Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şanssızlık, insanı alıngan; sürekli acı ise adaletsiz kılar.
Sayfa 74 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bir erkeğin en anlamsız ve çaresiz kaldığı durum istemediği halde sevilmekti, bu, acıların en büyüğü , işkencenin en dayanılmazı olduğu gibi hiç suçsuzken en büyük suçtu.
Sayfa 284 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''...Beklemek ... Bir saniyede bir insan ölebilir, bir yazgı belli olabilir, bir dünya yıkılabilirdi....Daha ne kadar bekleyecektim...''
İnsan faydasız olmadığını anladığı zamandır ki, hayatı az çok mana kazanır.
Bahtsızlık, insanı alıngan, acı çekmek de insafsız yapar.
Reklam
Kendi kendime de, "Bundan sonra başkalarına elinden geldiği kadar yardım edeceksin!" diyordum, "Kayıtsız, uyuşuk olmayacaksın artık! İnsan kendinden bir şeyler verdiği zaman yükselir, başkalarının acılarına merhamet duymakla zenginleşir."
Alçak ruhlu insanlar bir prensin muazzam bir talihi olmasını hoş görürler de, kendileriyle zincire vurulmuş kimselerin en ufak bir hürriyet elde etmesini hazmedemezler.
Sayfa 132Kitabı okudu
...uyumak ve artık bir şey hissetmemek için kendimi yatağa atarım. Fakat düşünceler uyumaz ki! Tıpkı yarasalar gibi karmakarışık bir şekilde, sizin zayıflamış duyularınızın etrafında uçuşup dururlar...
Sayfa 242Kitabı okudu
Bu felçli kızın yanında oturmak, ince, huzursuz dudaklarının hafif bir gülümsemeyle aralandığını görmek, bazen fazla heyecanlanmanın etkisiyle irkildiğinde yalnızca elimi elinin üstüne koymamla sakinleşmesini seyretmek, üstelik bundan dolayı minnet duyan, gri bakışları fark etmek, bu zavallı küçük kızla küçük duygusallıklara dayalı ruhsal bir arkadaşlık kurmak beni başka bir kızla yaşanacak en tutkulu ilişkiden daha çok mutlu ediyordu.
Reklam
Kişi ancak başkaları için bir değeri olduğunu anladığında varlığının anlamını önemini kavrayabiliyordu.
Başkası yapamıyor diye bir zevkten vazgeçmenin, başka biri mutsuz olduğu için bir mutluluğu kendine yasaklamanın bir anlamı olmadığını biliyordum. Güldüğümüz, budalaca şakalaştığımız her saniyede birilerinin yatağında kıvranıp öldüğünü, binlerce pencerenin gerisinde yoksulluğun kol gezdiğini, insanların açlıktan öldüğünü, fabrikalarda, bürolarda, hapishanelerde sayısız insanın angarya olarak çalışmak zorunda kaldığını; başka birinin acı çektiğini hissetmenin o kişinin acısına bir faydası olmayacağını biliyordum.
Sayfa 58 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.