Nizamü'l-Mülk'ün tabiriyle: "Hem nasihat, hem hikmet, hem destan, hem Kur'an tefsiri, hem peygamber sözleri, hem peygamberler kissasi, hem geçmiş adil padişahların maceralarıdır. Bizden evvelkilerden haber verirken kalanlardan meyveler devşirir. Uzun olmasına uzun, lakin özlüdür ve adil hükümdara yaraşır ya zılmıştır." diyerek kitabının esasında bir el kitabı olarak hazırladığının ipuçlarını verir.
Nizamü'l Mülk hükümdar prototipi
"Cümle hükümdarlarının kedisinden sorulduğu cihan dedikleri ailenin reisi olan ' hükümdar' dünya işleri ve cihan ahalisinin kamu düzeninden sorumludur; fitne ve kargaşa onun sayesinde bastırılır; adaleti sayesinda hoşça zaman geçirip kendilerini güvende ve gönlünde ve gözünde ona dair bir saygı vardır; hükümdar tüm dünyadan sorumlu olduğu için' cihanı bayındır kılar."
Reklam
Bitmez Türk'e olan düşmanlık
İmparatorluğun kurulduktan sonra daha ziyade yerleşik İran halkına dayanan bir İslâm-Türk Devleti haline gelmesi ve kuruluş sırasında büyük rol oynayan göçebe Türkmen/Oğuz kitlelerinin ihmal edilerek, adeta, devlet teşkilatı dışına itilmesi karşısında vicdanen rahatsız olan Nizâmü'l-mülkun onları devlete ısındıracak tedbirler getirmesi, ondaki hak ve hukuk anlayışına delil olarak alınabilir. Bütün bu müspet taraflar yanında, hatunların devlet işlerinde rol oynamalarına karşı çıkması gibi, Türk devlet geleneklerine aykırı düşen fikirleri de vardır. Başında bulunduğu mülki teşkilat mensuplarının haklarını ve nüfuz alanlarını korumayı hedef alan fikirleri, devletin bir Türk Devleti olduğu görüşü ile bağdaştırılamaz. Nizâmü'l-mülk, İranlıların haklarını savunurken, Selçuklu ordusunu sadece Türk unsurundan değil, muhtelif kavimlerden meydana gelen karma bir ordu haline getirilmesi tezini savunması, askeri teşkilat kadrolarını işgal eden Türkler'in devletteki nüfuzlarını kırmaya yönelik bir manevra olarak kabul edilebilir.
Mehmet Altay Köymen'in önsözünden – Türk Tarih Kurumu
Nizamü'l-Mülk'ün idare teorisinde "adalet olmazsa olmaz bir şart olarak takdim edilir. "Küfr ile belki amma zulm ile paydâr kalmaz memleket" sözünü düstur edinen vezirin bu tutumu eser boyunca anlatılan bazı hikâyelerle desteklenir. Dolayısıyla ona göre adaletin tahakkuk etmesi için mutlak surette Islam olmaya lüzum yoktur. Tabiri caizse denebilir ki, adalet mertebe olarak vezirin devlet teorisinde İslam'dan üstündür.
Siyasetname - Nizamü'l-Mülk
Bir fitne fesat ortaya çıkmazdan evvel sen onları yola getir ve bilesin ki yola getirmek de iki şekilde olur. Kötüleri bertaraf etmek, iyilerden mal almak. Kimin malını müsadere eyle dersem, eyleyiver !
Nizamü'l-Mülk (1018-1092) Büyük Selçuklu Devleti'nin otuz (30) yıl boyunca yönetiminde vezir) söz sahibi oldu Büyük Devlet adamı Hace, deneyimleri yanısıra edebî değerlerinin aktarıldığı bir kitap.
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.