1. Saymak nedir? Bu, iki evreli solunumun sayılması­ dır: a) Sayarak uygulama. Meditasyon yapan kişi, solunumunu düzenledikten sonra, soluk alırken ya da verirken ağır ağır birden ona kadar sayar. Dikkatini bu sayma işlemine vermelidir ki aklı başka yönlere kaymasın. Eğer on'a ulaş­ madan önce aklına başka düşünceler gelirse, geri dönüp
Ama aslolan hayatın akışı içerisinde görünmeden yaşamaktır. Herkes sizi sıradan bir insan olarak bilir. Çünkü, "Şöhret afettir," diye buyrulmuştur. İnsanların iltifatı bir anda yükselir ve bir anda yok olur. Bu böyledir ve asırlar boyunca da böyle olmuştur. Dolayısıyla size yapılan iltifatta halkın yüz çevirmesi de güvenilecek şeyler değildir. Ruhi enerjinizi alıp götürür bunlar.Yolda sabit kalem olabilmek için o ruhi enerjiye ihtiyacınız var. Manen donanımlı olmak da, enerjinizi sağda solda boş yere harcamamakla gerçekleşebiliyor.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Eğer insanlar korkuyorsa, bırak korksunlar. Omuzların onların beklentilerinin ağırlığını taşımak için yaratılmadı Signa. Sen başkalarını memnun etmek için yaratılmadın.
Sayfa 201 - Artemis Milenyum 1. Baskı Ocak 2024 - ÖlümKitabı okudu
Sona Doğru 10 Aralık 1975 Çarşamba, Ankara. Sabahın sekizi. Küçük Esat'ta Refet Körüklü Bey'in evinin önünde bir araba bekliyor. Arabanın aynası arızalı. Muzaffer Eriş, vidayı sıkıştırıp aynayı onarmaya çalışıyor. Ayna birden fırlıyor, düşüyor ve paramparça oluyor. Ayna kırılmıştır. Bu bir felaket habercisidir. Aynı saatlerde İstanbul.
Elektriğin icadından önce yazılan eserleri mum ışığında okumanın esprisini yapardık. Gereksiz bir antikalık gibi gelebilir kulağa, fakat bir yağlıboya resme mum ışığında baktığınızda, ne kadar iyi aydınlatılırsa aydınlatılsın, resmin normalde olduğundan çok daha farklı bir hal aldığını görürsünüz. Pigmentlerden yansıyan ışıkla, yağla ve resmin bulunduğu odayla bir ilgisi olmasa da baktığınız tablonun yeni bir tabloya dönüştüğünü, gölgelerin hayat bulduğunu söyleyebilirim. Boşluklar genişler ve kişi ortaya çıkan bu yeni boyutun içine girer. Kimi kitaplarda da benzer bir durum oluşur çünkü bir sayfa da aslında çetin bir çizimdir. Kendi ritim ve kompozisyon kuralları dâhilinde ünlü harflerden ünsüzlere doğru akarak, seçilen fonta, kenar boşluğuna, kullanılan kâğıdın kalınlığına, sayfa numaraları sağda veya ortada oluşuna göre ve bunlar gibi sonsuz ayrıntı sonucu ortaya çıkan küçük figürlerin ve satırların oyunuyla harika bir nesne meydana gelir. Baskı ne kadar yeni ve kâğıt ne kadar beyaz olursa olsun, mum ışığında, ona muazzam bir albeniyle değer ve nüans katan bir bakır küfüne boyanır sayfa. Ve patikalar nasıl da bir hazza dönüşür ama...” “Ne patikası?” diye sordum, huzursuzca; doğru duyup duymadığımdan emin değildim. “Bakın, bu eski bir tartışma konusudur. Kimse asıl olay yazarın yeteneğinde mi yoksa baskının güzelliğinde mi, tam emin olamaz. Farklı görüşler vardır fakat pek çok okurun kitabın iyi ve okunmaya değer olup olmadığını anlaması için patikalara bakması yeterlidir.”
Sayfa 55 - Jaguar Kitap
Bunca mide bulandıran olaylar neden hele ki bu topraklarda!
TV haber kanalları, gazete, internet haber kanalları ve sosyal medya da bulunan haber kanalları üzerinden olsun, karşılaştığımız haberlere bir bakıyorum da "cinayet, aldatma, fuhuş, uyuşturucu, cinsel istismar, dolandırma, hırsızlık, gasp" o kadar fazla ki 'yığınla bu şekilde haber var' desek mübalağa etmiş olmayız. Haber
Reklam
1.000 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.