Cemal Safi
Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim... Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim... Niceler sultandı, kraldı, şahtı. Benimle değişti talihi bahtı, Yerle bir eylerim taç ile
Hep şiir olmasın birde kısa hikayemi paylaşayım. Onay verirseniz kitap haline getirebilirim. Saygılar bizden. Buyrun. İŞLENMEMİŞ CİNAYET Sararmış uzun otların aradından kaldırıp başını yola baktı. Polis arabasının siren sesiyle tekrar çukura büzüldü. Neydi bütün bunlar ne anlama geliyordu. Siren sesi kesilinceye kadar öylece kaldı. Bryni
Reklam
Tespit 1) Hz. Muhammet’in doğum tarihi tartışma konusudur. Hindistanlı Müslüman ilim adamı Prof. Muhammed Hamidullah’ın araştırmalarına göre Hz. Muhammet’in doğum tarihi 12 Rebiülevvel (17 Haziran 569) idi. Mısırlı astronomi bilgini Mahmut Paşa el-Feleki ise yaptığı hesaplarda Hz. Muhammet’in doğum tarihini 9 Rebiülevvel (20 Nisan 571)
Tarık Tufan
Kayan her bir yıldıza selam durup, taş atan avuçlarını okşamalısın çocukların. Sonra Mekke’den gelen rüzgara yüz sürmelisin. Eski zamanlardan kalma selamlar doluşmalı koynuna… Taşın altındaki siyah adamın iniltilerine kulak kesilmelisin ve hayat her sabah yeniden yaratıldığında ,SEN yeniden ayaklarının altında kanayan yaralarını sarmalayıp yürümelisin… Dikbaşlı yürüyüşlerin olmalı… Her aşkı feda edebilecekmiş gibi duran çelik bir kalp taşıyormuş gibi asi, umarsız ve ifadesiz bakışlarla yürümelisin… Fakat hiç kimse bir yaprağa gözyaşı dökebilecek olmanı anlamamalı!
Dünyanın bütün tımarhaneleri bizim entelijansiyanın kafatası yanında birer aklı selim mihrakı. Cemiyet tek mit’e dayalı: Atatürk miti. Başka bağ yok. İmparatorluğun birbirine düşman etnik unsurlardan mürekkep yamalı bohçası dikiş yerlerinden ayrılalı beri biz kendi kendine düşman insanlar haline geldik. Mâzi yok, tarihimizi tanımıyoruz. Din ölüm yatağında. İnsanları bir araya getiren hiçbir ideoloji doğmadı. Nihayet dil de gitti elden. Türk milleti. Hangi millet? Milliyetçiyiz..Hangi milliyetçilik? Batı’nını en bedbaht, en sarsak, en hasta fikir adamı basubadelmevt hülyalarıyla avutabilir kendini. Kadirşinas bir el, gübre altında kalan inciyi asırlarca sonra insanlığın tefekkür gerdanlığına iliştirebilir. Dilin medeni memleketler argosundan çok daha büyük bir hızla değiştiği bir ülkede, yarım okka esrar içten bu kadar çılgınca bir hayale kaptıramaz kendini. Hangi “postérite”?...Bu millet on senede bir değişen hafızasız nesiller amalgamı… O halde? Tefekkürün her ülkede bir nevi “martyr” olduğu belki bir vakıa. Ama şehvet dolu bir “martyr”. Bir ideal için ipe çekilmek ölümlerin en güzeli. Nihayet manastır var Batı’da. Yaralanan insan köpek gibi sokağa terkedilemez.
Sayfa 108
568 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Stephen King'in son kitabında çok sayıda hikâye var ve bazıları önceden diğer kitaplarındaki hikâyelerin daha genişletilmiş ya da yeniden yazılmış halleri. Bir hikâye kitabına göre, özellikle de bir korku kitabına göre çok fazla hikâye var kitapta ve bu, kitabın tamamının çok iyi ya da iyi olmasını engelliyor, gereğinden fazla hikâye okuyoruz
Kabuslar Pazarı
Kabuslar PazarıStephen King · Altın Kitaplar · 2016500 okunma
Reklam
1.000 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.