Yabancı Şehrin Tanıdık Siması
İçim öyle daralıyor ki sebeplice Aşık olduğum kadına mı üzülmeliyim Yoksa aynı kadını kaybettiğime mi? Yabancı şehrin tanıdık siması, Yerli yersiz unutma beni. İçim öyle sıkışıyor ki sebeplice En çok yeri sana ayırasım geliyor, Bir sen sahiplen istiyorum. İçimde kendini göreceksin zaten. Üstelik öyle güzel öyle çakırkeyif ki, Sen bile
BEN BAŞKASININ DİLİ OLSAYDIM. Ben başkasının dili olsaydım ezik sözler arasında bir delidil bulurdum kırılmış kolyesini arayan inciler gibi gözyaşlarımı toplardım, o rüyadan uzakta ve yorgun Sen başkasın başkasından, sen delidilsin hey "belki" adlı iyimser kişi, durgun arkadaşımın uykusu, kendini görmedin ki başkasını
Reklam
... Sen bakma böyle hüzünlü şeyler yazdığıma, Ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz..
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Çocuk senden edebi nasıl öğrenir? Eğer sen ona: "Bu vaciptir, bu sünnettir, bu da müstehabdır" dersen birbirine karışmış sözler dışında bir şey anlamaz. Ancak sana, güzel bir şeye gülerken, çirkin bir şeye yüzünü çevirirken, yanlıştan nefret ederken rastlarsa ve duygularının bazen bu şekilde bazen de diğer şekilde olduğunu görürse, bunun iyi, şunun da kötü olduğunu duygularıyla anlar. Böylece iyi şeyler kalbine kazınır. Bundan sonra da kötü şeylerden nefret eder ve uzaklaşır. Çocuk duyduk larıyla değil tanıklık ettikleriyle uzaklaşır. Çünkü o sözün manasını idrak edemez. Yal nızca etrafındaki kişile rin davranışlarını idrak edebilir. Yüz güldürecek doğru davranışları idrak ettiği zaman, bunları yaptığında sevinir ve insanların da bununla mutlu olmasını önemser. Hoş olmayan bir şey yaptığında ise onun, nefsinden ve insanlardan uzaklaşıp gizlendiğini ve içinde bulunduğu çevreden çıktığını görürsün. Halbuki o bunun nedenini bilmez. Fakat anne, baba veya içinde yaşadığı çevre tarafından bunun yanlış olduğunu anlamıştır. Selef, kalplerinde atan bu ölçüyle iyiyi ve kötüyü his sediyorlardı . Onların hiçbirisi de bugünkü akademik anlamda yani; diploma sahibi, yüksek lisansa geçmiş ve doktoraya başlamış şekilde öğrenimli değillerdi. Onlar da böyle şeyler yoktu. Allah (c.c) onlara, bunun yokluğunu nasip etmiş, ancak bununla birlikte onları, bizlerin gölgesinde yaşadığımız hayırlarla şereflendirmişti.
Türklüğün Önemli İlkeleri
Türkçülük, bütün Türklerin tek devlet halinde birleserek, her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Bunun değismeyen iki unsuru vardır: Soyculuk, Turancılık. Soyculuk, ilk önce bir milli savunma vasıtasıdır. Türkelindeki azınlıkların, kendi aralarında gizlice yürüttükleri, soy suuruna karsı bir koruma tedbiridir.
ÇOK GÜZEL (SICACIK) BİR HİKAYE
SONRA BIR DAHA GÖRDÜN MÜ ABİ O KIZI Kurtuluş’ta bir evdeyim. İstanbul’un alışıldık, eski, dökük, eşyaları birbirinden uyumsuz az rutubet kokulu bir bekar evinde misafirim. normalde bu evde misafir olmam ben çünkü kendi evime en yakın arkadaş evi bu mekandır. bende anahtarı vardır. evde kahve kalmaz gelir alır giderim. Bilmukabele, benim evden
Reklam
1.000 öğeden 791 ile 800 arasındakiler gösteriliyor.