Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sezai Karakoç'un ağzından ilk ve son kez Monna Rosa'nın hikayesi
19 yaşındaydım. Heyecanlı bir genç. Şiirde yeni bir dönem başlamıştı. Ölçüsü olmayan vezinsiz, kafiyesiz şiirler yazılmaya başlanmıştı. Hece ölçüsü de bitmişti. Serbest şiir yazılıyordu. O dönemin bu serbest şairleri, eski dönemleri kötülüyordu. Tabi isterdim ki öz edebiyatımız olan divan edebiyatı ile yazılabilsin şiirler. Ama tek başıma ben
Sayfa 131 - Çıra Yayınları 1. Baskı 2017Kitabı okudu
Seni Unutmak Sana Günaydın Diyememek Bir Yana Sana Geceyle Susamış Bir Kuşun Gagasına Yazdığım Özlemin Pusulasını Geçte Olsa Yollarken Sabahla Sana Yetiştirdiğim Son Şiirim Oldun....
Reklam
Ankara: Benim şiirim, İstanbul: Herkesin şiiri, İzmir: Bazılarının şiiri. Ankara için günün birinde bir yazı yazacağımı düşünürken, bunun şiirsiz olmyacağını da düşünmüştüm, şiir gibi bir yazı olmadı, farkındayım, belki uzaktan değil, yakından bakmalıyım Ankara’ya, belki baharların birinde, ilk veya son gidip Ankara’da, Ankara için ya da Ankaralı ya da bir Ankara şiiri yazmalıyım, kaç kişi kalmışsa Ankara Ankara’nın güzel şairleri, kendimi onlarla eskisi gibi hissetmeliyim, belki orda yazdığım şiiri yine ordan bir İstanbul dergisine postalamalıyım. Belki o şiir bana iyi gelir, Ankara için yeniden bir yazı yazmayı deneyebilirim. Yazı şart değil, mektup da olur. Ankara’nın yalnızca şiirleri değil, mektupları da meşhurdur. Elbette zarfsız oldukları ve puldan başka bir şey taşımadıkları için. Şimdi işim zor: Hem o şehri bul, hem o şairleri bul, hem o şiiri bul, mektubu bul, pulu bul, pul bul pul bul pul bu, ve anla Ankara ben sana göreyim, gitme başımdan. Haydar Ergülen
Yazdığım ilk ve son şiirim sin 🙈
“Ben senin mecburunum - başkaca yokum - yasak şiirimdir her hâlin ayrı - isyanını seviyorum genç, güzel, cesur...” Erken yazdığım bir şiir bu. Sende var di mi? İnsan bâzı erken de yazıyor demek. Son ve daha önce gönderdiklerim hakkında hiç konuşmadın. Ben eleştirmeci falan s..lemem. Ama biliyorsun senin konuşmana önem veririm. Bütün ömrümüzce beraber yazabilelim hiç değilse. İnsanoğlunun -hele bizim gibilerin- kaderi bir garip. Her istediğine istediği anda kavuşamıyor. Oysa bütün çabalarımızın altında yatan bu galiba. Bu haklı ve karanlık su. Haklı ve hayın. Sarsağın birisin benim gibi. Bari gönderebildiklerimi saklayabilsen. Ne bileyim, sende kalsın istiyorum. Sağda solda tonla şiirim yitti gitti, î...ler, iki-üç-beş taraflı çalışan hayınlar, namussuzlar içinde gitti gençliğim.
Yazdığım üçüncü şiirim
Miski Amber kokulu.. Güzel kadın. Son hecesisin sen mısralarımın Bir şey götürmemiş bak senden yılların Sen ki..; Sarı saçlarıyla aklımı alan kadın Deniz mavisi gözlerin bi' o cana yakın Uzak dur ha gelme bana lakin Gözlerini gözlerimden sakın.. ..🎈♣️@kc_memocan
Reklam
Çalıntı Tel-e-Fon
-Aloo -Buyrun kimi aramıştınız -Kadınım, ben -Sesiniz hiçte kadın sesi gibi değil -Yanlış anladınız, kadınım demek istedim -Anladım beyefendi buyrun -Tanımadın mı beni -Hayır tanıyamadım, kimsiniz
135 syf.
·
Puan vermedi
Can Yücel'in asıl ününe ulaşması 1965'ten sonra siyasal şiirlere yönelmesi ile olmuş. İlk basımı 1974'te yapılan "Bir Siyasinin Şiirleri" kitabında hem günlük siyasetle ve doğrudan cezaevi hayatıyla ilgili hem de lirik aşk şiirleri var. Siyaset veya aşk... konu ne olursa olsun artık onu şiirindeki üslubundan tanımak mümkün. Çünkü şiirlerinde öfkesini alaycı, boyun eğmeyen bir konuşma diliyle, halkın sık kullandığı ifadelerle, yer yer küfürlerle ifade ettiğini görüyoruz. Şair bu üslubunu Freud'a bağlayarak "kişinin, dış baskıların hışmı karşısında kendi özünü hırpalattırmamak için, hatta yitirmemek için kullandığı bir savunma mekanizması", "baskının, acının üstüne gidiş" olarak açıklıyor. Ve son olarak beni gülümseten bir anekdot: "Başlangıçta kimseye de özenmedim doğrusu. Türk şiirinde bir devre, hani çok şaşaalı devresinde öğrendiğim şeyler oldu tabii. Garip'ten, Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan öğrendiğim şeyler oldu. Bir ara, çok küçükken, lisedeyken Nazımvari şiirler yazdım. Hatta o zaman yazdığım bir şiirim var, devrim üzerine. O zaman evrimci sosyalistim ben. İşin yavaş yavaş olacağına inanıyorum. 'Sezaryene lüzum yok, dokuz ay bekleyelim' diye Nazımvari bir şiir yazdım. Babam bir arkadaşıyla oturuyor, 'oku' dedi bana şiiri. Okudum. Arkadaşı, 'Ali' dedi, 'bu çocuğa dikkat et, komünist oluyor.' Oysa ben başka bir şey söylüyordum. Ama Nazım'ın üslubuyla yazmışım ya beni komünist sanıyor."
Bir Siyasinin Şiirleri
Bir Siyasinin ŞiirleriCan Yücel · Papirüs Yayınları · 19971,243 okunma
Sarhoş kelimelerden arta kalan bir şiirim var , bu sana son, kendime ilk şiirim, bu kaleme bir veda kağıda elvedadır, yazdığım bütün şiirlere kırgınım, biraz üzgünüm bu gece biraz dargın.
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.