Istırap insanoğlu için gündelik ekmek, ölümse sadece bir kaderdi, ikisinden de kaçılamazdı. Asıl dava, derin bir şekilde yaşamak ve kendi kendisini gerçekleştirmek ölümlü hayata şahsî bir çeşni vermekti.
Behçet Bey'e bu ''darülmihen'' de bir kadının en az lazım şey olduğunu, kitaplarıyla, saatleriyle, ciltleriyle bundan böyle istediği gibi meşgul olabileceğini hiç kimsenin kendisini artık rahatsız etmeyeceğini ilâve etmişti.