Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Paylaşmanın güzelliğinden dem vuranlar, onu bir mecburiyet değil, erdem olarak yaşayanlardı.
Sayfa 110
Konuşmaya en çok ihtiyaç duyduğu şeyi, susup duruyoruz karşılıklı.Belki bir tek rüyalarımızda işte, kusuyoruz sakladıklarımızı.
Sayfa 105
Reklam
336 syf.
·
Puan vermedi
Bir gün ansızın ortadan kaybolan kocasını aramak için Barselona’dan İstanbul’a gelen Pilar ile başlıyor hikayemiz. Kitabın birden fazla anlatıcı ile ilerlemesini çok sevdim. Hem karakterlere hem de olay örgüsüne bakışımızı zenginleştiriyor bu şekilde Nermin Yıldırım. Anlatıcı konumda olmayan bazı yan karakterler üzerinden yine o muzip kalemini konuşturmayı da eksik etmiyor tabi yazarımız. Söz konusu bir kayıp hikayesi olduğu için aslında merak duygusu ön planda, öte yandan ailedeki karakterler hem hayat hikayeleri hem de akıştaki diyaloglarıyla çok derin bir yerden aile kavramı ve iletişim üzerine düşünmeye itiyor bizleri. Bu yönüyle de benim okuma serüvenim tahmin ettiğimden yavaş ilerledi, sanki sonunda okuyacaklarımı ertelemek istermişim gibi… Sonu beni gerçekten gözyaşlarına boğdu diyebilirim İnsan olmaya, aile olmaya, paylaştıklarımıza ve paylaşamadıklarımıza dair kurulan her bir cümlenin altını çizdim desem abartmış olmam.
Rüyalar Anlatılmaz
Rüyalar Anlatılmaz
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Rüyalar Anlatılmaz
Rüyalar AnlatılmazNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20172,243 okunma
Sevginin mizanı öyle uluortaydı ki istense bile kolay saklanamıyordu. Ve insan nedense en çok sevgisine kıymet vermeyenleri seviyordu. Rüyalar Anlatılmaz, Nermin Yıldırım
Birini arayıp beklemek, onun varlığından başka her şeye kapatıyordu insanı. Beklenenin sesinden başkasına sağır, arananın suretinden ötesine kör ediyordu. Beklenen bekleyene ne denli yakın olursa olsun, zamanla üçüncü tekil şahsa, uzaklaştıkça daha beter saplanılan bir bataklığa dönüşüyordu. Derken, varsa yoksa o oluyordu. Varsa o, yoksa hiç kimse! Rüyalar Anlatılmaz, Nermin Yıldırım
Kendi hayatını doğrudan ilgilendiren bir mesele hakkında, o hayata dahil bile olmayanlardan daha az şey bilmeye katlanamıyordu.
Sayfa 321Kitabı okudu
Reklam
Hayat kendi acılarına karşı uyuşturuyordu insanı, ama sevdiklerinin yaşadıklarına bakmak ne zalim bir uğraştı.
Sayfa 298Kitabı okudu
Dirilerin ruhu ölülerinkinden daha mı az azaptaydı?
Sayfa 280Kitabı okudu
İnsan içinde sakladıklarıyla yorulup kirleniyor en çok.
Sayfa 226Kitabı okudu
Bu duyguyu tariflemeye çalışsam, kendimi asla yağamayacak şişman bir buluta benzetebilirdim mesela.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Ve insan nedense en çok sevgisine kıymet vermeyenleri seviyordu.
Sayfa 181Kitabı okudu
Kaybedeceğine inandığı için kazanmayı denemeyen, sevilmemekten korktuğu için sevmeyi beceremeyen biriydim ben.
Sayfa 167Kitabı okudu
Ama yaraların çirkin sayıldığı bir yerdi dünya, o da güzelleşmek için gizlemişti.
Sayfa 164Kitabı okudu
Acaba bazen hiç sevilmemek, borçlu kalacak kadar sevilmekten evla olabilir miydi?
Sayfa 140Kitabı okudu
Yaşamaya devam edebilmek için her defasında bile isteye düşeriz bu yanılgıya
Başına gelen fenalığı içinde saklı tutarsa, hiç olmamış gibi hissetmeyi başarabileceğini sanırdı insan.
Sayfa 136Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.