Hakimler benim bildiklerimi bilmiyordu, üstelik bir insanın kaderinin bağlı olduğu olayları dikkatlice inceleme zahmetine de girmiyordu Her davayı birbirinin aynısı gibi görüyor, sıradan evraklara ve sözüm ona değişmez gerçeklere dayanarak, suçlu damgası yiyen kişiyi tanımadan, onun çevresini ve geçmişini bilmeden, onu suçluluk noktasına getiren toplumu ve sebepleri hiç düşünmeden hüküm veriyorlardı. Hakimler neredeyse tamamen evraklara güvenerek kendilerini ikna ediyor; o dehşet verici, saçma ve son derece duygusuz yasalarla, önlerine getirilen insanları mahvediyorlardı
"Kasvetli mi? Bir düşünün Doktor Breuer, büyük filozof- ların hepsi neden kasvetlidir? Rahatı yerinde, emniyette ve hep neşeli olanlar kimlerdir, bir de onu düşünün. Ben size cevabı söyleyeyim: Gerçekleri göremeyen - sıradan insanlar ve çocuklar!" "Acının ödülü büyümedir diyorsunuz yani..." Nietzsche onun sözünü kesti. "Hayır, sadece büyüme değil. Güçtür aynı zamanda. Ağacın büyüyebilmesi için fırtınalı havalara ihtiyacı vardır. Yaratıcılık ve keşifler acı çekmenin sonunda gelir.
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
Sonuçta insanlar, özellikle de yetişkin olanlar, mümkün olan en sıradan gerçeklere inanmak isterlerdi. Bakış açılarının ve akıl sağlıklarının yerle bir olmasını, anlaşılmazlığın engin okyanusunda boğulmalarını engellemek için buna ihtiyaçları vardı.
Sayfa 255Kitabı okudu
Rahatı yerinde, emniyette ve hep neşeli olanlar kimlerdir, bir de onu düşünün. Ben size cevabı söyleyeyim: Gerçekleri göremeyen - sıradan insanlar ve çocuklar!
Sayfa 249Kitabı okudu
kasvetli mi? bir düşünün Doktor Breur, büyük filozofların hepsi neden kasvetlidir? rahatı yerinde, emniyette ve hep neşeli olanlar kimlerdir, bir de onu düşünün. ben size cevabı söyleyeyim: gerçekleri göremeyen sıradan insanlar ve çocuklar!
160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bu kitapla ilgili aslında yazmak istediğim, dile getirmek istediğim o kadar çok şey var ki. Ben yazılanların kurgu olduğunu düşünmüyorum. Bunlar bariz gerçekler, herkes tarafından bilinen ama inkar edilen iğrenç gercekler. Din adı altında küçük kız çocuklarını koynuna alan leş kargalarını insan canına gram kıymet vermeyen zebaniler oldukça acı bir şekilde anlatmaktadır. İstanbul'un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin'in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin'e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin'de başlayıp Amerika'da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur..
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100,4bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 901 ile 910 arasındakiler gösteriliyor.