Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Patrimonyal devlette yüksek kültür , yalnız Yüksek Saray Kültürü olarak var olmuştur. Hükümdar sarayı ve ekâbir sarayları , toplumda şeref ve itibârın , servet ve becerinin tek kaynağı ve sığınağı idi. Osmanlı'da en yüksek mimar , sarayın mimarbaşısı , en iyi kuyumcu , sarayın kuyumcubaşısı ve en gözde şâir , padişahın ilgi ve lûtfuna lâyık görülen sultân ' uş - şu 'arâ idi.
Herkes dünya hırsına ve gösterişine kapılmış, sanat ve ilim gibi değerlere sırtını çevirmiş.
Reklam
Herkes dünya hırsına ve gösterişine kapılmış, sanat ve ilim gibi değerlere sırtını çevirmiş.
... divan şiirinde doğal coş­ku, lirizm değil, tasannu’ esastır. Saray kültürüne sahip hü­kümdarlarla devlet büyüklerine, çeşitli “fenler”in uygulandığı sanatkârâne eser hitab eder. Bu çeşit eserler; sembolik, zihnî incelik isteyen, tasannu’ ürünü eserlerdir. Buna karşı halka yö­nelen, meselâ Karacaoğlan’ın şiiri gibi, realist-naturalist nitelik gösteren şiir, sanat sayılmaz. .... Ama tasannu’, sırf tasannu’da kalmamalı; lâtîf, nâzik, zârîf ve matbu’ olmalı, garâbete kaçmamalı, hayal gücüyle bulunmuş yeni buluşlarla “tâze” (orijinal) olup taklid olmamalı.
Sanatçılar, patronun gözüne girmek için başkalarından daha mükemmeli ortaya koyma çabasındadırlar, böylece patro­naj sanat bakımından gerçekten olumlu bir rol oynar. Ama yu­karıda belirttiğimiz gibi, bu sonuç; ancak patronun kendisinin sanat anlayışındaki düzeye, sanat zevkine bağlıdır.
Ne şanslı çocuk :)
Yükselebildiği raflardan kitapları hınzır hınzır gülerek alıp yerlere döküyor çocuk. Sonra merdiven yapıp daha üsttekilere çıkıyor. Kâh masa yapıyor, kâh park yapıyor. Her gün yeni bir şey. Oyun yaratmakta üstüne yok. Ama illa ki ev. Duvarlarını "Mesnevî"den yapıyor evin. "Binbir Gece Masalları"ndan. "Safahat" da var duvarda, "Uzun Çarşının Uluları", "Toplumun McDonaldlaştırılması" var ve daha başkaları. Kapısı "Devlet Ana" evin. Penceresi "Gün Doğmadan". Perdesi "Huzur". Çatısında "Asya'nın Kandilleri", "İsyan Ahlakı", "Şair ve Patron" yerli kiremitler gibi el ele vermişler, iç içe olmuşlar. Bahçe de ağaçtan geçilmiyor. Kimler kimler! Başta dedenin "Gülşefdeli Yemeni"si elbette. "Tutkulu Sosyoloji", "İşaret Çocukları", "Vakti Kuşanmak"... Ahmet Mithat, Cihan Aktaş, Ali Şeriati... Arada da benim "Gramofonlar"... Kimileyin sofra kuruluyor bahçede. Konuklar Turgut Cansever, Asaf Halet. Bazen İmam Gazali, bazen de İmam Rabbani katılıyor. Komşusuz ev olur mu? Çocuk pencereye çıkıp bir Rasim Özdenören'e, bir Refik Halit'e, bir Malcom X'e laf yetiştiriyor. Canım! Hatta Hüseyin Su'yla bile yarışıyor. Güzelim! Yine bir gün... Sabahın sekizidir. Kitaplığın önüne gelir. İndirir kitapları. Kapağına, resimlerine, kim bilir daha nelerine göre ayırır, gruplar. Yeni bir oyunun hazırlığı başlamıştır. Çocuk işte!
Sayfa 16 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Uykusuzluğa yenik düştüğüm bir günün akşamından herkese merhaba. Kitabı bitirdikten sonra hemen yazı yayımlayamadım çünkü uyuyakaldım. Öncelikle Halil İnalcık gibi değerli bir araştırmacı, tarihçi ve eğitmenimizle geç de olsa tanışmak güzeldi. Tarihi sıkıcı olan anlatımlardan uzaklaştıran insanlara her daim saygı duymuşumdur. Kitap toplamda 6
Şâir ve Patron
Şâir ve PatronHalil İnalcık · Doğu Batı Yayınları · 2015649 okunma
Mesihi gökten insen sana yok yer, Yürü var gel Arab’dan ya Acem’den.
706 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.