Önünüze düşen bir kılavuz yok, herkes birbirinin kıyametini, bekliyor
ne zaman kopacak diye, geçmiyor saatler günler haftalar, gökyüzünde
kanat vurur azrail, korkusundan havalanmaz uçaklar, caddeler meydanlar in/cin alanı, stadyumlar artık çayır çimenlik, vatikan meydanı sinek
avlıyor, aradan çekildi papa fransis, misafir giden yok efendimize, hacerül esvet’e dokunmak için, birbirini çiğneyenler yok artık, işe yaramıyor
para ve hasret, uğruna can feda olan kabeyi, ebabil kuşları tavaf ediyor.
Sevmekten korkmalı-mı insan ?
Özledim demek bu kadar ağır gelmedi hiç bir zaman ,
Elin gitmiyor artık ,kendinden vereceğin bir şey kalmamıştır. Üzülüyorsun ama daha çok üzülürsün diye korkuyorsun. Zamana bırakıyorsun ,akıp geçmiyor .aslında geçiyor. Tekrar kuytu köşede ansızın geliyor aklına, hiç ummadığın bi zamanda asla özlemiyeceğin saatler geliyor aklına ,nefret etmeye başlıyorsun çünkü kendine hak görmüyrosun. Evet olur diyorsun ama olmaz Bunu kendine yapmaman gerektiğini biliyorsun. O yol, çıkmaz sokak artık ,kapandı bi kere kapılar, kaçırdın o uçağa istesen de binemezsin ve aynı saate varamazsın o yolculuğa.
İstesen yaparsın ama kendinden verebileceğin bir şey kalmamıştır artık.