Yine de ortaçağdaki şarap
sevgisinin en şiirsel anlatımlarından birini aynı yüzyıldan Alexander Neckham'ın Doğa Tarihi adlı yapıtında buluruz:
İyi bir şarap içi pişmanlık dolu bir günahkarın gözyaşları kadar
saydam olmalıdır ki içen insan baktı mı, bardağın dibine dek gün
gibi görebilsin. Rengi boğa boynuzunun diriliğinde olmalı, içildi
mi, gök gürültüsü gibi birden ve çatırdayarak inmeli aşağı, badem
tatlılığında olmalı, sincap gibi sokulmalı, erkek karaca gibi sıçramalı, bir Cistercium tarikatı manastırı gibi sağlam olmalı, bir kıvılcım gibi ışıldamalı, Paris okullarının mantığı gibi kendini kolay ele vermemeli, ince ipek gibi narin ve billurdan daha soğuk olmalı.
Sayfa 352 - Kitap yayınları
Geç Gotik
Pahalı baharat kullanımı, kişinin zenginliğinin ve toplumsal konumunun
göstergesi olduğu kadar, kullanımın vücut salgıları öğretisinden kaynaklanan, tedaviye dönük nedenleri de vardır.
Sayfa 339
Ama koyun (sheep) , sığır (cattle) ya da dana (calf) domuz (pig) gibi
hayvanların İngilizce'deki Sakson kökenli karşılıkları ile bu hayvanların eti
pişirilince aldığı adlar çok farklıdır: Sığır eti (boeuf), dana eti (veau) , domuz
eti (porc) ve koyun eti (mutton) sözcükleri tümüyle Fransız seçkinler sınıfı
aracılığıyla İngilizceye geçmiştir.
Sayfa 281 - Kitap yayınları
Ölçüsüzce içilen biraya (mayalanmış tahıldan elde edilen şu her yerde hazır ve nazır içki) düşkünlükleri yüzünden de kolayca yenilgiye uğrayacaklarını düşünüyordu.
Sayfa 272 - Kitap yayınları
MS I. yüzyılda Tacitus, Germen beslenme düzenini Sezar'ın gözlemlerine dayanarak süt, peynir ve et diye özetlemişti.
Sayfa 271 - Kitap yayınları
Floransa usulü yemeklerde ıspanak yoktu, ama karapazı, blitum'dan tutun da pazı ve
bietole'ye kadar ıspanağın yerine geçecek pek çok başka sebze vardı.
Sayfa 263 - Kitap yayınları
Marsilya şarapları türünde reçineli şaraplardan tat almayı Romalılar Yunanlılardan öğrendi.
Sayfa 262 - Kitap yayınları
Roma
Kırmızı şarabın rengini açmak için tebeşir
ve alçı, rayiha katmak için mür (sarı sakız) ve anasondan başka her türlü kokulu ot, tarçın, safran ve acıbadem kullanılırdı. Daha bitmedi: Bir de şarapların sağaltım için kullanılanı ya da meyve ve başka maddelerden yapılanı vardı. Kimileri şarabın rengini koyulaştırmak üzere tütsülenmişinden, kimileri acı, ıtırlı pelin (artemisia) katılınışından hoşlanıyordu.
Sayfa 261 - Kitap yayınları
Bütün şaraplar içinde en başta gelen, büyük olasılıkla, diktatör Sulla'nın oğlu L. Cornelius Sulla Faustus'un toprakları dahil en az üç ayrı mülk içinde üretilen ünlü Falernus şarabı olmalı.
Sayfa 260 - Kitap yayınları
Roma
Artan yemekten peçetey doldurup götürmek ayıp sayılmazdı, ama bir yanaşmaya kalanlara bir bakın! Küflü sert ekmek mi istersin, kandil yağından ayırt edilemeyen yağ mı? Domalan (mantar) yerine zehirli olup olmadığı kuşkulu mantar ve Romalıların tabak yerine kullandığı yassı ekmek yerine küçük bir kabuk parçası üzerinde sunulan daha başka düş kırıklıkları...
Sayfa 252 - Kitap yayınları