Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

lethe

lethe
@silaki
• bibliophile •
Karşımda oturan bu yaşlı adamın on yıldan fazla bir süre önce ölmüş karısı için söylediği sözler, yüreğimin derinliklerinde tarif edilemez bir sıcaklık uyandırdı. Bir an içimde, rüzgarda dalgalanan otlar gibi, uzak diyarların sessiz kımıltısını hissettim.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Gözlerini açtığında gözleri kocaman olmuştu ve sanki gülmeye çalışıyormuş gibi dudaklarını bükmüştü. Çatlak sesiyle, “Öleceğim yerin adını bile bilmiyorum,” dedi.
“Gübre ve pislikten bir çiçek nasıl filizlenip beslenir? Varsay ki Zorba, insan gübre, özgürlük de çiçektir.” Zorba yumruğunu masaya vurup, “İyi ama,” dedi, “ya tohum? Bir çiçeğin bitmesi için tohum gerekli. Bizim pis içimize, böyle bir tohumu kim koydu? Bu tohum niçin iyilik ve namusla beslenip çiçek açmasın? Ve kanla pislik istesin?” Başımı salladım. “Bilmem.” “Kim biliyor?” “Kimse.” Zorba bunun üzerine umutsuzca çevresine vahşi vahşi bakarak bağırd: “Öyleyse vapurları, makineleri, kolalı giysileri ne yapayım ben?”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İnsan gençliğinde canavardır, evcilleşmek bilmez canavardır ve insan yer.” Başını salladı. “Kuzular, tavuklar ve domuz yavruları da yer ama, hayır, insan yemezse doymaz!” dedi ve sigarasını kahve tabağında ezdi.
Çağın olaylarını o kadar aşmıştı ki, bunlar Zorba’ya göre çok eski şeylerdi. Kuşkusuz, telgraf ve vapur, demiryolu, şimdiki ahlak, vatan ve din de ona göre eski uygarlıklardı. Onun ruhu, dünyadan çok daha hızlı ilerliyordu.
Reklam
Bu dünyanın birçok zevkleri vardır: kadınlar, meyveler ve düşünceler. Ama, tatlı bir sonbahar vakti, her adanın adını mırıldanarak bu denizi yarmak… Sanırım ki, cennete bile insanın yüreğine daha fazla girebilecek başka bir zevk yoktur. Başka hiçbir yerde düşlerle, bu derece sakin ve gerçekten daha kolay bir biçimde buluşamazsınız; sınırlar seyrekleşir ve en külüstür geminin bile direkleri filizlenip salkım verir; şu Yunanistan’da hayranlık, gereksinmenin sağlam bir çiçeğidir.
Anladım ki Zorba, bunca zamandır arayıp da bulamadığım adamdır; canlı bir yürek, sıcak bir hançere ve daha Toprak Ana’sından göbeği kesilmemiş, hilesiz, kocaman bir ruh!
“Ruhum,” diyordum, “şimdiye kadar gölgeye bakıp doyuyordun; şimdi seni tene götürüyorum.”
İnsanın yüreği, kesinlikle içi kanla dolu, üstü kapalı bir çukurdur ve açıldığı zaman hep, çevremizde toplanıp havayı karartan, avutulması olanaksız bütün susamış gölgeler, içip canlanmak için ona koşarlar. Yüreğimizin kanını içmek için koşarlar, çünkü başka bir canlanma yolu olmadığını bilirler.
Hayatımda çok kez utanmışımdır, çünkü hayatın tadı olan yukarıdaki çılgınlığın bana yapmamı haykırdığı şeyi yapmaktan ruhumu alıkoymuştum. Ama hiçbir zaman, ruhumdan ötürü Zorba’nın önünde olduğu kadar utanmamışımdır.
Reklam
Düşünüyorum: Şimdi mi başlıyor uyku yoksa şimdi mi bitiyor? Ah nasıl da sancıyor bir şey içimde! Nasıl da acı çekiyorum yüreğimde! Umutsuz düşünceler yıldırımlar gibi yırtıyor zihnimi ve parıldamalarıyla başka dünyaların anılarını ayrımsamayı başarıyorum uzak, çok uzak anılarını batmış Atlantislerin!..
Bütün bu yaşamım anlaşılmaz bir düş olmasın, bütün bu sevgi, bütün bu ölüm korkusu ve umudu büyük bir düşte gördüklerim olmasın?
Yaşıyoruz, boğuşuyoruz, kucaklaşıyoruz, kin duyuyoruz -acınası yaratıklar- ve ansızın yer yarılıyor ayaklarımızın altında, birbirimizin üstüne düşüyoruz; dilsiz, sararmış ve umutsuzca. Hiç umut yok. Mezar sonsuz bir gece -sonsuz çürüyüşüdür kemiklerin, umutların ve düşüncelerin. Ey bir ilenç gibi, hıçkırık gibi, su baskını gibi yükselen öfke! Ah o ölen büyük kişilikler ve kapanan kocaman güzel gözler!..
Kimi zaman, nedendir bilmem, görünmez güçlerin şaklabanları olduğumuzu daha açık algılıyorum. Tiyatro oyuncularıyız, yaşam komedisini oynuyor ve eğleniyoruz.
Hadi gel çabuk olalım, değil mi ki öleceğiz, değil mi ki iskeletler avuntusuz yatıyor toprağın üzerinde. Hadi gel, çevremizdeki her şey ölmekte. Aşağıda çiçekler can çekişiyor ve soluyorlar, üstümüzde can vermiş ne çok yıldız var! Işıltılı ve avuntusuz ne çok dram dolanıyor başımızın üstünde - sonsuz korkunun ve sonsuz suskunluğun içinde!
288 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.