Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Entelektüel etkinliklerimizin çoğu, kişinin herhangi bir şeyin içinde çözülme ihtiyacının ifadesidir.”
Sayfa 67 - Çitlembik
“Ölümden kaçmak, kendilik geliştirememiş insanların özelliğidir.”
Sayfa 55 - Çitlembik
Reklam
Kendimizden bile sakladığımız gerçeğimiz , acılar ve arzularımız..
Temelde hepimiz yetersiz sevgi yüzünden yara aldık. Bunu atlatabilmek için yaralarımızın derinliğine göre her yolu deniyoruz.
“Sevgiyi kabul edebilmek için önce kendimizi sevgiye değer bulmamız gerekir.”
Sayfa 53 - Çitlembik
“Sevgisiz bir varoluşun katlanılmazlığı, insanların, sahte sevgiye dayalı manevralar yapan demagogların vaatlerine kapılmalarına neden oluyor. Gerçek sevgiye asla katlanamadığımız ve kendimizi çocukluğumuzdan beri kandırmaya alıştığımız sahtesinin peşinden gittiğimiz için bunlar başarılı oluyorlar.”
Sayfa 39 - Çitlembik
“İnsanlığın temel hastalığı, kişilik yapılarını sadece düşman imgeleri sayesinde ayakta tutabilen ve kendilik nefretlerini, kendilerine karşı güvensizliklerini ve sorumsuzluklarını böylelikle maskeleyebilenlerin etrafında döner.”
Sayfa 36 - Çitlembik
Reklam
“İnsanlığın temel hastalığı, kişilik yapılarını sadece düşman imgeleri sayesinde ayakta tutabilen ve kendilik nefretlerini, endilerine karşı güvensizliklerini ve sorumsuzluklarını böylelikle maskeleyebilenlerin etrafında döner.”
Sayfa 36 - Çitlembik
“Pek çoğumuz kendi paranoyalarımızı gerçek sanıyor ve hakiki iletişimin bu olduğuna inanıyoruz, çünkü kendi endisiyle kavga etmeyen ve bu yüzden de sorumluluk ve kuşku duygularını tanımayan insanlar dışa yönelik bir güvensizlik duygusu aktarmazlar.
Sayfa 33 - Çitlembik
İnsanlar hayal edilmiş bir gücün, yanılsamadan ibaret bir gücün peşinden koşuyorlar.
Sayfa 33 - Çitlembik
“Put down", yani anne-babanın farkına varmadan kendi kendilik değerlerini güçlendirmek için çocukları küçümsemeleri ve aşağılamaları, bizim toplumumuzda insanlararası gündelik ilişkilerde temel kuraldır.
Sayfa 29 - Çitlembik
Reklam
(...) Anne-babalar, isteyerek çocuk sahibi oldukları için, seven anne-baba rolüne bürünmüş hallerini gerçek sanıyorlar.
Sayfa 27 - Çitlembik
"artık insanlar bazı lütufların, inceliklerin, icazvari anıların Allah’ın ikramıyla inmesine sabredemiyor. kendi el yordamlarıyla, ite kaka, aceleyle celbetmeye çalışıyorlar tüm güzellikleri. hoş, onların da ne kadar güzel oldukları tartışılır. herkesin üzerine abandığı, artık hiçbir hayret uyandırmayan, evvelden hazırlanmış şablonlar en fazla ne kadar güzel olabilir ki? ne kadar ilahi hissettirebilirler kendilerini? hemen hemen hiç. düğünleriniz, nikahlarınız ya da özel olduğunu düşündüğünüz başka günleriniz yeterince çarpıcı olmayacak diye ödünüz kopuyor. insan bu gibi süreçleri seremonilere, sembollere, merasimlere boğarsa herhalde geriye sadece görünür olmanın, göz önünde olmanın uyandırdığı sahte bir tatminle örtülü devasa bir kaostan başka bir şey kalmaz. nezih vakitleri ve hayırlı günleri seçin nikah için. itibari rakamların oluşturduğu suni bir harmoniyi yakalamak uğruna bunca angaryaya girmenin anlamı yok. zorlama gayretlerle bir şeyleri estetize etme hevesi taşımazsanız Allah her işinizi destansı hale getirir zaten.."
Sahte tevazuyu kibr ile eş tutar ve ondan bu yüzden nefret eder.
Sayfa 14 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Kimileri için İsa Mesih diye birisi hiç yaşamamıştır. Kilise'nin kurguladığı İsa Mesih, SAHTE BİR PORTRE'dir, bir "Collage"(Kolaj)'dır. Kimileri içinse Tyanalı Apollonius gerçekten de Hıristiyanlığın ku­rucusudur. İsa Mesih ile ilgili hiçbir belge yoktur ama Apollonius ile ilgili sayısız kaynak vardır.
Sıkışan insan ne güzel yalanlar söylüyor ne tuhaf şeyler buluyor diye düşünüyor. Hikâyelerden çok hikâyelerine inandırmak için ayaküstü uydurdukları ayrıntılar hoşuna gidiyor. Onu ikna etmek için sahte kalp krizi geçirenler bile oluyor. Hiçbir ayrıntının üstünde fazla durmuyorlar, inandıramadıklarını anlayınca hızla başka bir yalana geçiyorlar, birer cümlelik uydurma hikâyelerini zincir gibi birbirine bağlıyorlar. Tutarlılık gibi bir dertleri yok.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.