Sen yoktun o zamanlar
Çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben...
Ne zaman bir dert gelse bana
yağmur yağar;
dinler
dokunur
Ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım
ateşim sönerdi...
Sonra büyüdüm
gözlerini gördüm.
Yandım
Yağmur yağdı
Ve ilk kez sönmedim.
Ben yağmurdan daha fazla bir seni sevebildim...
Sen yoktun.
Terkedilmiş bir İstanbul vardı.
Yaslanmış gökyüzünün umarsızlığına,
Eylül rüzgârlarıyla saran,
Bayram kartpostallarına benzeyen.
Sen yoktun.
Bir çocuk ağlardı istasyonlarda,
Geceyarıları uykumu bölerdi hıçkırıkları,
Trenler geçerdi gözbebeklerimden,
Kirlenirdi bembeyaz umutlarım.
Sen yoktun.
Tüm dünyayı değiştirebilirdim,
Oysa aynalarda eskiyor yüzüm.
Ne yana baksam karşımda bir anı,
Meğer İstanbul ne çok benziyormuş sana.
Sen yoktun.
Omuzlarımda paramparça bir yürek,
Göğüs kafesimde karmakarışık bir kafa,
Kıvranarak olayların burgacında,
Gezinirim sensizlikle, deliliğin sınırlarında.
Sen yoktun.
Kanayan bir İstanbul vardı,
Yeryüzü ıssızlığında.