Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rüya Yapıcısı
Ezbercilik ve kalıp düşünceler her cağın illetidir
Sayfa 30 - Ötüken
Rüya Yapıcısı
Belleğim benim lanetim... Ve lanet denen şey gerçektir
Sayfa 31 - Ötüken
Reklam
Rüya Yapıcısı
İnsanlar bazı acıların sırf var olduklarını bilmemek için bile sizi kolayca susturabilirler. Ya da dinliyormuş gibi görünür ancak araya sizin görmediğinizi sandıkları bir duvar örebilir kendilerini ses ve acı geçirmeyen pamuksu kozalara saklayabilir, belki de gelip geçici acılar icat edebilirler.
Sayfa 34 - Ötüken
Rüya Yapıcısı
"Ezbercilik ve kalıp düşünceler her çağın illetidir."
Sayfa 31
Rüya Yapıcısı
"Küfretmek için bir başınalığı kollamak, beni medeniyetinizin hangi düzeyine ait kılar doktor?"
Sayfa 31
Rüya Yapıcısı
"Ben belleğimi farkına vararak tanımadım. Ben bunun içinde doğdum. Böyle yaşadım hep. Sana, annemin meme ucunu rengi ve kokusuyla tastamam hatırladığımı söyleyebilirim mesela. Ve sen bana inanabilirsin veya inanmış gibi durabilirsin. Senin zihin durumlarının hiçbiri, annemin meme ucunu rengi ve kokusuyla hatırladığım gerçeğini etkilemez. Beni hatırlamadığıma ya da hatırladığımı zannettiğime de ikna edemezsin."
Sayfa 32
Reklam
Rüya Yapıcısı
"Insanlar bazı acıların sırf var olduklarını bilmemek için bile sizi kolayca susturabilirler."
Sayfa 34
Rüya Yapıcısı
"Hiç toprağa sarılıp, karışıp, yok olmak istedin mi? Yok olmakla, bir bilince sahip olmamaktan söz ediyorum."
Sayfa 35
Rüya Yapıcısı
"Dünya giderek daha kalabalık ve adım atılmaz oluyor değil mi doktor?
Sayfa 42
Rüya Yapıcısı
Küfretmek için bir başınalığı kollamak, beni medeniyetinizin hangi düzeyine ait kılar doktor?
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Aynı yerde aynı saatte alıştığım yüzler var. Onlar beni bilmez ama ben hepsini çok iyi tanırım. Öyle yakından tanırım ki, onlar gülünce ben de gülerim, somurtunca da silerim hemen yüzümden neşeyi. O kadar yakından tanırım işte. Bakmayın yalnız olduğuma, aslında candan dostlarım var benim de. Şu kaldırımlar, şu binalar, şu ağaçlar.. Hatta
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Varlık Yayınları · 201673,9bin okunma
Kars ve Hasan-ı Harakani Hz.
İkinci yapıcısı Lala Paşa'dır. 70 günde bu kaleyi tamamlar. Cephanesi ve bütün mühimmatlarını hazır eder. Kalenin içi imar edilirken asker taifesinden ve Ümmet-i Muhammed'in salihlerinden, Kur'ân-ı Kerîm hafızı bir zat salih bir rüya görür. Rüyasını hemen Lala Mustafa Paşa'ya anlatır: Paşam, rüyamda yaşlı bir zat gördüm. Bana Ebü’l Hasan-ı Harakanî derler, benim makamım buradadır. Alâmet ve nişanımı istersen, ayağımın ucunda derin bir kuyu vardır, onu kazıp görebilirsin, diye haber verdi. Ebü’l-Hasan-ı Ebü'l-Hasan-ı Harakanî Hazretleri’nin (k.s.) haber verdiği rüvayı, o salih kimse, kumandanı Lala Mustafa Paşa'ya bildirmesi üzerine yüzlerce işçi, rüyada tarif edilen kuyuyu kazar. Kuyunun içinde dört köşe bir somaki mermer çıkar. O kırmızı taşı tevhid ve dualarla açarlar. Başı üzerinde mermere kazılı, "Menem şehid-i sa'îd Harekânî" yani “Kutlu şehid Harakanî. İşte o benim!" diye güzel hatlı bir yazı bulurlar. Orada bulunan gaziler, Şehid Ebü'l-Hasan-ı Harakanî Hazretleri'nin (k.s.) mübarek vücudunun taptaze olduğunu görürler. Ayrıca pazusundan yaralandığı yere sarılan mendil ve üzerindeki yün hırkasının da çürümediğine, sağ tarafındaki yarasından kırmızı kan aktığına şahit olurlar. Bütün Müslüman gaziler, bu hâli görünce tevhid ve dualarla mübarek kabri büyük bir hürmet ile kapatırlar.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.