Ne uzak nede yakınım kendimden,yazdıklarım düşüyor peşime kaçamıyorum ...
Hep bir kayıp hep bir ucuz roman sanki hayatlar ve ben noktayım belkide geçmişte...
Yalnız kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.
Ötesi var:
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
İnsanin kendine mektup yazması
Ve dönüp-dönüp onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.
Kalbin en aziz mihmanı ne? Safvet değil mi? Vah onu kaybedenlere; onlara artık felah yok. Sevda ve gençlik beni terk etti; ümitle hulya kâh gelip kâh gidiyor. Lâkin o kaldı. Ey tek vefalı ! Ey mahzun gönlün tek şenliği ! Sen bir öksüz hemşirenin ruhu musun?
Dünyayı idam mahkûmlarıyla dolu bir zindana benzeten hakim doğru düşünmüş. Hepimiz için âkıbet o meş’um şafak sökecek. İnan ki şimdiden yola çıkan kafilenin içindeyiz
Gittin demek ne acı oysa ellerimle çizmiştim gökyüzünü hem sana verdiğim hayallere ne demeli kim bilir hangi sokağın karanlık köşesinde sürtüyor. Gittin demek gelirsin diye çok bekledim mevsimleri sakladım içimde Bulmakta kolay değil yalnız...
Geceye güzel bir gülüş bırak süpürsün karanlık en dipsiz yamaçlarıma, biraz fırtına,biraz yağmur birazda sen koksun uçurumlar,hergece düşerken rüyalarıma...