Bir gencin 'büyük'lere mektubu var:
"Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim.
Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum.
Yazılarınızda sık sık
“Gençlik nereye gidiyor?”
türünden yakınmalarınız oluyor?
Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz.
Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz
(Bu yazı biraz Kızıl Veba kitabını, biraz "genel anlamda" kıyamet sonrası alt türünü, biraz da benim Jack London serüvenimi konu alıyor.)
Jack London, kendisinden köşe bucak kaçtığım yazarların başında gelirdi. Kitapçıların rafları arasında dolaşırken adını gördüğüm yerde, "Yine mi bu adam!" der, başka yöne dönerdim yüzümü.
["Bana "Neden dinden çıktın?" diye soranlara;
Müslüman bir ailem var, beni de müslüman yetiştirdiler. Din dersi en sevdiğim derslerdendi. Konuşan karıncalar, yılana dönüşen asa falan..
Her Ramazan oruç tutar, arada namaz kılar, sık sık dua ederdim. Çünkü henüz Kuran'ı okuyup kafamı karıştırmamıştım.
Bi aralar bilime merak sardım
Hangi filmi tam ortasında kötü giden şeyler var diye dondurursanız, mutsuz olursunuz. Ayrıca, filmdekilerin çözüm önerilerini görmezlikten gelerek film ve senaryosu hakkında önyargılara kapılırsınız.
Prozac Toplumu, yine aynı isimde filmi de bulunan bir anlatı. Yazarı Elizabeth Wurtzel'i çok küçük yaşlarda yakalamış depresyonun hayatında nasıl etkileri olduğunu anlatan bir kitap. İlk bölümde neden bu kitabı okumayı seçtiğimi anlatacağım, kitabın içeriği hakkında yazdıklarımı okumak isteyenler bir paragraf sonrasını okuyabilir.
Bu