Düşünün mesela, herseyden bunalmışsınız, kocaman kalabalıkların arasında, fakat yalnızsınız. Etrafınızdaki insanların ne kadar gerekli şahıslar oldu tartışılır doğrusu ve sırf mevkileri var diye sizinle birlikteler. Bazen gercekten bu adamlar da okumus mu, gercekten eğitimli mi diye düşünüyorsunuz. Siz düsüncelere dalmisken saçma sapan kahkahaları, bos boş konusmaları zerre kadar kalmis huzurunuzu da kaciriyor. Oradan hemen uzaklasiyor, iskelenin kıyısında bir tabure çekiyorsunuz altınıza. Son üç saattir burnunuzda tüten siteye giriyorsunuz alelacele. Ve şimdi huzurlusunuz. Çünkü hala sizden uzaklarda da olsalar, beyinlerin ve kalplerin konustuğunu düşünen insanlar, bir yudum kahve, birkac parca yaziyla mutlu olanlar insanlar var ve ne mutlu ki siz de onlardan birisiniz.
Amine Üstün :-)