Biri bana çok kızardı... Fazla mütevazı olduğumu, beş para etmez adamlara fazla değer verdiğimi ben kendi odamı işi öğreniyorum boya labta vaktim geçiyor diye sigara odası gibi kullanmasına müsaade etmeseydim, sonra nazikçe açık alana yönlendirmek gibi nezaketten anlamayan adama en başında sert olsaydım ne odamdan kovmak zorunda kalırdım, ne
Sevgili günlük!!!
Ben birşeyler uğruna hep heba edileceğim...
Öğrendim...!
__🍀🌺
Sevgili günlük!!!
Ben birşeyler uğruna hep heba edileceğim...
Öğrendim...!
__🍀🌺
Sevdanın, gözbebeğime çaldığı kara mısın.
Sevginin bütün dillerini harcayan, adam mısın.
Bir çatı altında, bir bardaktan su içecek kadar yakın,
Dudaklarından çıkanın nihayet sağırı mısın.
خ ف ز ي
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere gerilim tarzında yazılmış bir kitapla geldim
Olaylar Poyracık köyünde geçiyor. Kendi halinde mutlu mesut yaşayan bu insanlar bir patlama ile ne olduğunu anlamıyor. Bu patlamadan sonra köydeki orta yaş kesimin cildinde kocaman sivilce tarzı şeyler çıkıyor ve saldırganlaşıyor. Bu olaydan sonra herkes birbirini öldürüyor. Çünkü köyde kimsenin sağ kalmaması gerekiyor.
Atahan sevgilisi ile buluşmak için bu köye tesadüfen geliyor ve olaylar silsilesi içinde kendini buluyor. Köye girebiliyor ama bu durumdan dolsyı köyden çıkışlar kapalı. Atahan ve köydeki salgından kurtulan gençler durumu araştırıyor.
Bu araştırma sonucunda öyle şeyler buluyorlar ki akla hayale sığmaz. Olay çözülse de askerler, bilim adamları ve kurtulan bu ekibe neler olduğunu soru işareti. Buradan sonrası ise diğer kitapta ve ben hemen devamına geçiyorum. Okurken öyle merak ettim ki olayı çözdük derken başka soru işaretleri ile baş başa kaldım.
Yaklaşık 340 sayfada 6 günlük macera anlatılmış. Benim için gerilim ve heyecan dolu bir okuma oldu. Uzun zamandır da bu tarz kitap okumadığım için beni bayağı içine çekti. Sizlere de tavsiyemdir.
Yazarımızın kalemine sağlık
Levent Aslan
Sedef'in "Hiçbir şeye dair heves yok içimde.Gözardı ettiğim şeyler var tam da önümde" dediği yerdeyim
- İçimdeki Dağ, Sevda, Özlem, Vuslata Dair (Anlayana) -
Sevgili Aydos,
Nazım Hikmet diyor ki;
''Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük.''
Sevgili Dost,
Üzüntülerimiz, günlük hayatımızdaki ödevleri bile normal bir şekilde yapmamızı engelliyor. Kederin ağına takılan balıklar, çırpına çırpına ölüyorlar. Mutluluk bir seyahat şekli olması gerekirken, bir türlü ulaşılamayan hayali istasyonlar haline geliyor.
Yüzlerimiz, hüznün yüzlerce elbisesinden hangisini seçeceğine bir türlü karar veremiyor. Aynı hava sıcaklığında bir gün üşürken, bir başka gün terleyebiliyoruz. Bir gün kahkahalarla güldügümüz bir espriye, bir başka gün tebessüm etmekte zorlanıyoruz. Şu bazen sıfır derecede donmuyor, bazen kaynamıyor yüz derecede.
O halde, "Bizi mutlu kılan şey şartlardan çok, ruhumuzdur." istemekle değil , istememekle hür olan ruhumuz.
Sayfa 17Kitabı okuyor
Merhaba sevgili okur. Az önce ikinci kitabını bitirmiş olduğum 
Serkan Karaismailoğlu ile karşınızdayım. Günlük koşturmacalar sırasında farketmeden karın tokluğuna bir şeyler atıştırıp geçiyoruz. Size "kendinize bile bile kötülük yapar mısınız?" diye sorsam hayır diyeceğinizden kuşkum yok. Lakin bilmeden ve istemeden en büyük kötülüğü başkasından
