Hz. Peygamber'in hayatının siyasi ve stratejik boyutlarının ele alındığı bu kitapta yeni bir şey öğrenmekten çok yeni bir yorum, anlatım ve üslup tarzı ile karşı karşıya geldim. Yazar amacına sadık kalarak kitap boyunca konusu dışında kalan meselelere temas etmez. Örneğin o, Hz. Peygamber'in doğumu ile ilk vahyi aldığı süre zarfında yaşadıklarına çok temas etmemiştir. Onun (sav) risâlet sonrasında müşrikler, yahudiler ve diğer gruplarla kurmuş olduğu ilişkilerdeki siyasi deha kitapta çok güzel ele alınmış ve ortaya konmuştur.
Kitap aynı zamanda okurken düşündüren cinsten. Siyasi bir hareketin başarılı olmasının kuralları üzerine değerlendirmelere yer veren yazar, bu hareketin aynı zamanda nasıl ahlaki ve islamî bir çizgide gerçekleştirilebileceğine dair de risalet döneminde yaşanan tarihi örneklere dayanarak ufuk açıcı açıklamalar getirir. Kitabın son kısmında ise yazar, günümüzde müslümanlar olarak yaşadığımız epistemolojik, ontolojik ve siyasi krizlere değinerek bu krizden kurtuluş için gerekli olan reçeteyi yine siyer dönemine değinerek ilkeler halinde sunar.
Sonuç olarak okunmaya fazlasıyla değer bir siyer çalışması ile karşı karşıyayız.