"karine'in sorunu neydi?? onu böylesi bir girişimde bulunarak benden yardım isteme noktasına getiren gerçekten bu kadar önemli olan şey miydi??
arzusunu kaybetmişti ve dahası zevk de alamıyordu.. her şeyin iyi geçtiği tanışma evresi bittikten sonra partneriyle cinsel ilişkiden tat almamaya başlamıştı.. "hayır, onu seviyorum" diyerek beni ikna etmeye çalıştı.. "bu duygularla ilgili bir sorun değil" dedi..
"bundan eminim.. aynı soruyu ben de kendime soruyorum, bu normal değil.. gencim, sağlığım yerinde, istek duyuyorum.." karina çetrefilli sorular soruyordu.. "arzulamak ve sevmek aynı şey mi?? iki boyuttan birini diğerinden bağımsız bir şekilde yaşayabilir miyiz..??"
Hem mutluluk neydi ki zaten? Bencilce bir doygunluk olmadığından emindi. Bu ancak mutluluğun tam tersi olabilirdi. Asıl mutluluk kaynağı başkalarını sevmek ve onlara değer vermekti.