Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslamî dönemdeki iktisadi, içtimaî, siyasî, kültürel ve hatta dinî birçok olayın kökenlerini câhiliye döneminde aramak gerekir. Çünkü vahyin ilk muhatapları bizzat Câhiliye Arapları'dır. Bu nedenle İslam öncesi Arap tarihini bilmek siyer ilmi açısından son derece önemlidir.
Mana YayınlarıKitabı okuyor
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Siyer ilmi, edebi olarak hikayeleştirilerek anca bu kadar güzel ifade edilebilirdi. Kitabı bilgi edinme odaklı değil de anlama odaklı okumanız gerekiyor. Hikaye genel çerçevede bir bedevi ile bir ilim yolcusunun diyaloğunu konu alıyor. Bu diyaloglar kimi zaman bedevilerin hayata, insanlara, dine, tanrıya, peygambere ve tarihe bakış açısına dair bir çok konuyu ele alıyor. Hikayede beni çok etkileyen kısım ise bir Bedevinin gözünden Hz. Peygamber'i okuyabilmekti. " Bir hikayede yaşamanın ne olduğunu bilirmisin ? Bilemezsin.. Daha çok gençsin. Daha Çok genç olduğun için de bir hikayen yok. Biliyormusun hikayenin yaşla ilgisi de yok. Tarih yoksa hikaye de yok. Bizim olmayan hikayeleri sahipleniyoruz sonra. Ödünç hikayeler.. çalıntı değil ama.. Kim bilebilir ki kimin hikayesini yaşıyor.. "
Bir Bedevinin Günlüğü
Bir Bedevinin GünlüğüŞaban Öz · Endülüs Yayınevi · 201781 okunma
Reklam
İmâm Nevevi'nin İlmi Konumu
Kuşkusuz İmâm Nevevî İslâm ilim tarihinin en güzide şahsiyetlerinden biridir. Nevevî, yaşadığı dönemde tedris faaliyetinde bulunarak birçok âlimin yetişmesine vesile olmasının yanında bıraktığı birbirinden kıymetli eserlerle hem kendi çağını hem de kendisinden sonraki çağları aydınlatmıştır. Onun tesirinin bu denli yaygın olmasında ve uzun sürmesinde kuşkusuz onun ilmî kişiliği ve takvası en temel âmillerdendir. Nevevî (rahmetullahi aleyh) fıkıh, hadîs, siyer, lugat ve daha birçok alanda temeyyüz ederek bu alanlarda eşsiz otoritelerden sayılmıştır.
Kelâm varlığı ve gayesi itibariyle önce Müslümanların şüphesini gidermek ikinci bir alan olaraksa diğer muhataplarının suallerine cevap getirmek vazifesini icra eder. Bu vazife bugün kadim cevaplarımızı hatırlatmak ve geçmiş ilmi müktesebatla bağımızı kuvvetlendirmek yoluyla gerçekleşecekse o zaman günün kelâmcısı kendisine bu irtibatı sürdürmeyi mükellefiyet bilmelidir. Bugün Batının bilimsel gelişmelerine cevap vermeyi teşvik ettiğimiz kadar kadim itikadi birikimimizi bugünün insanına ulaştırmayı da teşvik etmeliyiz. Çünkü bugün şüphenin adresi değişmiştir. Müslümanlar içeriden itikadi saptırmalara muhatap olmaktadırlar. Eskiden diğer dinlere mensup âlimler genel bilgiler ile Müslümanlara sorular yöneltip şüpheler saçarken bugün oryantalizm çalışmaları için müessese ve kürsüler açılıp, bizim eserlerimiz incelenmekte, hadislerimiz okunmakta, eserlerimiz müsteşrikler eliyle neşredilmekte ve bunlar kendi amaçlarına uygun olarak kurgulanıp, çarpıtılıp sunulmaktadır. Dolayısıyla günün kelâmî ihtiyacını doğru tespit etmek de yeni ilm-i kelåma dâhildir ve hep öyle olmalıdır. Çalışmanın itikadi yönden hatalı beyanlarını işaretlediği ve tenkit etmeye odaklandığı iki ana grup bulunmaktadır. İlki İslam tarihi boyunca itikadî hemen her meselede tahrif için rivayetler vazeden ve bu tahrifi fıtrat edindiği için kendi içerisinde de sürekli birçok alt fırkaya bölünen Şia'dır. İkinci grup ise oryantalist okumaların tesirinde kalan, usûl ve İslamî ilimler bakiyesine sırt çeviren modernist hareketlerdir
“İkra” emri ..
Cebrâil (a.s), Peygamberimiz mağarada iken, göründü. Ve “İkra’ (oku…)” diyerek Allah’ın (c.c.) emriyle ilk vahyi getirmiş oldu. Kâinatın Efendisi okuma bilmiyordu, ümmî yaşamıştı. “Mâ ene bi-kâriin (ben okumayı beceremiyorum)” dedi. Cenâb-ı Hakkın hikmeti icâbı, Peygamber Efendimiz o ana kadar hiç ilmi tedrîsât görmemişti. Zirâ Rabbimiz onun tâlim ve terbiyesini bizzat kendisi üzerine almıştı. Cebrâil (a.s.) üç kere aynı emri tekrarladı ve aynı cevabı aldıktan sonra, Peygamber Efendimiz’in mübârek göğsünü, üç defa sıktı ve Allah’ın ismiyle okumasını istedi. Böylece, Cibrîl tarafından kendisine, mânevî bir ameliyât tatbik edilmiş oldu. Aslında Kur’ân-ı Kerim’in bir nüshası Levh-i Mahfuzda, bir nüshası da Fahr-i Kâinat’ın kalbinde yazılı idi. Cibrîl tarafından tatbik edilen bu âmeliyat ile, Fahr-i Kâinat’ın kalbi üzerinden perde kaldırılmış ve birden okur oluvermişti. Böylece, pek büyük bir mu’cize zuhûr etmişti.
* İslam'ın öğrenebileceğimiz birçok farklı yönü ve ilmi var. Fıkıh öğrenebilirsiniz, kelam öğrenebilirsiniz, hadis öğrenebilirsiniz, siyer öğrenebilirsiniz; lakin bütün bu ilimler bir hâle dönüşmedikçe, hayatımızda bir hâl olarak neşvünema bulmadıkça bunun hiçbir kıymet-i harbiyesi de yoktur. *
Reklam
Vusülsüzlüğümüz usulsüzlüğümüzdendir. Bugün bizim önümüzde duran İslam’ın o muazzam ilim mirasından hakkıyla istifade edememizin temelinde yatan en önemli sebep; tüm ilmi disiplinlerde bu çağın insanının aklını ikna, kalbini ise tatmin edecek ve eldeki mevcut birikimden hakkıyla istifade etmenin yollarını gösterecek usûl kitaplarından mahrum olmamızdır.
" Hudeybiye 2 -İlmi Siyaset ve Devletleşme "
youtu.be/2Sr4AsLjHuY?si=... @tevhidocagı Siyer-i Nebi 🌹 #️⃣hudeybiye #️⃣İslam #️⃣siyaset
Tevhid Ocağı
Tevhid Ocağı
Rubin

Rubin

@3R1K
·
19 Ocak 15:46
" Hudeybiye - Rıdvan Ağacı "
youtu.be/p7ZgI1QQM2o?si=...
Tevhid Ocağı
Tevhid Ocağı
🎬Siyer-i Nebi 🌹 #️⃣hudeybiye #️⃣Mekke #️⃣siyerinebi
Tevhid Ocağı
Tevhid Ocağı
İmam Şafii: •Kur’an öğrenenin saygınlığı artar, •fıkıhla meşgul olanın değeri yükselir •hadis yazanın delilleri kuvvetlenir •dil üzerine yoğunlaşanın tabiatı incelir •matematiğe yoğunlaşanın muhakemesi güçlenir •kendini korumayana ise ilmi fayda etmez |Siyer, Zehebi
250 syf.
8/10 puan verdi
Peygamber'in Aynaları
Eğer iyi bir müslüman olmak istiyorsak örnek alacağımız kişi tabiki de Peygamber efendimiz. Sonrasındaysa aynı böyle düşünen ve hayatlarını bu doğrultuda yaşayan sahabeler. Bunu çoğumuz biliyoruz fakat uygulamaya geldiğimizde biraz zayıf kalıyoruz. Çünkü yeterince tanımıyoruz, bilmiyoruz. Bilgi olmadan da amel elbet de eksik kalacaktır. Fakat bunu sağlamanın yolu belli: Öğrenmek. Siyer ilmi bunun için var. Peygamberimizin ve sahabelerin hayatını bilmek bize çok fayda sağlayacaktır. Nasıl insanlarmış, nasıl yaşamışlar, neler sormuşlar, ne cevaplar almışlar, nasıl yanılmışlar, nasıl düzeltmişler... Okumadan öğrenemeyiz. Bu düşünceler içindeyken lise zamanlarında aldığım kitap çıktı karşıma. 33 sahabeden bahsediliyor kitapta. Her birini farklı bölümde anlatmış yazar. Kısa kısa bahsetmiş. Kendimize örnek alacağımız birçok yere değinmiş. Eğer sahabeler hakkında bilgi edinmek ve onlara daha yakın hissetmek isterseniz okunabilecek bir kitap. Fakat daha ayrıntılı uzun uzun okumak istiyorsanız kitap biraz yetersiz kalabilir. Ben okurken özellikle birkaç sahabenin hakkında daha çok şey öğrenmek istedim. Ona yönelik okumalar yapmayı planlıyorum. Sözün özü güzel kitaptır öneririm :)
Peygamber'in Aynaları
Peygamber'in AynalarıA. Ali Ural · Şule Yayınları · 20222,400 okunma
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.