Genç bir Yönetici, yeni Jaguarı içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar geçen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni
Yazar bu kitabında insanın doğuşundan birilerine ve bir şeylere bağımlı olmasından ve bu bağımlılığın hayatı boyunca sürdüğünden yola çıkarak, asıl bağımlı olunması gereken kişinin kendisi olması gerektiğine değinmiş. Peki "kendine bağımlı" olmak ne demek? İlk önce bağımlı olduğunu, farklı durumlarda başkalarına ihtiyaç duyabileceğini kabul etmek ve bu farkındalıkla kimden yardım isteyeceğini seçmek. Bu seçimi yaptıktan sonra ise karşılık bulamayınca, farklı manipülasyonlar kullanmak yerine hedef değiştirmek (başkasından yardım istemek), yani hem kendine, hem karşındakine seçim hakkı tanımak bir nevi kendine bağımlılık.
Ama insanın kendine bağımlı olabilmesi için ilk önce kendine giden yolu bulması, kendini tanıması, hayatını istediği gibi yaşama özgürlüğünü kendinde bulması, kendine seçim hakkı tanıması ve iyi ya da kötü seçimlerinin sorumluluğunu üzerine alması gerekli. Evet, kendinize giden yol kolay değil. Оraya çabuk varamazsınız ama hayatınızı kendi isteklerinize göre, kendi kurallarınıza göre yaşamak istiyorsanız da bu yola girmelisiniz.
Ben Jorge Bucay'ın kitaplarını severek okuyorum. Ama bu kitabında kendini biraz tekrar etmiş. İnsan psikolojisine dair karmaşık şeyleri basit hikayelerle, neredeyse terim kullanmadan anlatıyor okuruna, bu yüzden de kolayca anlaşılabiliyor. Psikoloji sizin de ilgi alanınızda ise bu kitabı okurken keyif alacağınızı, bilgileneceğinizi ve sizi de sorgulamaya iteceğini düşünüyorum. Tavsiye ederim :)
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları: Dünyayı Yöneten Rotschild Ailesi
Gönderen: Aysal Bülent
Ülkemizin neden bölünmesi isteniyor? Gazi Mustafa Kemal'in bildiği ve bizi uyardığı hitabenin ne anlama geldiği... Sağ-sol ayrımı, gerçekte de var mıdır? İşte bu soruların bir kısmının yanıtı;
Bilinen Tarihin Bilinmeyen Yanları
Hitler, dünya
Hangi ülkede olduğunuzu anlamak için parmağınızı toprağa sokup kokluyorsunuz. Ben parmağımı varoluşa sokuyorum, ama koku yok. Neredeyim ben? Ne demek dünyada olmak? Anlamı ne bu kelimenin? Kim çekti beni bütün bunların içine, sonra kim bıraktı böyle? Kimim ben? Nasıl geldim dünyaya? Neden kimse fikrimi sormadı? Neden buranın kurallarını, yolunu yordamını öğretmediler, neden gezgin bir köle tüccarından satın alınmışım gibi böyle saflara sokuldum hemen? Gerçeklik denen bu dev projeye nasıl katıldım? Katılmak zorunda mıyım? Seçim diye bir şey yok mu? Eğer seçme şansımız yoksa, o zaman müdür nerede? Ona iki çift lafım var. Müdür de mi yok? Peki kime yönelteceğim ben şikayetimi?
KİM BİR BARDAK SOĞUK SU İÇERSE BENİ HATIRLASIN.
Hz. Hüseyin
Kerbela, yeniden var olmak için atılmış ölümüne bir adımdır, ölümüne bin adımdır. Âşık olmanın adıdır ölüme en Yüce’nin hatırına. En Yüce’nin hatırına ölümle kıyılmış nikâhtır bu,
Hüseyni bir nikâh.
“Kerbela, bir feryattır. İkiyüzlülüğe, kaypaklığa ve arkadan vurma alçaklığına
*İnsanı yarattım, ancak ilk başlarda istediğim gibi olmadı, tamam “Sen tanrısın kusursuzsun” diyebilirsiniz ancak olmadı, istediğim Ademi yapamamıştım!
*İlk olarak 3.5 milyon yıl önce biraz daha dik yürüsün dedim, sonra beslenme alışkanlığını değiştirdim, beslenme alışkanlığınız et tüketimine dönünce apandistiniz ve 20 yaş dişiniz size
"Masum kadınların serüvenleri romanlara sık sık konu olmuştur mu demek istiyorsunuz? Evet, doğru; işte sıkıntıdan patlayan okurlar da zaten bundan şikayetçiler ya. Ekmek isteyen okura, yazar tutup taş sunuyor. Açıkçası, ilginç olup olmama sorunu -ya da halkın diliyle söylersek, öykü sorunu- değil de nedir bu? Geliştirilmeden bırakılmış bir durum, yitirilmiş bir konu değil midir? İlerlerse, masumluk nerede kalır? Bence bir seçim yapmamız gerekiyor. Gerekmrse ne iyi olurdu, ama işte böyle bata çıka yaşayıp gidiyoruruz. Sanat bizim su içindeki bu çırpınışlarımızın aynasıdır."
Ho'oponopono Yöntemi Nedir?
(Alıntıdır)
Ho'oponopono Yöntemini son zamanlarda sıkça duymaya başladık, birçoklarımıza göre telaffuzu zor gelen bir cümle ama kazandırdıkları ve kattığı değerler bir mucize.
Joe Vitale’nin Dr.Ihaleakala Hew Len’den öğrenerek Zero Limit kitabında anlattığı şekliyle aktarıyorum.
Bu yöntem; karşımızdaki insanın