sanem
@soeulie
el arte es para consolar a aquellos que están rotos por la vida
21 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur.
Sayfa 44Kitabı okudu
"Bana istediğinizi yasaklayabilirsiniz, ben de yerine getiririm. Ama düşünmemi yasaklayamazsınız."
Sayfa 34Kitabı okudu
Onu hareket ettiren şey içindeki hayattı. Adam tamamen tükenmişti ama içindeki hayat, ölmeyi reddediyordu.
Sayfa 52Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Hayat böyleydi işte! Ne kadar boş, ne kadar kısaydı...
Sayfa 47Kitabı okudu
Değiştiremeyeceğim şeylere o kadar odaklanmıştım ki en önemli şeyi unuttum.
Sayfa 195Kitabı okudu
Babamın öldüğünü öğrendikten sonra son dayanağım da çökmüştü. Babam artık yoktu. İçimden bir anlığına bile ayrılmayan rahatlatıcı ve baskın varlığı artık yoktu.
Sayfa 111Kitabı okudu
Belki de bilmeden, insanlara dair görüşlerimiz o insanları etkilediğinde bunun bize verdiği iktidar hissi yüzünden onlara kıymet veriyor ve böyle bir etki yaratamadığımız insanlarda da nefret ediyoruzdur.
Sayfa 156Kitabı okudu
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğulu mu? Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatımı toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve korkutucu bir şey olarak hayal ederek yaşamıştım. Ama Horiki konuşurken birden anladım.
"Toplum dediğin şey sen değil misin?"
Sayfa 77Kitabı okudu
Gerçek korkak mutluluktan bile korkar. Pamuk yün bile yaralar onu. Neşeden bile incinir.
Sayfa 52Kitabı okudu
Kabul etmek gerekir ki pek çok yerde pek çok anlamsızlıkla karşılaşıyoruz... Öte yandan, şöyle derinlemesine düşünecek olursanız, apaçık belli ki bu işin içinde bir iş var ve de bütün bunların bir anlamı...
Sayfa 75Kitabı okudu
Yaşamayı dehşet içinde reddetmek için ne tür bir zalimlik uçurumundan aşağı bakmış olması gerektiğini merak ediyordum.
Sayfa 135Kitabı okudu
Güzellik sanatçının kendi ruhuna işkence etme pahasına dünyanın kaosundan çıkarıp şekillendirdiği harika ve tuhaf bir şeydir.
Sayfa 76Kitabı okudu
Çünkü nerede olursam olayım-bir gemi güvertesinde, Paris'te bir sokak kafesinde ya da Bangkok'ta- hep aynı sırça fanusun içinde kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım.
Sayfa 194Kitabı okudu
Sanki asıl öldürmek istediğim şey o derinin altında ya da başparmağımın altında atan o ince mavi damarda değil, başka bir yerde, daha derinde, daha gizli ve ulaşması çok daha güç bir yerdeydi.
Sayfa 156Kitabı okudu
Ve biliyordum ki bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına yedirdiği akşam yemeklerine, verdiği güllerle öpücüklere karşılık olarak gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
Sayfa 92Kitabı okudu