Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yayımlatmak
Yazarlık Yolunda 1. Eğer kitabınızı yayımlatmak konusunda kendinizi dizginleyemiyorsanız, yazıcınızla ya da yakınınızda- ki bir baskı merkezine giderek yazdıklarınızı kitap- laştırabilirsiniz. Bu yöntem Rönesans döneminde çok yaygındı. Chapmen denen adamlar, chapbook denen bu amatör baskı kitapları satarlardı. Siz de bu tarz bir şekilde
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Uydurulamayan Güzellik
Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC’de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider. Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye
Tomris Uyar
Ülkü Tamer,
Tomris Uyar
Tomris Uyar
'ın ilk eşiydi. Aynı kolejde okumuşlardı, birbirlerini okurken sevmiş ve mezun olduktan sonra aşklarını evlilikle taçlandırmışlardı. Ülkü Tamer de şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmendi. Hatta Cemal Süreya ile "Papirüs" isimli bir dergi çıkarıyorlardı ve kurucuları arasına daha sonra Tomris Hanım da eklenecekti.
Yeni Bir Ben
"Ben böyleyim!" demek kadar korkunç bir söz yoktu. Ama ben hep öyle söylemiştim, karşımda yaptıklarımın, düşündüklerimin doğru olmadığını söyleyen ve beni seven insanlara. Ben böyleyim. Değişemeyeceğime inanmak o kadar kolaydı ki! Yokuş aşağı inmek kadar zevklisi yoktur. Hele tırmananlarla, her yükseldikleri birkaç santimde kilolarca ter dökenlerle alay etmek ne kadar da rahatlatırdı ruhumu! Zayıf olduğum için kötüydüm. Tırmanamadığım için normal olmadığımı kabul ettirmeye çalışıyordum. Çünkü tesadüfen keşfetetmiştim düşünmeyi. Ve konuşmayı. Dolayısıyla bu yolla birçok insanı, aklımın hasta olduğuna inandırmıştım, benden başarılar beklememeleri için. Ama dünyanın en sıradan insanı kadar normaldim aslında. Yalan söylüyordum herkese. Hepsi bu. Ve sonra inandım bir gün bütün yalanlarıma. O kadar inandım ki zihnimi öldürmeye karar verdim. Her zaman için en çok sevdiğim söz, "Hiçbir şey için geç değildir!" cümlesi olmuştur. Bunu kendime tekralayarak, kaçırdığımı tahmin ettiğim vagonların asla bitmeyeceğine inanmaya çalışırdım. Oysa, artık rahatlıkla diyebilirim ki her şey için çok geç yeni başlangıçlar için çok erken. 🤗 14.03.2024 00:33
Reklam
SFG 2
Wittgenstein'ın "hakkında ko- muşamadığımız şeyler hakkında susmalıyız" mottosuna yanıt si- nemadan gelmektedir: "Hayır, hakkında konuşamadığımız şey- kri gösterebiliriz". Filmlerin gösterdikleri, filozofik fikrin basit bir illüstrasyonu değildir. Filozofik fikri kopyalayan değil, onun yeni bir tarzda ve hatta o fikri bile
Dışarıdayken yapmayı en sevdiğim şeylerden biri insanlara gülümsemek. Buna verilen yanıtlar çeşitlidir. Bazen cevap alamıyorum çünkü onlara gülümsediğimi asla fark etmiyorlar. Ama bazen, büyük bir gülümseme bile olsa geri dönüyorum - sanırım bu zamanın yarısı olurdu. Ve onların gününün farklı olduğunu görebilirsiniz, tıpkı benimkinin o anda olduğu
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Reklam
Sesimi Duyan Var mı?
Sahi siz duydunuz mu sustuklarımızı? Hayat devam ediyor… mu gerçekten? Birinci yıl… Bir yıl 365 gün müydü? Peki neden ben 365 yıl geçmiş gibi ama aynı zamanda da bir saniye bile geçmemiş gibi hissediyorum? Bir daha gökyüzünü, güneşi, denizi, sevdiklerinizi göremeyeceğinizi, artık her şeyin bittiğini düşünüp yaşamdan koptuğunuzu hissettiniz mi?
PLATONICON
"Merhaba, sevgili. İlk önce şunu bilmeni istiyorum. Bu başlangıcı çok basit buluyorum. Franz Kafka'nın korkaklığı benim korkaklığımın yanında bir hiç. Ben bir korkağım. Sigaraların ardı arkası kesilmiyor. Sende dumanlar gibi atmosfere karışıyorsun. Elimden kayıp gidiyorsun. Sana güzel şiirler yazabilirdim. Tabi, seni anlatacak bir şiir
468 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.