Oysa ahlaksızlığı alışkanlık haline getirmiş bir ruh, tam tersine, hep alttan alır, daha da iğrencini yapar ama bunu üzerinizde üstünlük kurma hakkı varmış gibi uygun bir biçimde ve nezaketle yapar.
Yani bilirsiniz işte, bazı düşünceleri telaffuz edip sözcüklere döktüğünüzde korkunç derecede aptalca olur. İnsanı çok zor durumda bırakır. Peki, niçin? Nedeni yoktur. Çünkü hepimiz rezil yaratıklarız, gerçeklere dayanamıyoruz ya da ben yanlış biliyorum.
Her şeyi kendi haline bırakmanın, hayatın bana cömertçe sunduğu zevk ve mutlulukların tadını telaşlanmadan çıkarmanın en iyi şey olduğu sonucuna vardım.
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu.