Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
175 syf.
·
Puan vermedi
Ziya GÖKALP, Osmanlı’nın son sancılı dönemlerinde yaşamış ve sosyolojiyi bu dönemlerde bir çare olarak kullanmıştır.Bir milliyetçi olarak ifade etmeliyim ki kitabı hiç beğenmedim.Sürekli Osmanlı’yı, Acem Türklerini ve Arapları eleştirmektedir. Sanki 600 sene Osmanlı’nın içinde hiç Türk kültürü yaşamamış, sadece bu dönem içerisinde kültürümüz acemlerin ve Arapların elindeymiş gibi nakşedilmiş.Cumhuriyetin ilk yıllarında yazıldığı için batılılaşma sevdası var kaleminde. Sürekli batıyı Avrupa’yı övme, Osmanlı’yı cahil görme, sözde Türklüğü öne çıkarma, lakin 600 sene bulunmayan kültür işe betimleme.Namazın, Kuran’ın Türkçe okunmasını savunma. Siz tarihinizi unutun sizin tarihiniz taa Mete’ ye dayanır. Hunlardansınız. Bizim cumhuriyetten önce ne kültürümüz ne alfabemiz ne de yaşam tarzımız varmış. Ben hiç beğenmedim. İncelemeyi okuyan arkadaşlara da bu kitabı kesinlikle tavsiye etmem. Gereksiz zaman kaybı. Dönemin siyasetine yandaş tavır dışında başka bir şey görmedim. Avrupa’dan aldığın eksik alfabe ile medeniye kavuşamazsın. Geçmişini de tarihini de silemezsin…. Keyifsiz okumalar….
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Ema Kitap · 20176bin okunma
212 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Kan ve Gül Kuru Temizleme Dükkanı
" Bir Kamu Davası" serisinden sonra bu kitabı okumak iyi fikir değildi. Beni hayal kırıklığına uğrattı. Hayatından memnun olmayan Aziz, kızı Zeynep'in tiyatro gösterisini izlerken bir kaza yaşanır. Aziz, ölümle yaşam arasında iken geçmişine yani 20 yıl öncesine dönmektedir. Bu dönüşle sonuçlarını bildiği bazı şeyleri değiştirebilecek midir yada değiştirmesi uygun mudur? 20 sene önce işlenen bir cinayetin katili bulanabilecek midir? Olay örgüsüne baktığımızda gizemli, macera dolu bir roman beklemekteyiz lakin fazlasıyla araya katmış olduğu siyasi görüşler, kitabı boğmustur. Alper Canıgüz'ün kitaplarında yer yer siyasi kısımlar bulunur ama bu kitapta zirveyi oynamıştır. Hikaye sonuca bağlanmış ama yine de birşeyler eksik kalmış izlenimi oluşturuyor okuyucuda....Daha iyi yapılabilirdi ama sanki bilerek yapılmamış gibi... _____spoiler icerir______ Kitap ismini, İskender Doğan'ın "Kan ve Gül şarkısından almıştır. Romanda "Kan ve Gül Kuru Temizleme" üzerinden olaya giriş yapması güzeldi. Yıkama yapmıyor, kuru temizleme yapıyor. Yani geçmişi tamamen silemezsin..geçmişin üzerinden geçerek fazlalıkları alırsın.
Kan ve Gül
Kan ve GülAlper Canıgüz · Alfa Yayınları · 20207,3bin okunma
Reklam
48 syf.
5/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
herhangi bir ülkeye karşı aidiyet hissim kalmadı dese de kendini hala Macar olarak sıfatlandırıyor çünkü hangi ülkede olursan ol senin bir ırkın var bunu silemezsin,mülteci hikayesi kısmına kadar iyiydi.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,122 okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bir babaya hasretliğin hikayesi...hasretlik diyorum çünkü yanında olsa bile hasret duyarsın bazen sevgiye, ilgiye, baba şefkatine.. Degiştiremeyeceğin şeyler olur ya hayatta. Silemezsin, değiştiremezsin, bırakıp gidemezsin, vazgeçemezsin.Kafka’nın babasına gönderilmesi amacıyla yazdığı ancak alıcısının eline hiçbir zaman geçmeyen bu mektup ,Kafka’nın yakın dostu Max Brod tarafından 1950’lerin başında toplu eserlere dahil edilmiştir . Kafka’nın bu eserinde, yıllarca içinde tutup babasına karşı söyleyemediği şeylerin mektubunu okuyoruz. Ancak bu mektup babasına ulaşması için yazılmadı. Babası bu mektubu hiç okumadı. Oğlunun neler hissettiğini de anlayamadı. Biz ise bu mektubu okuduğumuzda Kafka’nın diğer eserlerinde de baba-oğul ilişkisinin yer aldığını anlıyoruz.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Sıfır6 Yayınları · 201940,3bin okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İlk kitap için ne desem bilemedim. Aslında giriş oldukça güzeldi. Sert mafya üyemiz Adrian bir kadını uçuruma sürüklerken izliyoruz. Kadın sonunda düşüyor mu, ölüyor mu bilmiyoruz ama. İkinci perdede sokaklarda pespaye halda yaşayan kızımız Winter ile karşılaşıyoruz. Adrian onu bir arabanın altında kalmaktan son anda kurtarıyor ve sonra da onu
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023772 okunma
170 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Şiirler - A. Muhip DIRANAS (Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!)
Bazı dizeler vardır, alıp çocukluğuna götürür seni. İstesen de dönemezsin. Misket oynadığın, salçalı ekmek yediğin, mahalle maçları yaptığın, akşam ezanı zorla eve döndüğün yıllara... Fahriye Abla şiiri... Çocukluğumda bütün Türkçe kitaplarında olurdu. O yüzden şairi tanımayan birçok kişi bile en azından Fahriye abla ile tanıştır:
Şiirler
ŞiirlerAhmet Muhip Dıranas · Everest Yayınları · 20161,248 okunma
Reklam
320 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
“İnsanların tümünün rengi vardır, bunu biliyor muydun?” Tsukuru Tazaki, lise yıllarında aralarında özel bir bağ kurduğu beş kişilik arkadaş grubunda isminin içinde renk içermeyen tek kişi. Bu durum aralarındaki bağı etkilemese de Tazaki kendini renksiz olarak kabul etmiş kendini oldukça sıradan ve kişiliksiz gören biri. Üniversiteye kadar bu
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac YıllarıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20142,021 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Mango Sokağı 'ndaki Ev
Gittiğin zaman, diğerleri için geri dönmeyi hatırlamalısın. Bir çember, anlıyor musun? Her zaman Esperanza olacaksın. Her zaman Mango Sokağı olacaksın. Bildiklerini silemezsin. Kim olduğunu unutamazsın. Ah Esperanza.. Sen ne kadar mükemmel kalpli bir insansın.. Esperanza'nın ailesi, neredeyse her sene farklı bir eve taşınıyor. Ama bu sefer değil. Mango Sokağı'na geldiklerinde, oradaki evleri artık onların oluyor. Ailenin hayallerindeki gibi bir ev değil belki, ama sonuçta artık kendilerine ait bir evleri var. Esperanza, her zaman kendine ait bir evin hayalini kuruyor. Sadece kendine ait olacak bir ev. Bir erkeğe veya bir babaya ait bir ev değil. Sadece bir kadına ait olan bir ev.
Mango Sokağı'ndaki Ev
Mango Sokağı'ndaki EvSandra Cisneros · Pegasus Yayınları · 2019259 okunma
18 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
#alfredbester #muhammediöldürenadam İsmine bakınca dini bir kitap zannetmeyin. Henry Hassel isimli bir bilim adamı bir gün karısını başka biriyle basar ve bunun üzerine bir zaman makinesi icat eder. Karısından intikam almak için zamanda geriye gider ve büyükbabasını öldürür. Fakat değişen hiçbir şey olmaz. O da bu sefer büyükannesini öldürür. Yine hiçbir şey olmaz. Bay Hassel daha da geriye giderek George Washington, Napolyon, Colombus... öldürmeye başlar. Fakat ne yaparsa yapsın, kimi öldürürse öldürsün karısı her seferinde yine aynı kişiyle onu aldatmaktadır. Öykü kısacık ama ilginç bir konu...Zaten Alfred Bester'den de bu beklenirdi öyle değil mi? bir alıntı "Her kısım bir 'şimdi'. Her 'şimdi' kendi özel geçmişine ve geleceğine sahip. Fakat hiçbiri diğeriyle bağlı değil. Anlıyor musun?"Bir insan ne zaman geçmişte değişiklikler yaparsa bu yalnızca kendi geçmişini etkiler, başka kimseninkini değil. Geçmiş hafıza gibidir. Bir insanın hafızasını sildiğin zaman onu da silersin. Ama başka kimseyi silemezsin. Sen ve ben kendi geçmişimizi sildik. Diğerlerinin tek dünyaları dönmeye devam ediyor. Ama biz kendi varlığımızı yok ettik. Anlamlı bir şekilde durduk."
Muhammed'i Öldüren Adamlar
Muhammed'i Öldüren AdamlarAlfred Bester · 1958119 okunma
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.