Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şeyda Savman

Şeyda Savman
@seydasavman
bu ara kırmızıyım.
sosyolog adayı
21 Ağustos
44 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Şimdi güneş devriliyor —— Marmara’ya doğru—— sağımda, sen solumda ışıldarken : koyu bir mavi seçmişsin kendine, akların içinde yükselirken.
Reklam
seni bir b ü t ü n olarak içine alacak, ya da t ü m ü y l e dışına atacak, birşey…
Gün eş kapımı tutmuş bırakmıyor ya kıyor. Tepeye doğru kuruyan ağaçlar. İncirin ak dallarına sımsıkı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ayakkabılarını kapımın önünde görmeyi istiyorum! Çünkü bu, Seni seviyorumun içine nal salmak demektir
Şeyda Savman
Bir kitabı okumaya başladı
Hani
HaniOruç Aruoba
8.4/10 · 4.312 okunma
Reklam
42- Bir kinci bir kinciye, bir düşman bir başka düşmana, yanlış yönlendirilen akıl da kendi kendisine büyük zarar verir.
Sayfa 54
“Bilinçli farkkndalıksız” olduğumuzda ve düşüncelerimizde kaybolduğumuzda, iç ve dış çevremizle bağlantımızı kaybederiz. Genellikle iki şey ortaya çıkar: 1– Hayatın ayrıntılarını (çoğu durumda olumlu yanlarını) 2– Kendimizi geliştirme veya meydan okuma fırsatlarını kaçırırız.
Sayfa 52
Zihnimizin dikkatini dağıtabilecek çok fazla şey vardır. Araştırmalar, zihnimizin aynı anda yaklaşık yedi ögeyi (sesler, kokular, görüntüler, duygular) işleyebildiğini göstermiştir ve her bir ögeyi işlemenin saniyenin sadece 1/18’i kadar sürdüğü tahmin edilmektedir. Sonuç, her saniye 126 parça bilgidir (saatte yarım milyon) (Csikszentmihalyi,1997.) Bu, potansiyel olarak dikkatimizi çekebilecek birçok “seçenek” olduğu anlamına gelmektedir! Bilinçli farkındalığınızla meşgul olabileceğimizden çok daha fazla dikkat edemeyeceğimiz şey vardır. Csikszentmihalyi, düşüncelerimizin çoğunun dün ile aynı olduğunh da ekler. Bu nedenle, alışılmış zihnimiz basitçe eski düşünceleri, zor etkileşimleri, acı verici anıları veya sıradan önemsiz deneyimleri geri döndürür.
Sayfa 47
Bilinçli farkındalık, sonuç olarak, kendimizle ilişki kurma biçimimizi değiştirmekle ilgilidir.
Sayfa 43
134 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzak
UzakOruç Aruoba
8.1/10 · 2.977 okunma
Reklam
Özlem, ayrılmaktan doğar —— özlem, ayrınılmış olanın istenmesidir. Temelde istenen, demek ki, hiç ayrılmamaktır. Özleyen ile özlenen hiç ayrılmayabilecek olsalardı, özlem de gereksiz olur, ortadan kalkardı. Oysa, iki kişinin, hiç ayrılmamak bir yana, daha özlemin istediği temel anlamda biraraya gelmeleri, olanaksızdır : Her kişi için ayrı bir saat çalışır, başka bir yıldız döner, farklı bir pusula yön gösterir — iki kişi, ancak çok kısa zaman aralıklarında biribirlerine ulaşabilitler, ‘bir’ —olma konumuna gelip biribirlerine dokunabilirler; ama, bu ‘bir’leşme anları, aldatıcı olmadıkları zaman bile, geçicidir kaçınılmazcasına —— iki kişi, tam, temelden ve bütünüyle, tümüyle, biribirlerinin ‘içine gire’mezler; biribirlerinin; ‘bir’i’bir’i olamazlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Özlem, özleneni, özlenmedi gerekmezken de özlemektir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Özlem, özlediğinle ilgili herşeyi unutsan da, özlediğini unutmamandır : özlediği’ni, ve, özlediğini — özlemekte olduğunu… Özlem, ol’duğun dur. Özlem ol’ur sun. Ol dun. Özlem ol——
Sayfa 105Kitabı okudu
Özlem, bir şeye sahip olma istek ya da arzusudur; öyle ki, o şeyin anısıyla güdülenir; ama, aynı zamanda, arzulanan şeyin varolmasına ketvuran başka şeylerin anısıyla, sınırlandırılmıştır.
bütün bu artıkları orada burada bıraktım yıllarca önce bıraktığım terkettiğim evlerin dolaplarında unuttum bu kadar yıldır gidip almadım diye ev sahipleri atmışlardır artık onları oralarda unuttuğumu dahi farketmemişlerdir onlar gülüp söyleşirken benim akıllarının köşesinden bile geçmeyen ıstıraplarla kıvrandığımı sezmemişlerdir.
330 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.