Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
Kitap benim beklentilerimi karşılamadı ben çok daha farklı etki bırakacağını tahmin edemeyeceğim sürpriz bir anlatımla karşılaşacağımı düşünmüştüm. Günlük olabilecek rutin bir hikaye bana göre bir öğretisi olmayan basit bir kurgu olduğunu düşünüyorum. Yorumlarını okuyunca açıkçası merak etmiştim ama şu kanıya vardım bu kitap bittiğinde diğer okuyucuların hoşlandığı konular beni çokda fazla ilgilendirmiyormuş. Şaşırtıcı, öğretisi olan, farklı konular arasında bağlantı kurarak okuyucuyu sorgulatan ve düşündürücü bir kitap arıyorsanız bu o değil. Onun dışında yalın bir şiir severseniz kelime oyunları hoşunuza gidiyorsa bu açıdan sevebileceğiniz bir kitap olabilir.
İntizar
İntizarNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2019955 okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
Gördüğü yüzleri tanımayan hatta ortada görülecek yüzler olmadığında varmış gibi gören, yılların tanınmış şarkıcısı olan adamın, eşini şapka sanıyor olması… “Sol” kavramını tamamen yitirmiş bir kadın olan Bayan S. bedenindeki ve dünyadaki sadece sağ bölgeyi görüyor, yemeğin sadece sağ kısmını yiyor, yüzünün sadece sağ kısmına makyaj yapıyordu. Üstelik bu durumdaki yanlışı da fark etmiyordu. Beyin üzerine yazılmış en etkileyici eserlerden biri olan kitap, Nörolog Oliver Sacks’ın Tourette Sendromundan otizme kadar karşılaştığı farklı gerçek nörolojik vaka tarihçelerini anlattığı Karısını Şapka Sanan Adam ile bizi çokça şaşırtıyor ve bilgilendiriyor. İnsan beynimin gizemlerine dalış yaptığımız kitapta olağanüstü vakalar, bazen komik bazen hüzünlü ancak her zaman şaşırtıcı ve düşündürücü. Gerçek hayattan alınmış bu vakalar, her birimizin dünyayı nasıl algıladığımız konusunda yeni perspektifler sunuyor. Kitap sadece psikoloji ve tıp alanını meslek edinmiş insanlar için değil, karmaşık insan zihnine ilgi duyanlar için de eşsiz bir okuma olacağını düşünüyorum. Ben okurken çok keyif aldım
Karısını Şapka Sanan Adam
Karısını Şapka Sanan AdamOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 20204,570 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
Nesnelerin,uzuvların ön planda olduğu,cesur ve bir o kadar şaşırtıcı ve kendine hayran bırakan öykülerden oluşan bir kitap. Nesnelerin çağrıştırdıkları üzerine kurulu olan öyküleri okumak keyifliydi. Kitap içindeki Hazreti Patates öyküsü bence edebiyatta inanç ve din kavramları üzerine yazılmış en ilginç öykülerden biri. Bir kadının itirazı ile gökten neler yağabilir?Hem de sonunda herkes tarafından kıyametin yaklaştığını düşündürecek kadar.Gökten Yağanlar ilginç bir öykü. Keyifli fakat kolay bir kitap değil.Dili açık, duru lakin alt metinler,kurgular ve öykülerin dertleri,söylemek istedikleri ağır ,düşündürücü.Hâl böyle olunca okurken dura kalka yol alınıyor. Bıkıp usanacak ama çekip gidemeyecek kadar uzun zamandır birlikte olan Mesut ile Esra’nın ilişkisinden kesit sunan Otomatik Ağız farklı bir bakış açısıyla kitap içinde kendine hayran bırakan öykülerden biri. Kitaba adını veren Kusura Ayna distopya sayılacak bir öykü. Bir çantanın gözünden bir kadın portresi çizen Çanta öyküsü kitap içindeki ayrıcalıklı öykülerden. Evvel Rüya İçinde bilinçaltına eğilirken sonu itibarıyla yine çarpıcı olan öykülerden biri.
Kusura Ayna
Kusura AynaDidem Kazan Sol · İthaki Yayınları · 202138 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
ÖTEKİ ŞEYLERİN TARİHİ Selam, bugün sizlere daha önce ‘Keşke’ ve ‘Adsız Roman’ kitaplarını okuduğum ve çok sevdiğim yazar @semasoykan ‘in farklı türde bir eseriyle geldim. Hesabını takip edenler sevgili yazarın, bizlere verdiği değerli bilgileri, doğru bilinen yanlışları, masum görünenin ardındaki acıları paylaştığını bilirler. Bunların bir dostla
Öteki Şeylerin Tarihi
Öteki Şeylerin TarihiSema Soykan · Alfa Yayınları · 0285 okunma
451 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Samim, Meral, Besim, Selmin, Ferhat, Mefharet, Necile, Renginaz, Feriha… Sanki iki bölümlük bir tiyatroydu roman. Karakterler öyle değişti ki… Roman bittiğinde olay sanki basit kaldı ama 443 sayfa öyle aktı ki. İlk sayfalarda yaşadığımız şokları 290’lı sayfalarda bir daha yaşadık.Ardından telekinezi olaylar, telepatik duygular arasında bir tedirginlik yaşarken birden bittti eser. Roman boyunca neredeyse her şeyi uzun uzun detaylıca hatta biraz da uzatarak anlatan yazar birden bitirdi romanı. İlk bölümde kişiliğine hayran olduğum Samim son bölümde düşündükleri, hayalleri, hareketleri, kadınlar hakkındaki görüşlerinden dolayı gözümde çirkinleşti. “Simeranya” olabilirliği yönüyle bile bir ütopya hâlâ! Romanlarda neden bir yanlış/hata/günah! İşleyen kadın sadece cezalandırılıyor???? Samim, Ferhat, Besim çok mu temizdiler ? Şaşırtıcı, heyecanlı, düşündürücü kaliteli bir eser. Zevkle ve yazarın her konuda (biyoloji, fizyoloji,psikoloji,sosyoloji,felsefe,telekinezi) bilgili olmasına şaşırarak okudum. Son sayfalarda (441-442) Samimin ağrından konuşan yazarın düşünceleri üzerine de uzunca değerlendirme de yapılmalı ayrıca.
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 195121,7bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Sırnaşık Sarmaşık Zeliha ve Asya'nın aynı bedende var olan iki farklı kişiliğin içsel mücadelesini etkileyici bir şekilde ele alan derin bir hikayedir. Zeliha, dışarıdan bakıldığında sakin ve sadık bir ev kadını olarak bilinir. Ancak Berk'in basit bir buket gülle gönderdiği an, evliliklerinde beklenmedik bir fırtınanın habercisi olur. Evlilikteki sırlar, zaman içinde unutulan yetenekler ve kadının iç dünyasındaki çatışmalar detaylı bir şekilde işlenir. Asya'nın hırçın ve asabi yanı, Zeliha'nın sakinliğiyle çarpıcı bir kontrast oluşturarak evlilik dengesini altüst eder. Bu içsel çatışmalar, Sedef'in tuhaf merakı ve hikayenin sonundaki şaşırtıcı twist ile birleşir. Kitap, karakterlerin geçmiş travmalarını derinlemesine inceler ve Sedef'in merakının hikayeyi nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde aktarır. Zeliha ve Asya'nın içsel yolculuğu, aynı bedeni paylaşan iki farklı varlığın evlilikteki karmaşıklığını, duygusal değişimleri ve geçmişin izlerini dokunaklı bir şekilde anlatarak okuyucuyu etkileyici bir hikayenin içine çeker. Bu sade ve etkileyici hikaye, sıradan bir evliliğin içsel derinliklerine inerken duygu dolu anlar ve düşündürücü deneyimler sunar. Yazarımızın ve yayınevinin emeğine sağlık benim için çok keyifli bir okumaydı. @isinglmz
Sırnaşık Sarmaşık
Sırnaşık SarmaşıkIşın Gülmez · Dağhan Külegeç Yayınları · 031 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Biri başka birine suçlu kişiliği yükleyebilir mi? Adalet ve suçun görünmeyen yanları olabilir mi? Bu iki soru üzerine kurulu,psikolojik tahlillerle dolu iki öykü... Kitap, Şeytanın Çırağı ve Onları Öldürdü mü? adlarında iki polisiye,dedektif öyküsünden oluşur.İçinde hayli gizem,hayli şüphe barındıran bu iki öykünün kendilerine has şaşırtıcı yanları bulunur. İlk öykü Şeytanın Çırağı’nda genç bir kadının öldürülmesi üzerine sorumlu tutulan kişi davaya bakan savcıya mektup yazar.Bu mektup biraz yardım isteme biraz da hesaplaşma amacı barındırır.Savcı Tsuchida aynı zamanda cinayetten sorumlu tutulan kişiyle gençlik yıllarından arkadaştır.Zaten hikâyenin temeli bu arkadaşlığa dayanır.Yazılan mektupta ilginç ve düşündürücü bir biçimde savcı suçlanır.Başında ”belki de aslında katil ben değilim “ yazan mektubun sonlarına doğru suçlanan kişinin ne demek istediğini anlarız .Sonu itibarıyla çarpıcıdır. Onları Öldürdü mü? öyküsü adı gibi öykü boyunca bu soruyu sordurur.Bir avukat bir ihtimale dayanarak,suçunu itiraf eden bir suçlunun suçsuzluğunu açıklamaya ,ortaya çıkarmaya çalışır.Suç ve adalet kavramlarını sorgular,suç kavramının ve adaletin görünmeyen yanlarını ortaya çıkarır.Öykü dönemin Japonya’sının toplumsal konusu olan servet uğruna yapılan zorla evliliği de işler,eleştirir. Sonu itibarıyla okuru kendi tahminiyle baş başa bırakır. İki öyküde de suçlu psikolojisi incelikli bir biçimde işlenir. Her iki öykünün ortak noktası suçlu,suç,adalet kavramlarını okurken sorgulatmasıdır ve suçlu psikolojisini,suça nelerin meyil ettirebileceğini vurgulamasıdır.
Şeytanın Çırağı
Şeytanın ÇırağıShiro Hamao · İthaki Yayınları · 20216,5bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Güzel ilginç bir hikayeydi. Yazar Tazminat döneminin ki nedense bana pek bı itici gelir bu dönem, medeniyetleşme hareketlerini irdeleyen ve toplumun baskıcı rol model yolunda ırkçılığı ve de ön yargılarını kurcalayan bir hikaye yazmış. Aynı zamanda hikayeyi okurken o dönemde gerçekten kültür ve sanat ikilisine Edebiyata ne kadar önem verildiğini de görüyoruz. Hikayede zengin ve genç bir beyfendinin aşık olduğu -ilk görüşte aşk- yoksul çingene kızını İstanbul hanimefendisine çevirme yolunda, daha doğrusu medeniyetleştirme yolunda egitilmesine ve kendi toplumuna layık görülüp sonra evlenme hayalini hayata geçirme çabasını okuyoruz. Lakin hikaye Ermeni ve Hintli etnik zenginliğe sahipken cingenelerin herkesten aşağı görülmesi de acayip. Cingenelerin Hindistan'dan geldiği söylenir oysa. Eh orda hala devam eden kast sistemini düşünürsek kendi insanlarini aşağı görmeleri şaşırtıcı değil vesselam. Neyse kızcağız gercekten de bir hanıma dönüşüyor ama toplumun yargılarını kiramiyor ne yazık. Güzel ve düşündürücü bir hikayeydi. İnsan ister istemez günümüzle de kiyasliyor. Beğendim okumayanlara dehşet ve ibretle tavsiye ederim.
Çingene
ÇingeneAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,598 okunma
32 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar Sevgili Okurlar, Hava tam yazmalık değil mi?Bir elim de kahvem,bir elim de kalemim,hafif esen rüzgar arka fonda,Yaşar'dan "Masal"şarkısı... Eee sizde keyifler Nasıl? Taze taze kargosu yeni gelen kitaplarımızdan bugün içinizi sıcacık duygularla kaplayacak bir hikayeden bahsetmek istiyorum sizlere; Rikimini hiç arkadaşı
Rikimini ve Arkadaşı Ayıcık
Rikimini ve Arkadaşı AyıcıkMarie-Sabine Roger · 1001 Çiçek Kitaplar · 201518 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yalnızlığın İcadı (1984)
Yalnızlığın İcadı (1984), Bülent Parlak'ın denemelerden oluşan tek kitabı. Bülent Parlak ne yazık ki, 19 Nisan 2022 tarihinde, 43 yaşında, kalp krizinden dolayı, vefat etti. Erken ölümlerden biriydi. Şiirleriyle tanıdığım, İzdiham dergisinden aşina olduğum bir şairdi. Bu deneme kitabını okuyunca keşke biraz daha yaşasaydı ve yazsaydı, onu biraz daha okuyabilseydim diye hayıflanmadım değil. Denemeleri değerli, şaşırtıcı, düşündürücü, ufuk açıcı, farklı, asla sıkıcı olmayan, gayet akıcı, sıradanlıktan uzak ve muzip fikirlerle dolu. Tekrar okur muyum evet okurum. Tavsiye eder miyim evet ederim. *spoiler* Kitap şu cümlelerle son buluyor: Beni sorarlarsa "O iyi bilirdi" dersiniz. "Çünkü gitmek en çok ona yakışırdı." dersiniz. "Gitmenin en güzeli artık hiç haber alınamamasıdır." demeyi bundan sonra sakın ihmal etmeyin. *spoiler* Sanki öleceğinin farkında olan biri gibi bu son satırlarla kitabı bitirmesi beni daha fazla üzdü. Zaten hep şöyle derdi: "Hepimiz ölecek yaştayız."
Yalnızlığın İcadı (1984)
Yalnızlığın İcadı (1984)Bülent Parlak · İzdiham · 2022390 okunma
140 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.