Kibir din için bozukluk
Akıl için kusur,
Irz ve namus için lekedir...
Asla açgözlü olma,
Çünkü zillet (düşüklük ve aşağılık) aç gözlülüktedir...
Şeref, vurup kırma ve küstahlıkta değil,
Sabırla ve tahammüllü olmadadır...
Şunu bilmelisin ki kardeşim, -Allah sana bereket ihsan etsin- hak; kaldırılmış parmakların çokluğuyla ya da medyatik gürültünün gücüyle bilinmez. Bilakis hakkın hayatta tek başına yalnız da kalsa parıldayan bir aydınlığı vardır. Selef-i sâlihin bu manayı destekleyen ifadeleri bulunmaktadır:
Abdullah b. Mes’ûd radıyallâhu anh şöyle demiştir: “Tek başına dahi olsan cemaat, hakka muvafık
olandır.”(1)
Selef-i sâlihten rıdvanullahi aleyhim ecmain biri şunu
ifade etmiştir:
“Hak yolundan ayrılma! Bu yolun saliklerinin azlığı seni soğutmasın! Batıl yollara karşı dikkatli ol! Helake sürüklenenlerin çokluğuna aldanma!”
Şunu bilmelisin ki kardeşim, hak; kaldırılmış parmakların çokluğuyla ya da medyatik gürültünün gücüyle bilinmez. Bilakis hakkın -hayatta tek başına da kalsa-parıldayan bir aydınlığı vardır.
Hayrın fazla olması hayır değildir. Hayırdaki fazlalık şerdir. Her şeyde bu durum görülmektedir. Herhangi bir şey, sınırının üzerine çıkınca zıddına çevrilmektedir. Mesela cesaret, fazla olduğunda aldırmazlık, az olduğunda ise korkaklık ortaya çıkmaktadır. Cömertlik de sınırı üzerinde olunca israf ve savurganlık; sınırının altından daha aşağı seviyede olduğunda ise cimrilik ve pintilik ortaya çıkmaktadır. Öyleyse işlerin en hayırlısı, vasat/orta olanlardır.
"Yürü bu sıkıntılı hayat ile yetinme.
Şimdi yürümeyen lezzetlere ulaşamaz.
Dünya tamamen başına dar olmuş.
İçinde bir evin barkın yoksa eğer.
Haydi, Adn Cennetlerine koş!
Ondadır yorgunluk atılacak konaklar ve oradadır kurulu çadırlar.
Ama biz düşmanımıza esir olmuşuz.
Acaba vatanlarımıza dönüp selam verecek miyiz?
Garip vatanından ayrılır da vatanı ufukta görünmez olursa;
Artık onun özlemini sorma gitsin derler
Söyle, düşmanlarımızın bize hakim olmasından daha büyük gurbet,
Daha kötü gariplik düşünülebilir mi?"
İbn Kayyım el Cevziyye
Günahların bağışlanması iki şekilde olur:
Birincisi şu hadiste olduğu gibi silinmesidir:
وأتبع السّئّة الحسنة تمحها
"Kötülüğün ardından iyilik işle ki onu silsin."
"Amel ihlaslı olup doğru olmazsa, kabul edilmez. Doğru olup da ihlasla yapılmazsa ,yine kabul edilmez. İhlasla yapılmış olması sadece Allah için yapılmış olmasıdır. Doğru olması ise, sünnete uygun olmasıdır."