Alıntı
, Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev, alev,
Hayat görüşüne yön verecek yazılardan...
Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin. Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
Reklam
ASLAN MEHMETÇİK Sen benim baş yazım, alın yazım, baş tacımsm... Bu sefer seni daha yakından tanıdım!.. Seninle yattım, seninle kalktım...
100
Nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Bugünün ayrılığın değil de birlikteliğin sayılı günü olmasını isterdim. Sensiz geçirdiğim gün sayısı... Birbirinden kötü 100 gün. Sana en çok ihtiyaç duyduğum dönemde gitmiştin. Gitme demiştim sana, sonraları yine tekrarladım bunu defalarca hem içimden hem de sana karşı. Daha da devam ettireceğimi biliyorum bu
Küçük Kara Balık ve Balıkçıl
Kara Balık öğle olana kadar gitti. Artık dağ ve vadi bitmişti ve ırmak dümdüz bir kırdan geçiyordu. Sağdan soldan birkaç küçük çay da ırmağa katılmış ve su bir o kadar çoğalmıştı. Kara Balık suyun çokluğundan zevk alıyordu. Birden kendine geldi ve suyun dibinin olmadığını gördü. O yana gitti, bu yana gitti, hiçbir kenara ulaşamadı.
Gurbet
Gurbet tuhaf bir kelimedir, söyler söylemez ağızda kek­remsi bir tat bırakır. Dil üstünde bir katre kaya tuzu, kolay kolay erimeyen. Bir saklı burukluk, kendini hemen ele ver­meyen. “Tarif et” deseler, edemezsin. Bir şey hep yarım kalır, bir nokta hep eksik. Kabataslak anlatır ama tam karşılığını bulamazsın. Bir kez telaffuz eder, bir an
Reklam
491 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.