Evet Bostan'ın yorumuyla geldim.
Sadî 'nin bu kitabı kaleme alma nedeni çok hoşuma gitmişti. 13.yy'da yaşayan bu değerli âlim dünyanın birçok yerini gezip gördükten sonra çok sevdiği dostlarının yaşadığı Şiraz'a dönerken eli boş gitmek istemiyor. "Onca güzel bahçe varken dostlarımın yanına elim boş gitmeye utandım. Mısır'dan dönenler oranın ünlü şekerini beraberlerinde getirirler. Peki ya ben? Boş, bomboş ellerim. Derin düşüncelere daldım. Elimde şeker yoktu ancak şekerden tatlı sözler niçin olmasındı?" diyerek başlıyor Bostan'ı yazmaya ve sonucunda her yaştan insana hitap eden ve herkesin ama herkesin mutlaka okuması gereken bu eser ortaya çıkıyor. Eser ; adalet , hükümdarlık, sevgi, muhabbet , iyilik , cömertlik, rıza, şükür gibi bölümlerden oluşuyor. Her bir bölümde Sadî'nin kendi tecrübeleri ile güzel hikayeleri mevcut. Ben kitabı özellikle yavaş yavaş okumuştum. İçindeki çizimlere hayranlıkla baktığımı da belirtmeden geçemeyeceğim. @kapiyayinlari 'ndan beklediğim güzellikte.
Kitaptan güzel bir alıntı bırakarak hayırlı geceler diliyorum : Bir buluttan deniz üzerine bir damla damladı. Denizin genişliğini görünce de utandı. Kendi kendine: "Deniz bulunan yerde ben kim oluyorum? Eğer o varsa ben yok sayılırım!" dedi.Damla kendisini küçük gördüğü için, sedef onu bağrına bastı, nazla besledi. Kader o damlayı öyle yükseltti ki, sultanların taçlarına lâyık inci oldu.
Damla kendisini alçak gördüğü için yücelik buldu, yokluk kapısını çaldığı için var oldu.