Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
400 Sene Sonrasına Mektup Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebası Cami´nin 1990´li yıllarda devam eden rest...orasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı tv´de şöyle anlatmıştı. Cami bahçesini çevreleyen havale duvarında bulunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan
ÜÇ SORU #yazimakinesi
1) Gerçek olmadığı hâlde kulaktan kulağa yayılan ve yeni eklemelerle herkes tarafından anlatılan olaya ne denir? A) Şehir masalı B) Şehir destanı C) Şehir dedikodusu D) Şehir efsanesi 2) Ülkemizde 81 il bulunmaktadır. İçinde "şehir" kelimesi geçen kaç ilimiz vardır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 3) 1897 ile 1899 yılları arasında yazılmış fıkra - sohbet - deneme karışımı mektupların derlendiği "Şehir Mektupları" adlı eser kime aittir? A) Ahmet Rasim B) Ahmet Haşim C) Nurullah Ataç D) Mehmet Kaplan
Reklam
Rivayet demek söylenti, gerçek olmayan, kulaktan kulağa dolaşarak günümüze gelen, genellikle şehir efsanesi kıvamında anlatılan hikaye için kullanılan söz demek. Ama sen her konuyu dine bağlamaya devam et, islama ve o dine mensup insanlara en büyük zararı veren ve tehlikeyi saçan, okumamış bilginler olarak sizlersiniz.
Gönderi kullanım dışı
Eski bir şehir efsanesi... 1880ler’de Paris’te Seine nehrinde boğulmuş genç bir kadının cesedi bulunur, üzerinde şiddet gördüğüne ya da saldırıya uğradığına dair herhangi bir iz yoktur. Ama yüzünde öyle tuhaf bir ifade vardır ki Paris morgunda çalışan bir patolog genç kadının yüzünün ölüm maskesini yapar ve onu ölümsüz kılar. 1900lere gelindiğinde
Tarih bilinir mi, tarihe inanılır mı?
Sultan Selim ve Şah İsmail arasında vuku bulduğu öne sürülen olayların kaynağı ya da kaynakları neler kimler merak edip duruyorum. Şu pislik dolu sandık ve "herkes yediğinden ikram eder" sözü şehir efsanesi mi değil mi mesela. Hatayî'nin ozanlığı, koşmaları, varsağıları ve Doğu Anadolu ile İran coğrafyasındaki alevî meşrep Türkmenlere yönelik tutumu beni ona hep ısındırmıştır. Günahları ve sevaplarıyla var olmuş ve göçüp gitmiş hakikatteki İsmail'den ziyade, kendi zihnimde şekillendirdiğim İsmail'e konduramıyorum herhalde hakkında rivayet edilen bir takım işleri. Bu pek sağlıklı bir tutum değil. Tarih okurken, kumdan kaleler inşa edip onlarla oynamak istemiyorsam, yani kendimi kandırmayacaksam, şüpheden azade olmamalıyım. Ve elbette ulaşabildiğim her belgeyi okumalıyım.
Reklam
Beklemiyorum artık Orhan Veli'nin öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın dediği ise artık şehir efsanesi
Önümde el ele tutuşmuş 13-14 yasinda iki kiz yuruyor. Sehir efsanesi midir? Kulturden kulture degisir mi? Bunun kesin bir manasi var midir ? Mesela kolkola erkekte gezer. Ama heteroseksueldirler. Bazi ulkelerde kolkola erkek gey olarak algilanir. Gerci uzun zamandir gormuyorum kol kola erkek. Bazi davranislarin zamanla manalari degisebilir. El ele gezip lezbien olmayan kiz varsa yorum atsin da kurtulalim şu manadan. Belki de hala cocuk hissettikleri icindir. Mesela 25 yasinda olsalardi farkli mi olurdu? Cocuklar cinsiyet ayirmaksizin el ele tutusur. Bu gayet dogaldir. Ayrica escinsellik elestirisi degil bu yazi. Ben elestrilerimi boyle kisa kesmem. Gercekten bir sey elestriliyorsa bence karsi tez sunulmalidir. Bu da uzun bir surec. Belki de makale, kitap yazilmalidir bunun icin. Yine de merak edenler varsa escinsellige karsiyim.
İstanbul’un (Bizantium) kuruluş efsanesi Efsaneye göre Byzas kendi adını taşıyan bir şehir kurmak ister ve bu şehri nereye kurması gerektiğini Zeus’un yer yüzündeki sözcüsü kabul edilen Delphi şehrindeki kahinlere danışır. Kahinlerden “körler ülkesinin karşısında kurmalısın” cevabını alır. 20 yıl boyunca bu körler ülkesini aradıktan sonra bataklık içinde, denizden gelecek tehlikelere tamamen açık bir düzlüğe gelir. Yani bugünkü Kadıköy’de, Kalkedonya adıyla bilinen bu yerde yaşayanlar vardır ve karşı yakasında Sarayburnu sırtları görünür. Saldırılara karşı daha iyi savunulabilecek o yer yerine burada kalmalarını yadırgar ve bu insanların kör olması gerektiğini, körler ülkesini bulduğunu düşünür. Ve karşıya geçerek hayalindeki ülkeyi kurar.
İnsanlar acıdan beslenmeyi seviyor sosyal medya arkasında duygusal müzikli enkazdan çıkarılan insanlar ile dolu bunu paylaşıp ne hedefleniyor yıllar önce bir sel feleklerinde Karadeniz’de insanlar kurtarılıyor orda çalışan arama kurtarma personelinden biri bir yıl sonra bölgeye gidiyor orda bir kadın ile karşılaşıyor soruyor personel beni tanıdın mı evet tanıdım diyor kadın o günleri unuttunuz mu diye soruyor personel o zaman diyor ben unutmaya çalışıyorum ama karşıma o selde çekilen fotoğraf çıktıkça aynı acıları yaşıyorum diyor bu hikaye bir şehir efsanesi mi gerçek mi bilmiyorum ama o insanların fotoğrafını kullanarak arkasına duygusal müzik koymak o insanlara acıdan başka bir şey yaşatmıyor bunları görmek yaşadıklarımızı bize tekrar yaşatıyor gerçekten unutmak istemiyorsanız hakklarımızı arayın ölenlerin haklarını arayın o binaları yapan çizen onaylayan kimse onların ceza almasını sağlayın duygusal video yaparak değişmiyor bitmiyor acılar…
Reklam
aldanma ki şair sözü elbet yalandır - Fuzuli
İsmet Özel, Gezi olayları zamanı Çarşı grubunu Gezi olaylarına destek vermesinden sebep ayrıştırıp yermek için BJK ile ilgili ortaya aslı astarı olmayan bir şehir efsanesi attı. Hala bu şehir efsanesini gerçek sanıp, tribünlerden yükselen "Hükümet İstifa" sloganını atanları ayrıştırıp yermek için aynı paylaşımı yapıyorlar. Bu tip insanların yazdığı mesnetsiz ve dayanaksız sözde alternatif tarih kitaplarından gına geldi artık. "Şairler, bunların arkasına da çapkınlar, sapkınlar düşer." Şuara 224
Kimdi, bize hikayeler anlatan? Şehir efsanesi olmaktan çıkan..
128 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.