Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Sebiha kabadayı
Sebiha kabadayı
@sebihakabadayii
Psikoloji
Psikoloji
23 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Toplama kampına esir düşen bir tutuklunun, kendi hikayesini anlattığı bu kitap şüphesiz bizleri okurken şok eden, üzen, hüzünlendiren ve nasıl böyle vicdansız insanlar olmuş dedirten türden anılardan bahsediyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından kurulan katliam yeri Autzwich toplama kampı.. Yani dünyadaki cehennem.. Birçoğu yahudi olan insanların acımasızca imha edildiği, öldürüldüğü, ölüme terk edildiği ve işkence edildiği bu kampta bir insanın anlam arayışı ne kadar kolay olabilir? Bu kitapta anlam arayan insanları, toplama kampının iç yüzünü orada bir zamanlar tutuklu olup daha sonra özgürlüğe kavuşan bir Psikiyatristin kelimelerinden okumak isterseniz koşuuun bu kitabı okuyun derim.
İyi okumalaaar..
•• Köy yaşamı ve olağanüstülükleri, mucizeleri içinde barındıran bu kitapta Gogol, bizlere Galya ve Levko’nun aşkını anlatır. Birbirlerine sevdalı olan ve evlenmek isteyen ama önlerinde bir engel olan bu Kazak gençlerinin nasıl mutlu sona ulaşacakları anlatılmıştır. Levko’nun büyük çabaları sayesinde kitap güzel bir sonla bitmiştir.
•• Olağanüstü doğa olayları çok fazla yer aldığı için yer yer kitap karışık gelebilir sizlere de. Onun haricide bir oturuşta hemen bitebilecek keyifli bir masal okumak isterseniz tavsiye ederim.
Bir solukta ve dehşet içinde bitirdiğim kitap….
Uzun zamandır sıkılmadan kitap okuyamıyordum fakat Kızıl Veba beni içine çekerek adeta farklı şeylerin ilgimi çekmesini engelledi ve bir solukta bitirmeme sebep oldu.
“ Kızıl veba, insanların yüzyıllar boyunca çalışarak ve didinerek inşa ettiği uygarlığı, dünyayı adeta bir köpük gibi kolayca yok eden bir hastalıktı. Bu hastalık insanı en fazla birkaç saat içerisinde öldürebilen hemde okuduğunuz zaman dehşete kapılacağınız kadar korkunç bir şekilde öldüren bir hastalıktı.”
Kör romanı gibi Kızıl Veba da insanların bir anda nasıl ilkel yaşama tekrar dönebileceğinin kanıtıdır.
İyi okumalar…
Okur Takip Önerileri
"Tanrım, bana değişebilecek ve değiştirilmesi gereken şeyleri değiştirmek için cesaret ve değiştirilemeyecek şeyleri kabullenmek için huzur ve aradaki farkı anlamak için de bilgelik ver."
İçinde yaşadığı belirsizlikler onu mahvedecekti az kalsın. İçinde yaşadığı mecburiyet hissi onu güçsüzleştirdi ve böylece onu ölüme sürükleyecekti. Fakat sürükledi mi? Yoksa içinde yaşadığı o mecburiyetten kurtuldu mu Ferdinand?
Onun özgürlüğünü elinden alan, onu köle yapmaya zorlayan, onu kan ve vahşetin, cinayetin içine sürükleyecek bir mecburiyetti bu. Savaşın ortasından kaçıp İsviçreye karısı ile beraber yerleşen Ferdinand bu ülkede kendini özgür ve güçlü hissediyordu. Savaş onlar için cinayet, zulüm, kandan başka bir şey değildi ve orada kalıp onlar gibi katil olmak istemiyordu Ferdinand. Fakat onlar çok güçlülerdi. Onların güçleri bir gün Ferdinandı da kendilerine esir yapacak kadar güçlülerdi. Vatanını savunmak için askere çağrıldığı andan itibaren, karısının gözünde özgür ve güçlü bir adam olan Ferdinand, içinde doğan mecburiyet hissi yüzünden giderek güçsüzleşti, özgürlüğünü kaybetti.
Hatta karısının gözünde korkak konumuna düştü.
Bir zamanlar güçlü ve özgür olan Ferdinand içinde yaşadığı mecburiyet hissini bırakıp tekrar özgürlüğüne kavuşacak mı?
•••Belki de şu sıralar dünyada ki çılgınlık akıldan daha güçlü olduğu içindir. Belki de bir kahraman olmadığım ve kaçmaya cesaret edemediğim içindir... Bu açıklanabilecek bir şey değil. Bu bir nevi mecburiyet.
•••Dışardayken kendini kaçak hisseden bir insan ne kadar özgürdür?
Ah benim minik Momo’m. Bana göre tarihin en en en küçük psikoloğu.
Momo konuşmaktan ziyade çok iyi bir dinleyiciydir. Kimsesiz çocuk Momo, şehrin eski tiyatro yıkıntıları arasında yaşıyordu. İnsanlar onun yanına gelip saatlerce dertlerini anlatıyordu ve Momo’nun sadece onları saatlerce dikkatle dinlemesi üzerine neşeli ve rahatlamış bir şekilde Momo’nun yanından ayrılıyorlardı.
Momo’nun birçok arkadaşı vardı. Turist rehberi Gigi, şehri turistlere gezdiren ve her seferinde onlara farklı bir hikaye anlatan bir rehberdi. Hikayelerinin ilham kaynağının Momo olduğunu söylerdi.
Çöpçü Beppo işini seven yaşlı bir adamdı. Ve diğer çocuklar...
Momo arkadaşlarıyla her gün saatlerce oyun oynuyorlardı. Kendileri bir oyun yaratırdı. Bu çocukların hepsi kimsesiz değildi fakat hiçbirine ailesi tarafından zaman ayrılmıyordu. Aileler çok aceleciydi ve hiçbirinin zamanı yoktu. Peki bunun sebebi neydi?
Duman Adamlar....
Kimdi bu Duman adamlar?
Duman adamlar soluk benizli, ağızlarında sürekli sigara taşıyan, isimleri sayılar ve harflerden oluşan, tehlikeli tek tip adamlardı. Onlar zaman hırsızlarıydı.
İnsanlar ile tek tek görüşüp yok olmamak için onların zamanlarını çalıyorlardı.
Peki zamanla ne yaptı bu duman adamlar?
Bir gün Momo ile karşılaştılar ve onunda zamanını almak istediler. Peki Momo ne yaptı?
İyi okumalaaaaar.....
Bir New York Times çok satanlardan olan bu kitabın öncelikle bu övgüyü hak ettiği söylemeliyim.
Renkli ve sihirli dünyaları hepimiz seviyoruzdur diye düşünüyorum çünkü renk ve sihirin olduğu pespembe bir dünyada kötülüğün var olmadığını umarız ve bu yönü bize cazibeli gelir. Ancak bu kitapta öyle bir dünya vardı. Ötediyar!!!!
‼‼‼spoi tehlikesi
Alice ve Oliver, başta birbirlerinden hiç haz etmeye iki çocuk, bir göreve çıkmışlardı ki aslında bu Oliver'ın göreviydi. Fenerorman sakinlerinden olan bu çocuklara 12 yaşını doldurduklarında Teslimiyet töreninde bir görev verilirdi ve bu çocuklar görevlerini yaparlardı. Ancak Oliver görevini 1 yıl boyunca yapamamıştı ve başarısız olacaktı. Bu sebeple ve başka sebeplerden ötürü Alice'e ihtiyacı vardı.
⏸Peki Alice'in görevi neydi?
Bu arada bu çocukların hepsinin bir yeteneği olduğunu unutmayalım çünkü bu sebepten ötürü onlara görev verilir.
Peki Alice ve Oliver'ın yetenekleri neydi?
Böylece beraber Ötediyara doğru bir maceraya atıldılar ve hiçbir anları güvenle geçmeyen bu diyarda başarılı olmak uğruna savaşlarını başlattılar.
Yolculukları esnasında yaşadıları talihsizlikler ve güzellikler bu çocuklar arasında bir bağ oluşturacaktı. Birbirlerinin en yakın dostları olacaklardı şüphesiz.
Görevleri uğruna birçok tehlikede kalan ve birçok fedakarlık gösteren bu iki çocuk acaba amaçlarına ulaşacaklar mıydı?
İYİ OKUMALAAAR
1860 yılında bir yaz günü doğan Benjamin, doğumuyla etrafa dehşet saçmıştı adeta. Onu görmek üzere hastaneye gelen babasına kötü sözler söylendi hatta aile doktorları onun ve hastanenin kariyerine leke sürmeye çalışmalarıyla suçladı bu adamı. Neye uğradığını şaşıran ve bu gülünç tavırlar karşısında delirme noktasına gelen adam, oğlunu görmek istediğini haykırdı. Bunun üzerine adama oğlunu gösterdiklerinde adeta delirmişti. Hatta bu gördüğü şeyin hastanenin bir şakası olup olmadığını bile dile getirmişti. Peki gördüğü korkunç şey neydi?
Benjamin yaşlı bir bebekti adeta. Daha doğalı 6 saat olmasına rağmen görüntüsü 70 yaşında ki bir dedeye benziyordu. Dehşet içinde kalan baba onu alıp gizlice eve götürdü çünkü Benjaminin ailelerinin itibarını kötüleyeceğini düşünüyordu.
Doğar doğmaz önyargıların kucağına düşmüştü Benjamin.
Diğer bebeklerden farklı olan Benjamin'in zihni de vücudu gibi gelişmişti. Bu kitapta da anlatılan bu. Benjamin büyüdükçe küçülen bir insandı. Yaşı ilerledikçe gençleşen bir insandı.
O bu dünyaya gelmiş en farklı insandı.
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,5bin okunma