Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her gün yaşayıp durduğumuz, içine gark olduğumuz somut hakikat dünyası, sorunlarla sıkıntılarla dolu; oyunlar olmazsa da rutin ve boğucu... Öyle sanıyorum ki, bu oyunları, oynarken zihnimizin imgesel, fantezik işleyişinin sağladığı yüksek haz nedeniyleseviyoruz. Yine öyle sanıyorum ki, günümüzde bu oyunlar, imgesel olan hakikatten daha çok mutluluk sağlıyor. Öyle bir zihin işleyişine sahip olduk ki, masturbatif fanteziler gerçek ilişki zevkinin önüne geçiyor. O yüzden sanal dünyadaki zevke aşina olanlar kendisini imgesel olana, çocukluğuna götüren bu dünyadan çıkmak istemiyor. Üstelik sanal dünya onları, hakiki dünyanın sıkıntılarından da kuru yavanlığından da kurtarmasa bile bir süreliğine firar ettiriyor. Her firar, tutukluluktan daha güzel ve vaat doludur. Bu dünyaya Rollo May'in neden “şizoid” dediğini anlayabiliyor insan.? Zira “fanteziye dalmak” şizoid kişiliğe sahip kimsenin temel zihin işleyişlerinden birisidir.
aşk mı? hoşumuza giden bir bedenin içine hayalimizdeki ruhu yerleştirir, adına da aşk deriz bu saçmalığın. sonra gel zaman git zaman, o bedene alıştıkça, içindeki gerçek ruhu görmeğe başlarız. aşk denilen şeyin masal, aşık olduğumuz kişinin de sanal olduğunu anlarız böylece. o kutsal duygu yerini kin ve öfkeye bırakır. çünkü hayalimizdeki insan değildir karşımızdaki. hiçbir zaman da olmamıştır. öyle olmadığı için acı çekeriz. nefret ederiz ondan. bir zamanlar içimizi okşayan bir sözünden, saçının buklesinden, gözündeki hareden nefret eder hale geliriz. başlangıçta yadırgadığımız, sonra ağaçlara kazıdığımız, sonundaysa tiksinerek andığımız alelade bir isimdir o. aşkın toplamı budur işte. acı ve yalan. onu bizim düşündüğümüzden farklı yarattığı için tanrı’ dan da nefret ederiz. her şeyden nefret ederiz. herkesten...
Reklam
2 Yorum Biz Bize Benzeriz PaylaşTweetİğnelePostaSMS  Çırak Bütün angarya işleri yapmama rağmen en az maaşı ben alıyorum. Yerleri süpür, Umut. Tuvaletleri yıka, Umut. Makinelerin yağını sil, Umut. Hele şu kalfanın afrasına tafrasına bak, sanki usta! İşi bıraksam, okula gitsem orada da öğretmendi, müdürdü, bir sürü ahlâk bekçisi var. Ne çalışsam
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Uzaylılar tarafından kaçırıldım. Evet, uzaylılar...
Spoiler içermez, sadece genel hatlardan bahsettim. Sovyetler ve Amerikalıların uzay yarışı soluk soluğa devam ederken takvimler 1957 yi gösteriyordu . Ruslar atmosfer sonrasının güvenli olup olmadığını anlamak için ilk olarak Layka adında bir köpeği yollamıştı. Layka ilk hayvan uzay köpeği ünvanını kazandı ama... İşte bu uzay yarışından da çok
Aelita
AelitaAleksey Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020408 okunma
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Genel olarak kurguyu beğendim. Sanal ortama düşkün başkişimiz 22 yaşındaki Ozan, bilimyurdunu bitirmiş ve Ankara'da bekar evi var. Ancak iş bulmaya çalışıyor. Kendisi gibi 2 yakın arkadaşıyla da sürekli dipdibeler. Bir gün E-postasına ilginç bir ileti gelir. Satrab.net adında yeni bir site. Ozan ise kadınlara düşkün. Üye olur ve hemen 1 2 kız düşer. 8 gün sonra bir yönetici seçimi olacaktır siteye ve isteyen herkes katılabilir. Şans bu ya! Bizim oğlan 5 soruya da doğru yanıt vermiştir!!! Daha sonra Satrab takma adlı site yöneticisi ile konuşur ve daha önemli bir iş için Ozan'ı düşündüğünü söyler. Kendisini babasına kanıtlamak isteyen Ozan hemen atlar ve kabul eder. Olay içinde olaylar. Kovalamaca, aşk, gizli işler. Peki "MJT" de nedir? Ozan, kendini bir maden şirketinde gel git işlerine bakan bir konumda bulur. Ancak asıl görevi başkadır. Devlete yardım edecektir. Gizli bir görevi var. Ancak her şey göründüğü gibi olmayabilir bazen. Kurgu sürükleyiciydi. Yazımı çok sık idi. Bir de kilitli son 50 sayfadaki anlatım beni yordu. Yani Assos'un geçmişinde buldum kendimi. Çok okumanın verdiği yetkiye dayanarak işin içinde bir bit yeniği olduğunu anlamıştım. Sonu şaşırtıcı bitiyor. Bulursanız okuyun derim.
Satrab
SatrabMurat Ünver · Popüler Kitaplar · 201037 okunma
432 syf.
1/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ben yine nereden buldum, nasıl buldum da böyle bir kitap okudum acaba? Bazen gerçekten bir şanssızlık abidesiymişim gibi hissediyorum. Elime hakkında hiçbir şey bilmediğim bir kitap alıyor, ay galiba güzel bir şey buldum diye umutlanıyor ve kafamı duvara vurma isteğiyle kitabı bitiriyorum. Yoruldum hakikaten. Yazarın neden bir kitaba bu kadar çok
Aşkın Tuhaf Hâlleri
Aşkın Tuhaf HâlleriLucy Robinson · Altın Kitaplar · 201648 okunma
Reklam
Aşk, bir şişe parçasına benzer ; insanın gözü önünde ruhu okşayan, gözü aldatan, hayal kurduran renklerden meydana gelen sihirli bir âlem gösterir ;insan, saadeti bu renklerden, bu nurlardan, o renkler ve nurlar içinde uçuşan gülücüklerden ibaret zanneder. Fakat bir kaza eli dokunup da o şişe düşüp kırılsa o sanal saadet, bir rüyadan sonra kalan hatıra bakiyesi gibi silinir, elde şişenin kırıklarından başka bir şey kalmaz. Aşkta saadet aramak, şarapta neşe aramaya benzer ;onun tatlı lezzeti uçtuktan sonra ruhta acı bir uyuşukluk bırakır... Seviyorum, seviliyorum, mesudum zannedersiniz ;elinizde henüz dolu duran, size neşe vaat eden şarap kâsesini bitiriniz; onun dibinde sizi bekleyen şey ümitsizlikten başka bir şey değildir.
Sayfa 82 - İnkılâp YayıneviKitabı okudu
"Manzara bende düşünüyor, ben onun bilinciyim." -Cezanné
Sayfa 190Kitabı okudu
İnsan, sadece vaktin değil, çelişkilerin de çocuğu olsa gerek.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.