Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Molla Fenari Hazretleri ayağa kalkıp cemaate doğru:Ey cemaat! Somuncu Baba, bugün burada bize hikmetler saçtı. İlmini gösterdi. Dinlediğiniz gibi Fatiha suresinin ilk tefsirini cemaatten herkes anladı.İkinci tefsirini buradakilerin ancak bazıları anladılar. Üçüncü tefsirinin anlamını cemaat içinde bulunanlardan çok az kimse çözebildi. Dördüncü ve ondan sonraki tefsirler ise bizim idrakimiz ve anlayışımızın çok ötesindedir,dedi.
Aşık Paşazade der ki:
"Bu Âl-i Osman bir sâdık soydur. Onlardan meşrû olmayan bir hareket sâdır olmamıştır. Onlar, ulemanın günah dediği hareket ve amellerden son derece kaçınmışlardır." Nitekim onların bu sûrette davranışları sebebiyledir ki, Molla Fenârî, cemâate devam etmemesi sebebiyle Yıldırım Bâyezîd'in şahitliğini kabûl etmeme cesaretini
Sayfa 64 - Erkan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Somuncu Baba’nın Oğlu ile Muhabbeti
Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri (Somuncu Baba), halifeliği oğlu Yusuf Hakiki’ye bırakmayarak Hacı Bayram’a devreder. Oğlu bunu kabullenemez. Baba ile oğul arasında dikkate şayan konuşmalar olur. “-Bak evladım! Hz. Peygamber (s.a.v)’in yolu açıktır. Orada her gerçeği bütün yanlışlıklarından sıyrılmış olarak görürsün. Devlet idaresinde, manevi
Devrin Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid Han, Niğbolu zaferinden sonra Allah'a şükür nişanesi olarak Bursa'da Ulu Cami'yi yaptırmaya başlamıştı. Caminin inşası sırasında, çalışan işçilerin ekmek ihtiyacını Somuncu Baba temin etti. Câminin inşası bittikten sonra, bir Cuma günü açılış merasimi yapılacağı ilan edildi. O gün başta
Sayfa 186Kitabı okudu
Somuncu Baba hazretleri ile Emir Sultan'ın ilk tanışması:
Somuncu Baba hazretleri fırının önünde ekmeklerin pişmesini bekliyordu. Başında yeşil bir sarık üzerinde nohudi renkte bir elbiseyle bir genç adam geldi. Elinde küçük bir çömlek vardı. Göz göze gelmişler bir tek kelime etmemişlerdi. İki büyük şahsiyet hiç konuşmadan tanışmışlardı. Emir Sultan çömleği pişirmesi için Somuncu Baba'ya verdi. Somuncu Baba çömleği fırına sokmak istedi fakat çömlek fırına girmiyordu. Bunun üzerine Emir Sultan'a dönerek: "Bu çömleği ancak sen fırına sokabilirsin" dedi. Emir Sultan çömleği fırına sürdü fakat fırın soğuktu. Ateş yoktu fırında, fırın yanmıyordu. Buna rağmen Somuncu Baba fırının kapağını kapatarak: Merak etme birazdan pişer, biraz sonra çömleğini alırsın" dedi. Böylece iki gerçek dost birbirini bulmuş; Emir Sultan Somuncu Baba hazretlerinin feyzinden yararlanmaya başlamış ve gerçek sırrına vakıf olmuştu.
Sayfa 185Kitabı okudu
Somuncu Baba Hazretleri
"Hutbeyi Emir Sultan Hazretleri'nin okumasını arzu etmiştim. Lâkin o her zamanki olağanüstü tevazuuyla, 'Hünkar'ım, demişti, zamanın kutbu aramızdayken hutbeyi onun okuması daha muvafıktır. Bu kişi ise, işte şurada gördüğünüz Hamid-i Veli ya da diğer ismiyle Hamid-i Aksarayî Hazretleri'dir.'
Sayfa 219 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ulu camide ilk namazı kıldırdırdıktan sonra 3 kapıdan da aynı anda çıkmıştır Cami tamamlanır ve sıra ilk namazın kılınmasına gelir. Camide ilk namazı Emir Sultan Hazretlerinin kıldırması istenir ancak Emir Sultan o zamana kadar halkın sıradan bir insan zannettiği Somuncu Baba’dan ister. Somuncu baba caminin yapıldığı sıra buraya gelir işçilere hayrına somun dağıtırmış. Somuncu Baba minbere çıkar ve hutbede Fatiha suresini 7 ayrı tarzda tefsir eder. Rivayete göre; ilk tefsiri herkes anlamış, ikinci tefsiri alimler anlamış, üçüncü tefsiri melekler anlamış, sonraki tefsirleri hiç kimse anlamamış. Somuncu Baba aralarında Yıldırım Beyazıt, Molla Fenari ve Emir Sultan’ın da olduğu cemaate namazı kıldırdıktan sonra Ulu Camii’nin 3 kapısından da aynı anda çıkmıştır. Namaz sonrası doğu, batı ve kuzey kapılarında Somuncu Baba’yı görmek için bekleyenlerin hepsi beklediği kapıda onu gördüğünü söylemiştir. Halk Somuncu Baba olarak bildikleri kişinin Şeyh Hamidi Veli Hazretleri olduğunu o zaman anlamış.
Hatim Duasi
#213161203 Ya RABBİ okuduğumuz sureleri, hatimleri , salavat ve duaları dergâh-ı izzetinde ; En ecmel En ahsen En makbul bir surette kabul eyle. Onlardan hasıl olan sevapları; Evvela Fahr-ı kainat hülasa-i mevcudat Habib-i zişân Efendimiz Muhammed Mustafa (asv)'ın Mübarek Mualla Musaffa Mücella ruh-u
HACILAR HANI
Yedikıta - Sayı 177 (Mayıs 2023)
Yedikıta - Sayı 177 (Mayıs 2023)
Her memleketin kendine özgü değerleri vardır. Bu değerler ile hatırlanmak isterler. Aksaray'in en büyük değeri ise Somuncu Baba Hazretleri ve kabrinin bulunduğu ervahtır. Ervah içerisinde bulunan birçok türbe ve yapı ile günümüze kadar bizlere gelmiştir. Bu yapılardan bir tanesi de Hacılar Hanı'dır. Nasıl ki İstanbul'da Ayrılık Çeşmesi varsa, Aksaray'da da Hacılar Hanı vardır. İstanbul'da hacca gidenlerin uğurlandığı nokta olan Ayrılık Çeşmesi gibi, Aksaray ve civarındaki Müslümanların hacca giderken uğurlandıkları mekandır burası. Hacca gidecek olanlar burada toplanıp başta Somuncu Baba Hazretleri ve Cemâledîn-i Aksarayî Hazretleri ziyaret edildikten sonra yola revan oldukları yerdir. Aylarca sürecek olan bu yolculuktan önce âdeta binlerce Allah dostunun kabrinin bulunduğu bu noktadan manevî bir feyz aldıktan sonra başlardı mukaddes sefer... Şimdilerde metruk bir halde olan Ervah'ın girişinde hemen sağ taraftaki bina, kim bilir ne hatıralara şahitlik yapmıştır.
Somuncu Baba Şeyh Hamîd-i Hamîdülddîn-i Aksarâyî Hz.:
"Cezbesini Diyâr-ı Rûm'a salup Kıldı Rûm ehlîn aşk ile Şeydâ" (Sırrını verdi Anadolu'ya Gönülleri boyadı, tutkun bir aşkla.)
Sayfa 62
Reklam
Hak Dostları*113 Hacı Bayram Veli Hz
Nûmân, küçük yaşından îtibâren ilim tahsîline başladı. Ankara'da ve Bursa'da bulunan âlimlerin derslerine katılarak; tefsîr, hadîs, fıkıh gibi din ilimlerinde ve o zamânın fen ilimlerinde yetişti. Ankara'da Melîke Hâtun'un yaptırdığı Kara Medresede müderrislik yaparak talebe yetiştirmeye başladı. Kısa zamanda, halk arasında
Bir cuma namazı ile caminin açılışı yapılacaktır. Yıldırım, ilk hutbeyi okumak ve namazı kıldırmak üzere, damadı Emir Sultan hazretlerine ricâda bulunur. Emir Sultan hazretleri, “Zamanımızın kutbu (büyük evliyası) şehrimizde iken, nasıl olur da biz kıldırabiliriz?” diye özür beyan eder. Yıldırım, bu zâtın kim olduğunu sorunca, “Somuncu Baba” diye herkesin yakından tanıdığı Ebu Hâmid hazretleri olduğu cevabını alır. Bunun üzerine Yıldırım Bâyezid, kendisinden Cuma namazını kıldırarak Ulu Cami'yi ibâdete açma ricasında bulunduğunda “ülülemre itâat vâciptir” diyerek, kabul eder. Ebü Hâmid hazretleri Cuma hutbesinde, “açan” mânasına gelen Kurân-ı Kerim'in birinci suresi “Fatiha"nin üç ayrı anlamını açıklar. Camide hazır bulunan devrin şeyhulislâmı Molla Fenarî, Ebü Hâmid hazretlerinin bu hutbesini şöyle özetler: "İlk verdiği mânâ herkesin bildiği, ikinci verdiği mânâ bir kısım insanların bildiği, son verdiği mânâ da kimsenin bilmediği tarzdaydı”.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.