Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özdemir Asaf
Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor... Hep aklıma geliyorsun, Bak gördün mü? Seninde gidecek Başka yerin yok... Kaçmak istedikçe Sana yakalanıyorum Söndürmek istedikçe Sana yanıyorum... Yenildim işte Ama yine de *Seni seviyorum*
Ah Musa," dedi. "Niye geldin peşimden?" "Ay neden dünyanın peşinden gelir Sanem?" "Git buradan," dedi acımasızca. "Seni seviyorum," diye parladım ellerini sıkarak. "Ne yaparsan yap bunu değiştiremezsin, anlamıyor musun? Âşığım ben sana." "Yapma Musa. Hepsi bir oyundu."
Reklam
Gene de bildiğin ve belki de şaştığın halde, sıkılıyor, usanıyorsun, sevdiğimi söylememeden. Beni vurduğun ve galiba ölüm yaraları açtığın yönüm de bu işte. Bense anlatmak, kafana, yüreğine, derinin altında dolaşan asıl ölümsüz rüzgârına işlemek istiyorum: Öyle seviyorum ki üstüne yâr sevemem. Öyle seviyorum ki senden gayri hiçbir nen, hiçbir kavram olamaz, tutamaz beni. Seni, bu güne dek sevdiğim, iş-dert edindiğim, hiçbir kimseye, hiçbir düşünceye benzetemem. Seni, senden gayrı hiçbir nenle ölçemem, mukayese edemem ve sana yalan söyleyemem.
Sayfa 172 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ne yapalım oğlum? Kusur büyük kafalarda. Bizlerin ne kusuru vardı. Kardeş gibi geçiniyorduk orda. Ben seni seviyorum, kardeşiz. Sen be­ni seviyorsun. Büyük kafalar birbirlerine kaynamıyorlar. O zor işte. Ne var birbirlerine kaynasalar! Sen benim gibi yaşasan, ben de senin gibi yaşasam. Sevgiyle olsa ya her şey! Şimdi tam vaktidir gari. Ahhhh! O Aydın incirlerinden olaydı bi çanak da yiyeydik hep birlikte!..."
"Bir şeyi saklamak istiyorsan, onu ortada bırak" der eskiler. Yazdıklarımı okumasın diye, şiirlerimi onun hiçbir zaman okumadığı şiir kitaplarının sayfalarına yazdım ben şairlerden özür dileyip. Bir köşeye kıvrılır benim dizelerim, az kayın öteye diye rica minnet. Kime yazıyorsun bunları dediğinde, hiçbir cümlede kendine rastlamadığında,
Hayat akar zaman geçer fırtınaların diner yolların açılır kendinle kavgan biter kimseyle derdin kalmaz anlarsın ki herkes kendi hayat yolunda kendi doğruları ile ilerliyor ve bir şeylerle barışmaya başlarsın ve o noktada fark edersin ki güneş hep yerindeymiş bende bu hayatın eşsiz parçasıymışım bazı şeyler hiç geçmeyecek hep bir iz hep bir sızı kalacak aynı tatlı bir tebessümle anımsadığın anıların gibi kötüler hep olacak aynı iyi insanlar olduğu gibi bunu kabulleneceksin hayat biraz da böyle işte velhasıl kelam ruhunun ışığını gözlerinin parıltısını hiç bir zaman kaybetmemen dileğiyle seni çok seviyorum hayatımın içindeki nice güzellikler nimetler için sayısız şükür sebebi için Allah'a da çok teşekkür ederim iyi ki bizi bize bırakmıyor ✨
Reklam
Kitaplardan hiç konuşmadık mesela seninle ya da şarkılardan.En sevdiğin şarkıyı bilmem mesela.En haz alarak okuduğun kitabın hangi satırlarıydı içine işleyen bilmiyorum ya da o şarkının melodilerini duyunca hangi his kaplıyor içini bilmiyorum.Halbuki satır aralarını tartışmak isterdim seninle.Eğer okumamışsam kelimelerin keyifli yolculuğuna bu kez senin sayende çıkmak isterdim.Defalarca dinlemek isterdim o şarkıyı.seninle paylaşmak.paylaşmak işte ya ama seninle.Mümkün olur mu bilmiyorum.Gözlerim yüzünde dolaşıp gözlerine takılı kalır mı bilmiyorum.Seni en çok bu yüzden seviyorum.Bilinmeyenimsin.Ve sonu çıkmaza uzanan sokağım...
‘’Yanıma gelip "İşte bak, seni seviyorum," demesini istiyordum. Demezse, bu delilik hayalse işte o zaman... Dileyebileceğim ne kalırdı geriye?’’
Sayfa 132Kitabı okudu
Anlamlı ve güzel bir hikaye. Uzun bir hikaye.. Papatya ve yakamoz..
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.