Her şey beni yoruyor, yormayan şeyler bile. Neşeyle acının tadı, benim için bir. Ne kadar da isterdim bir bahçedeki havuzda, kâğıttan gemilerini yüzdüren bir çocuk olmayı... Hayatla aramda ince bir cam var. Açıkça görmeme ve anlamama rağmen, dokunamıyorum hayata. Düşlerim saçma birer sığınak. Öylesine cansız, öylesine acınacak durumdayım; hareketlerden, çaba harcamaktan öylesine uzağım. O kadar sık düş kurduğum halde, ben bile düşleri elimden kaçırdığım boşluklara düşüyorum.
Hayatım dayak yemekle geçiyor sanki
Sayfa 122 - Can Yayınları