Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
135 syf.
·
Puan vermedi
O kadarda çekingen olma çekingen insanların zaman zaman duymak zorunda kaldığı bir cümledir bunu söyleyenlerin çekingen olması mümkün değil aksi oldaydı bunun pek mümkün olmadığını bilirlerdi birisine spontene ol yada gül demek gibi birşeydir spontene olmak yada gülmek tek tuşla olmuyorsa çekingenlikte tek komutla kurtulunabilen bir davranış
Kendine Güven
Kendine GüvenRita Steininger · İletişim Yayınevi · 2019131 okunma
O doçent ve profesörlerden bizim okula da gönder.
Sonrasında her hatamda daha da strese düştüm. Berbat bir sunum yaptığımı düşündüm. Ama karşımdaki doçent ve profesör hocalarım, bu durumun yeni başlamış bir asistan için normal olduğunu söyleyince şaşırdım ve çok rahatladım. Çünkü onlar bana, benim kendime tanımadığım bir hakkı tanımıştı; hata yapma hakkını.
Sayfa 51 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza
Reklam
"Ortaya çıkabilecek hazin sonuç belki de duygu yelpazesinin büyük ölçüde ve geri dönüşü olmayacak biçimde yitimi ve insanın yaşantısının yoksullaşmasıdır. Kısa bir süre önce, münzevi Emily Dickinson büyük bir acının doğurduklarını ustalıkla yazabiliyordu. Büyük kederin ardından, kaskatı bir uyuşukluk çöker bedene/Sinirler dizilir sıra sıra mezarlar gibi matem içinde. Nathaniel Hawthorne suskunluğunu dünyayla sıkı bağlar kurmanın yeni bir biçimine dönüştürebiliyordu; bununla ilgili bir eleştiri de durumu, uygun biçimde "utangaçlığın felsefesi" olarak adlandırıyordu. Henry David Thoreau da kasabadan birkaç kilometre uzakta bir kulübede yaşayıp ısrarla yalnızlık isteyenlerdendi. Mektup almayı ya da kelle vergisini ödemeyi reddederek, "yavaş ve telaşız" bir hayat sürebilmek için diğer insanlardan uzak duruyordu. Bugünlerde olsa Dickinson, Prozac kullanırdı; Hawthorne, söyleşi programı Oprah 'ya çıkıp müşkül durumunu sosyal fobi diye adlandırarak ağıt yakardı. Thoreau da mahkemeye çağrılır; sivil itaatsizliği, insanın kendi vicdanının peşinden gitmesi olarak gördüğü için DSM'den bir tanı alırdı. 19. yüzyılda Thoreau, Hawthorne, Dickinson ve sayısız başka kişi insanlığa, derin düşüncelerden doğan bilgeliği bağışladılar. Bugünse psikiyatrlar bize ilaç kullanmamızı öneriyor." -Christopher Lane, Utangaçlık: Normal Bir Davranış Tarzı Nasıl Hastalık Haline Geldi?, İş Bankası Kültür Yayınları, syf: 11
Sosyal Fobi ve Reklam...
"Marks hâlâ düşük düzeylerde kaygının, her zaman olmasa da çoğunlukla sosyal durumlara eşlik ettiği; bu kaygı türünün hafif bir hastalık olarak kabul edilmesinin tarihin eski dönemlerine kadar uzandığı ve 1990'larda "sosyal fobi"yi o güne dek ihmal edilmiş bir salgın hastalıkmış gibi gösterme girişiminin "reklam dalaveresinden" başka bir şey olmadığı konusun da ısrar eder. " -Christopher Lane, Utangaçlık: Normal Bir Davranış Tarzı Nasıl Hastalık Haline Geldi?, İş Bankası Kültür Yayınları, syf: 91
Herkesin seçim sandığı suskunluk benim için en büyük cezaydı aslında ve çok acı çekiyordum...
Kişi bu konuda hassas ise, başkaları üzerinde iyi bir izlenim bırakmışsa kendini iyi hisseder. Ama kötü izlenim bıraktığını düşünüyorsa, kendini kötü hisseder. Yani kendi değerini, başkalarının geri bildirimlerine bağlamıştır.
Sayfa 14 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza
Reklam
"Alkol ve uyuşturucu, sakinleştirici ilaçlar bataklıktır. Çıkmaz yoldur, her geçen gün daha dibe batar." Alkol... Asla deneme! Uyuşturucu haplar... Asla deneme! Sakinleştirici haplar... Asla deneme!
Sayfa 112Kitabı okudu
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.