İçimizdeki Otoriter
Sosyal medya aslında günümüzde çalışma yapılacak en önemli sosyolojik alanlardan birisidir. Sosyal medyada, özellikle de en yaygın sosyal medya ağı olan Facebook’da yalnızca kendi arkadaş listenizdeki insanların davranışlarına şöyle bir baksanız, gözlemleseniz bile toplumsal davranış biçimlerinin belirli bir kesitini doğru değerlendirme şansınız
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir?
Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir.
İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine sunulan sanal gerçekliği yaşamayı tercih
Sosyolog Simmel, “modanın zafer anı, aynı zamanda ölüm anıdır” der. Bir ürün toplumun tüm kesimlerine ulaştığında artık yok edilmelidir ki yeni ürünlerin önü açılsın.
Hiçbir şirket on sene kullanılan telefon veya beş sene giyilen tişört üretmek istemez. Daimi tüketim kapitalizmin ibadetidir.
Simmel’in bu muhteşem tespiti aşk ilişkilerinde de
Daimi tüketim kapitalizmin ibadetidir.
Sosyolog Simmel, “modanın zafer anı, aynı zamanda ölüm anıdır” der. Bir ürün toplumun tüm kesimlerine ulaştığında artık yok edilmelidir ki yeni ürünlerin önü açılsın.
Hiçbir şirket on sene kullanılan telefon veya beş sene giyilen tişört üretmek istemez. Daimi tüketim kapitalizmin ibadetidir.
Simmel’in bu muhteşem tespiti aşk ilişkilerinde de
Allah tüm erkekleri; hayatı bol bol selfie çekinmekten ibaret olan, evliliği en pahalı gelinliği aldırmayı Zafer sanan, sanal dünyasına “çatlayın, patlayın “ vs. Yazan evinde mutsuzluk yaşatıp instagrama “kocişim” yazan Sonra boşanıp nafaka için yarışan kadınlardan korusun.
SANAL ZAFER
Medyanın, özellikle de televizyonun
gelişmesi sayesinde yakın dönemde ortaya çıkan
terörizm biçimleri giderek daha fazla belli ve
sınırlı düşman hedefler yerine, dünya
kamuoyuna yönelmektedir. Teröristlerin asli
amacı düşmanı askeri olarak yenmek ya da
zayıflatmak değil, adını duyurmak ve korku
salmaktır; yani psikolojik zaferdir
