Ulu camide ilk namazı kıldırdırdıktan sonra 3 kapıdan da aynı anda çıkmıştır Cami tamamlanır ve sıra ilk namazın kılınmasına gelir. Camide ilk namazı Emir Sultan Hazretlerinin kıldırması istenir ancak Emir Sultan o zamana kadar halkın sıradan bir insan zannettiği Somuncu Baba’dan ister. Somuncu baba caminin yapıldığı sıra buraya gelir işçilere hayrına somun dağıtırmış. Somuncu Baba minbere çıkar ve hutbede Fatiha suresini 7 ayrı tarzda tefsir eder. Rivayete göre; ilk tefsiri herkes anlamış, ikinci tefsiri alimler anlamış, üçüncü tefsiri melekler anlamış, sonraki tefsirleri hiç kimse anlamamış. Somuncu Baba aralarında Yıldırım Beyazıt, Molla Fenari ve Emir Sultan’ın da olduğu cemaate namazı kıldırdıktan sonra Ulu Camii’nin 3 kapısından da aynı anda çıkmıştır. Namaz sonrası doğu, batı ve kuzey kapılarında Somuncu Baba’yı görmek için bekleyenlerin hepsi beklediği kapıda onu gördüğünü söylemiştir. Halk Somuncu Baba olarak bildikleri kişinin Şeyh Hamidi Veli Hazretleri olduğunu o zaman anlamış.
Molla Fenari Hazretleri ayağa kalkıp cemaate doğru:Ey cemaat! Somuncu Baba, bugün burada bize hikmetler saçtı. İlmini gösterdi. Dinlediğiniz gibi Fatiha suresinin ilk tefsirini cemaatten herkes anladı.İkinci tefsirini buradakilerin ancak bazıları anladılar. Üçüncü tefsirinin anlamını cemaat içinde bulunanlardan çok az kimse çözebildi. Dördüncü ve ondan sonraki tefsirler ise bizim idrakimiz ve anlayışımızın çok ötesindedir,dedi.
Reklam
Yıldırım Beyazıd, Bursa’daki meşhur Ulucami’nin açılışına başta Emir Buhari (Emir Sultan) olmak üzere bütün meşayıhı ve ulemayı davet etmişti.    Bir Cuma sabahıydı. Herkes yapılacak merasim için toplanmıştı. Bir müddet sonra Sultan Yıldırım Beyazıd teşrif etti ve damadı olan Emir Buhari hazretleri’ne:    “Ey Emir! Buyur, cami-i şerifin kapılarını
Somuncu Baba hazretleri mâlum fırıncılıkla uğraşırdı. Bir gün fırına bir adam gelir ve bir ekmek ister. O da müşterisine ekmeği uzatır. Müşteri hayır der, ben daha hayırlı bir ekmek istiyorum der. Hazret de bir başka ekmeği uzatır. Adam sebebini merak eder neden bu ekmek daha hayırlı diye,sorunca şöyle bir cevap alır. İlk verdiğim ekmek bugün çıkmıştı ikincisiyse dünkü ekmekti, efendimiz aleyhissalatü vesselamın yaşadığı zamana daha yakındı, der.
Aşık Paşazade der ki:
"Bu Âl-i Osman bir sâdık soydur. Onlardan meşrû olmayan bir hareket sâdır olmamıştır. Onlar, ulemanın günah dediği hareket ve amellerden son derece kaçınmışlardır." Nitekim onların bu sûrette davranışları sebebiyledir ki, Molla Fenârî, cemâate devam etmemesi sebebiyle Yıldırım Bâyezîd'in şahitliğini kabûl etmeme cesaretini
Sayfa 64 - Erkan yayınlarıKitabı okudu
Somuncu Baba Şeyh Hamîd-i Hamîdülddîn-i Aksarâyî Hz.:
"Cezbesini Diyâr-ı Rûm'a salup Kıldı Rûm ehlîn aşk ile Şeydâ" (Sırrını verdi Anadolu'ya Gönülleri boyadı, tutkun bir aşkla.)
Sayfa 62
Reklam
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.