Spinoza'nın yazılan, klasik Latin yazariara olan atıflarla doludur. Üstelik kütüphanesinde Horace, Caesar, Virgil, Tacitus, Epictetus, Livy, Pliny, Ovid, Homer, Cicero, Petrarch, Petronius, Sallust ve diger bazı antik çağ düşünür ve edebiyat adamlarına ait kitapları bulundurmaktaydı
Sayfa 167 - İletişim Yayınları
“Zenginlik ve güzellikle birlikte bulunan ihtişam geçicidir ve kolay zedelenebilir. Erdemse muhteşem ve ölümsüz bir servettir.
Sallust
Sayfa 137Kitabı okudu
"Bu korkak ve kuşkucu politikacılara göre devletin güvenliği hep silah altında tutulacak, büyük, zorlu, savaş görmüş kimselerden kurulu bir orduya bağlıdır. Halk arasından toplanacak askerlere güvenmezler. Savaşları da nerdeyse askerin görgüsü artsın diye yaparlar: Sallust' un dediği gibi, bu koca insan mezbahasında askerin yüreği ya da eli barış yüzünden yumuşamasın diye."
Sayfa 13Kitabı okudu
İçtik..
Van den Eden ögrencilerine antik çağ klasiklerini -Yunan ve Roma şiir, drama ve felsefe eserlerini- ve Rönasansın neoklasik eserlerini okumalarını salık vermiş olmalıdır. Platon, Aristo ve Stoik felsefi yaklaşımlarına, Seneca, Cicero, Ovid gibi yazarların eserlerine ve belki de antik çağ şüphecilerinin yapıtlarına giriş babında da olsa ilgi duymuş olmalılar. Antik çağın kayda deger epik, trajedi, komedi ve tarihi metinlerini de okumuşlardır. Spinoza'nın yazılan, klasik Latin yazarlara olan atıflarla doludur. Üstelik kütüphanesinde Horace, Caesar, Virgil, Tacitus, Epictetus, Livy, Pliny, Ovid, Homer, Cicero, Petrarch, Petronius, Sallust ve diger bazı antik çag düşünür ve edebiyat adamlarına ait kitapları bulundurmaktaydı. Bu da, Van den Eden'le geçirdigi zamanlarda kazandıgı antik çağ eserlerine dair tutkusuna işaret etmektedir. Van den Eden özellikle dramatik sanatlara düşkündü ve öğrencilerinin tiyatroya karşı ilgi duymaları için elinden geleni yapardı. Yunanca ve Latince konuşma yetilerini geliştirsinler diye, bu dillerden dramatik konuşma parçalarını ezberleyip yüksek sesle tekrar etmelerini isterdi. Bu, 17. yüzyıl Hollanda okulları için garip bir durum değildi. O dönemde ögrencilerin belagat ustalıgına erişmelerinin telaffuz, ifade ve jest (sözel ya da bedensel) yetilerini ilerietmekle saglanacagına inanılıyordu.
Sayfa 167 - İletişim Yayınları
Berî tu dest pê bikî baş bifikire, lê ku tê dest pê kir jî zû dawî bîne.
Sallust
"Erdem değerini şan ve şöhretten alıyorsa boş ve önemsizdir."
Sallust
Sayfa 157 - Venedik
Adamus antik çağlardan ruhbanlar eliyle Ortaçağ'a taşınan klasik metinleri okumuştur. Seyyahların, tüccarların, gemicilerin ve maceraperestlerin anılarını ve gözlemlerini dinlemiştir. Gesta'sından anladığımız kadarıyla Adamus; Solinus, Martianus Capella, Macrobius, Sallust, Orosius ve de elbette Bede gibi yazarlar ile Horace, Lucan ve Vergil gibi şairleri bilmektedir.
Sayfa 23Kitabı okudu
Bu korkak ve kuşkulu politikacılara göre devletin güvenliği hep silah altında tutulacak, büyük, zorlu, savaş görmüş kimselerden kurulu bir orduya bağlıdır. Savaşları da neredeyse askerin görgüsü artsın diye yaparlar. Sallust'un dediği gibi, bu koca insan mezbahasında askerin yüreği ya da eli barış yüzünden yumuşamasın diye.
Sayfa 13 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Savaşları da nerdeyse askerin görgüsü artsın diye yaparlar: Sallust'un dediği gibi, bu koca insan mezbahasında askerin, yüreği ya da eli barış yüzünden yumuşamasın diye.
Sayfa 94Kitabı okudu
Savaşları da nerdeyse askerin görgüsü artsın diye yaparlar: Sallust'un dediği gibi, bu koca insan mezbahasında askerin yüreği ya da eli barış yüzünden yumuşamasın diye.
- Ayrıca kölelere karşı göstermelik bir merhametle davranılıyor olması zavallı halk için büyük hayal kırıklığı. Bir insanla aslanın kıyasıya mücadelesini izlemekten ne kadar da çok keyif alıyorlardı. Çıkardıkları talihsiz yasa yüzünden, bu masum hazdan mahrum kalabilirler (tanrılar bize yakında azılı bir suçlu göndermezse!)
- İnsanların en doğal keyiflerine müdahale eden böyle bir yasadan daha kötüsü olabilir mi? -dedi Clodius, kısa ve net bir şekilde.
- Jüpiter ve Mireler'e şükür ki Neron artık yok, -dedi Sallust.
- O tam bir zorbaydı. Amfitiyatromuzu on yıl kapalı tuttu.
Sayfa 31Kitabı okudu
"Onlar benim yeniliğimi küçümsüyor, ben onların korkaklığını."
Sallust
Sayfa 17Kitabı okudu
Bu korkak ve kuşkulu politikacılara göre devletin güvenliği hep silah altında tutulacak, büyük, zorlu, savaş görmüş kimselerden kurulu bir orduya bağlıdır. Halk arasından toplanacak askere güvenmezler. Savaşları da nerdeyse askerin görgüsü artsın diye yaparlar.
Sallust'un dediği gibi, bu koca insan mezbahasında askerin yüreği ya da eli barış yüzünden yumuşamasın diye.
Sayfa 13Kitabı okudu