- Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin.. -Doğru iş yapanı, doğru konuşanı, dokuz köyden ko uyorlar. Adını unutup "Davut" diyorlar. "Ulan alemin enayisi sen misin" diye aşağılıyorlar. Bir "doğru şey" onları engellediğinde, "Yok mu bunun bir ek yeri, yumuşak karnı" diye mızıldanıp huylanıyorlar. Bu "ek yeri"n keşfi için komisyonlar kurup dosyalar dolduruyorlar. Sonunda Davuť a doğru işaret parmaklarını sallayıp, gözlerini belerterek "Bak açarız dosyanı ha..." diye kısık bir sesle sesleniyorlar.
Yalnız bir opera
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim
Reklam
Biliyorum saçlarından dökülenlerin adını. Yıldız... Yıldız değil yılgınlık diyeceksin, onu da biliyorum. Yalnızlık diyeceksin. Beni bir çölün ortasında terk ettiler, diyeceksin. Su yoktu, ben de kan kustum kızılcık şerbeti içtim, diyeceksin. Acı mıydı, diye soracağım. Hayat daha acı, diyeceksin. Bizi biz yapan acılarımız değil midir, diyeceğim.
"Hem zaten ben, artık hiçbir şey hakkında eskisi kadar emin değilim ki. O yüzden, geçeceksin bunları! Sen kimseye kulak asmadan rüzgara karşı uçabiliyor musun, ona bak."
Hangi Günün Yüzyılıydı
Sancısını yaşıyorsun kaç zamandır Yeni bir güne sevinçle başlamanın Yoluna ışık tutan sözcükler Var mı o günün ışıltılı kanatlarında Rüzgara dost olan soluklar
İstanbul
Asma köprülerin halatlarıyla bağlı ellerini çözerek gökdelenlerin arasından seni kurtarmak isteyen çocuklar örgüt kurmasın diye arka bahçeli bütün evlerini yıktılar İstanbul
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
185 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.