Yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini,
Hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye.
Biliyorsun, saymakla bitmez sevenler seni,
Ama besbelli sen aşk duymuyorsun kimseye.
Öldüren bir nefrettir yüreğindeki şeytan:
Hiç umurunda değil kazsan kendi kuyunu,
Çekinmezsin güzelim can evini yıkmaktan
Onarmak olmalıyken asıl amacın onu.
Sen tutum değiştir de cayayım düşüncemden,
Yumuşak bir sevgi koy nefret yerine bir yol;
Göründüğün gibi ol: cömert, sıcak, sevecen;
Hiç değilse kendine yumuşak yürekli ol.
Aşkın uğruna bir “sen” daha yarat kendine:
Güzellik onda veya sende yaşasın yine.
Alice Feeney’in “Ne Yaptığını Biliyorum” isimli romanından sonra okuduğum ikinci romanı olmakla birlikte, bu romanı da en az ilki kadar gerilim dolu, merak uyandırıcı ve sürükleyiciydi.
Her şey Amelia’nın iş yerinde yapılan çekilişten, İskoçya da kuş uçmaz kervan geçmez bir yer olan, eski bir şapelde hafta sonu tatili kazandığını bildiren e-postayı alması ile başlar.
Bu tatil sayesinde belki kötü giden evliliklerini onarabilecek ya da tamamen bitirmeye karar vereceklerdi.
Amelia ve Adam Wright çiftinin evlilikleri birbirlerinden sakladıkları sırlarla ve söylenen yalanlarla, uzun zamandır çıkmaz bir sokağa girmişti. Bu eski, tarihi şapelde esrarengiz olayların başlaması ile tesadüfen kazandıkları bu gezinin asıl amacının ne olduğunu bilmediklerini fark edeceklerdir.
Ters köşe yapan ve sonuna kadar merak uyandıran bu tarz kitapları okumayı sevenler Taş Kağıt Makas kitabını da eminim ki beğeneceklerdir. Kitabın filmi de çevrilse güzel olabilir.
Kitapta hoşuma giden, evlilik, hayat, sevgi, arkadaşlık, yalnızlık üzerine ilham verici mottolar vardı. Bunları da sizlerle paylaştım.
Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Taş Kâğıt MakasAlice Feeney · Yabancı Yayınları · 20231,411 okunma