Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Burası aslında boş bir yermiş. Boş bir yermiş. Caminin müştemilâtından imiş. Hattâ şu caminin avlusunun iç tarafı, bizim hademe-i hayratın odaları var orada. Bunun da sebebi, bu Dişçi Mektebi olan yer var ya, oradaymış cami meşrûtaları. Her caminin meşrûtasının imâretden yemek vakfı var. Bu
Birkaç gün önce yolum bir vesileyle Beyoğlu'na, İstiklal Caddesi'ne düştü. Caddenin ortasında bir kitapçıya girdim. Belki de, "girme gafletinde bulundum" demeliyim. Bulunmaz olaydım. Mekâna adım atar atmaz kitap dolu bir masa sizi karşılıyor. Üzerinde yeni çıkan kitaplar var. Bilmeyenler için söyleyeyim, TÜİK istatistiklerine göre
Reklam
The Creative Act: A Way of Being, Rubin Rick
Sanat yapmayı seçen insanlar genellikle en savunmasız olanlardır. dünyanın en iyileri arasında kabul edilen ve daha kendi seslerini bile dinlemeye kendilerini ikna edemeyen şarkıcılar var. üstelik bu öyle nadir istisnalardan falan da değil. farklı alanlardaki birçok sanatçının buna benzer sorunları var. sanatı yapmalarına izin veren hassasiyet, onları yargılanmaya daha yatkın hale getiren savunmasızlıktır aslında. yine de bir çoğu çalışmalarını paylaşmaya devam ediyor, sanki başka bir seçenekleri yokmuş gibi. sanatçı olmak, onların kim olduğu demektir ve kendilerini ifade etme aracılığıyla bir bütün haline gelirler.
Şevki Mutlak.. İlhami İlahî..
Hortumlu sivrisinek dünyaya geldiği dakikada hanesinden çıkar, durmayarak insanın yüzüne hücum eder, uzun asâsıyla vurur, âb-ı hayat fışkırtır, içer. Hücumdan kaçmakta, erkân-ı harp gibi maharet gösterir. Acaba bu küçük, tecrübesiz, yeni dünyaya gelen mahlûka bu san’atı ve bu fenn-i harbi ve su çıkarmak san’atını kim öğretmiş? Ve nerede öğrenmiş?
kum tanesinde görebilmek dünyayı, ve cenneti vahşi bir çiçekte… sonsuzluğu avuçlarının içinde tutabilmek, ve ebediyeti bir saatliğine. kızıl göğüslü bir nar bülbülü kafesin içinde, boğar tüm cenneti büyük öfkeye; kumrular ve güvercinlerle dolu bir yerde , parçalar cehennemi, bir daha birleştirilemezmişçesine. aç bir köpek sahibinin elinde, haber
‘Sivil ölüm’den ‘medeni ölüm’e: Türkiye’de vicdanı ret – Ercan Jan Aktaş* Türkiye’de 1989 tarihinde Sokak Dergisi’nin yapmış olduğu bir kampanya ile ilk vicdani retlerini Tayfun Gönül ve Vedat Zencir açıkladılar. Devam eden süreçte Türk Ceza Kanunu 155 “Halkı askerlikten soğutma”dan ikisi de ceza aldı. 1992 yılında İzmir’de Savaş Karşıtları
Reklam
451 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.