Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zorla ve erken yaşta evlilikler Hindistan'da , özellikle Nepal'de, Bangladeş'te, Mozambik'te Zambiya'da, Kamerun'un kuzeyinde, Boko Haram'la birlikte Nijerya'da çoğalmaktadır (diğerlerini saymıyorum): Şu anda hayattaki 700 milyonun üzerinde yetişkin kadın çocukken zorla evlendirilmiştir. Her sene 15 milyon kız çocuğu bu uygulamalardan mağdur oluyor.
Sayfa 110 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Günümüz dünyasına bakarsak, kadınların eşitlik hakkı kabul edilmiş ve saygı görüyor olmaktan uzaktır. Kadın sünneti Somali, Yeni Gine, Cibuti, Mısır'da kız çocuklarının yaklaşık %90'ının bedenine zarar vermeye devam ediyor ve Afrika'nın 15 kadar ülkesinde genelleşmiş bir uygulama olarak sürüyor.
Sayfa 109 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Elbette, o dönemde kadınların içinde bulunduğu tarihsel koşullardan, ondan önce de, doğum kontrol hapı ve kürtaj hakkı için hiç görülmemiş bir cesaret sergileyen mücadeleler yoluyla, bu tekrarlanan anneliklerden, doğum sırasında ölen annelerden, yasal olmayan kürtajlardan özgürleşmek demektir. Bunu hatırlatmak gerekiyor, çünkü birçok genç bunu düşünmüyor. Beauvoir anneler için mağdur edici, çocuklar için de mağduriyetin taşıyıcısı bu anneliği reddetti.
Sayfa 81 - Sel YayınlarıKitabı okudu
16. yüzyıldan itibaren, özellikle de 17. ve 18. yüzyıllara kadar Fransız yazarlarının ve halkının Doğu'nun saraylarına yönelik ilgisi çok derindi.
Sayfa 29 - Sel YayınlarıKitabı okudu
‘’ Tehlikeli bir soru dudaklarınızı yakıyorsa, telaşınız yüzünden yanılır ve bu sıkıntıdan kurtulmak için çoğunlukla en olmayacak zamanı seçer, en olmayacak çarelere başvurursunuz; ben de öyle yaptım; bir öğle vakti, Salacrou'nun evindeki davete gitmek üzere odamdan çıktığımızda Sartre'ın yüzüne alık alık bakarak: «Gerçeği söylesenize artık; hangimiz daha önemliyiz; M.yi mi, yoksa beni mi seçiyorsunuz?» diye sordum. «M.'yi kaybetmek istemiyorum, çok önem veriyorum ona, ama görüyorsunuz, yanınızdayım» diye yanıt verdi. Soluğu "kesilecek gibi oldu. Aslında «Aramızda bir sözleşme var. bunu bozmuyorum, fazlasını sormasanıza» demek işlemişti. Bu yanıt gelecek günleri tehlikeye düşürüyor, her şeyin yeniden ele alınmasını gerektiriyordu. O gün yemek yerken, dostların elini sıkarken ve gülümserken çok acı çektim; Sartre'ın endişeli gözlerle beni süzdüğünü hissediyordum, daha çok kasılıyor ve gittikçe katılaşıyordum, yemeğin sonunu getiremeyecekmişim gibi geliyordu bana.’’
Ama Sartre ile Beauvoir, özerk bireyler arasındaki saygının ve minnettarlığını korumak kaygısıyla ve bu kaygının ötesinde, kadın-erkek birlikteliğinin imkansızlığının dışında neyi göstermiş oldular? Başkasının fiziksel bütünlüğüne olduğu kadar uğraşına da özen göstermek olan nezaketin bu doğruyu ne bir bakışı kaçırır ne de bir sözü. Erotik uyumun ve uyumsuzluğun ötesine geçmiş bir düşünce bağı, bir fikir alıverişi: Çift, onlara göre, bir tartışmadır.
Sayfa 32 - Sel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
20. yüzyılda feminizmin üç evresi vardır: Süfrajetler, Simone de Beauvoir ve 68 Mayıs'ndan sonra yeni özgürleşmeler ve yeni çıkmazlar.
Sayfa 82 - Sel YayınlarıKitabı okudu
“Ama bu koruyucu zırhın altında aramızda canlı ve sahici ne kaldı? Onun benim için ne ifade ettiğini bilmek,benim onun için ne ifade ettiğim hakkında bir şey söylemiyor.”
‘’ Büyük farklar vardı aramızda. Ben onun anadilini iyi biliyor, yaşadığı ülkenin edebiyatını ve tarihini tanıyor, sevdiği kitapları ve yazdıklarını seviyordum; onun yanında kendi benliğimi unutuveriyordum, onun dünyasına giriyor, o dünyanın bir parçası oluveriyordum. Fakat o benim dünyamdan habersizdi; yazdıklarımı doğru dürüst okumamıştı. Sartre'ın yazdıklarını benden biraz daha iyi, kıl payı daha iyi tanıyordu.’’
Geri114
224 öğeden 211 ile 224 arasındakiler gösteriliyor.