Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük Türk tarihinde en mühim ve en şanlı devir Osmanlılar devridir. Gerek hayatının uzunluğu, gerek fütuhatının büyüklüğü ve gerekse teşkilât ve medeniyetinin sağlamlığı ve yüksekliği bakımından Osmanlı tarihi, cihan tarihinin pek dikkate değer bir kısmıdır. İnsanlığın tarihinde Osmanlı İmparatorluğundan daha çok yaşayan ve daha büyük topraklara
"Şimdiye kadar ben senin nene mâni oldum Suzan?" "Fakat mademki bugün başlıyorsun... Daha doğrusu başlamak istiyorsun..." "Ben... Ben yalnız bir şey istiyorum. Benim kadınım olduğunu büsbütün unutmamanı... İşte bu kadar." "Ben evvela kendi kendimin sahibiyim. Ve kendisine tamamıyla sahih,' müstakil, serbest bir insan gibi ve onun şuuruyla seninle hayatımı birleştirdim. Ben sanatımı, ben işimi ihmal edemem. Ben yalnız senin kadıncığın olarak dünya ile, dünyadaki hareketlerle, zekâ ile aramdaki münasebetleri kesemem. Ben senin kadının değilim, anlıyor musun? Seninle hayatını birleştirmiş bir kadınım. Ben bir eşya değilim ki? Şuursuz olarak ve kendi hayatı, kendi hayatının icapları ve ihtiyaçları olmadan sana ait olayım?"
Sayfa 18 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Memleketimizde üç fikir cereyanı vardır. Bu cereyanların tarihi tetkik olunursa görülür ki mütefekkirlerimiz ihtida "muasırlaşmak" lüzumunu hissetmişlerdir. Üçüncü Sultan Selim devrindel başlayan bu temayüle inkılabdan sonra "İslamlaşmak" emeli iltihak etti; son zamanlarda ortaya bir de "Türkleşmek" cereyanı çıktı.
Mızmız biri sayılmam. Şimdiye ait olan her şeyi kötü bulup, geçmişteki her şeyi iyi hatırlayanlardan da değilim. Bazı insanlar geçmiş duygusunu erken yaşta edinirler. Ben, onlardan biriyim. Yaşla bir ilgisi yoktur bu duygunun. Benim erken yaşta ağır bir geçmişim oldu. Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve biz­ den hayatın geri kalanını alır. Hayatın kendini anlayanları ceza­landırmasıdır bu.
şimdiye ait değilim ben. sonsuzluğa varma­lıyım...
Sayfa 8 - can yayınları.Kitabı yarım bıraktı
Şimdiye ait değilim ben. Sonsuzluğa varmalıyım...
Reklam
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Sufiler der ki, din başlı başına iki şeyden meydana gelir. Biri fakr yani hiç kimse, hiçbir şey, egosuzluk, tevazu kavramıdır. Fakr sözcüğü bunların tümünü kasteder. Temel nokta varoluştan ayrı olmadığındır. Ego olgusunu yaratan şey kendini varoluştan ayrı düşünmektir. Ve sana, “Ben biriyim” ve sonra “özel biriyim” diye düşündüren şey egodur.
78 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.