Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Okuduğum 3. Mcmahon kitabı. Sayesinde ciltli kitap okumaktan nefret eden ben, bu inadimi kırdım. Fiziksel olarak kaliteli bir kitap. doğan kitabin acilen örnek alması gerek. Sayfaları zevkle çevirdim. Kapak tasarımınıda içerikle uygun ve başarılı buldum. Bir 29. Oda ve Şeytanın eli değildi ama güzeldi. Ortalama bir zekaya sahip olan herkes kitabın ortasında sonunu tahmin edebilir. Bir insan yaşamında, öldükten sonra hortlaması için ne kadar tahrik edilirse o kadar tahrik edilmiş bir hayalet hikayesi. Yani bir hayalet romanı ne kadar "mantıklı" sebepler ile anlatılabilirse o derece mantıklı. McMahon'u gerek kurgusal zeka gerekse uslüb bakimindan çok beğeniyorum. ( şeytanin eli ve 29. Oda'da alıştığım tarzından dolayi cogu ayrıntıyı yakaladım. Mesela bişeyi uzun uzadıya gerekli gereksiz anlatıyorsa, ileri sayfalarda onun altından bir sey cikiyor. Bu kitaptaki kolye gibi). Çocukların bazen çok acımasız olduğunun, sürü psikolojisi ve aidiyet hissinin önemine değinmiş. Evet bazen çocuklar ileriki hayatlarını etkileyecek kadar büyuk zorbaliklara karisabiliyorlar. Kitaptaki pedofili vakasi da dozunda kullanılmış. ( bu leş gerçeklik hakkinda konuşmak istemiyorum) Çok fazla yan karakter vardı ve adaptasyonumu zorlaştırdi. Bu kadının kitaplarinin kapağini kapatinca tüm o hayaletlere, mahlukatlara karşi acima duygusu yaşıyorum. Hortlaklar da bu kadar sempatik yazılmaz ki yahu. =) seviyorum bu yazarı.
Konu biraz dağınık başladı, bir kaç kere adı geçen kişiler kimdi diye bakma ihtiyacı hissettim. Sonraları yazar konuyu toparladı ve her kahraman hakkında gizli kalmış gerçekler gün yüzüne çıktı.
Sona yaklaşmadan katilin kim olduğunu tahmin ettiğim halde çözülmesi gereken olaylar olduğu için merak ederek okudum. Yazarın bağladığı son hiç hoşuma gitmedi, gerçekçi bir çizgide giden hikayeyi neden gerçeküstü bir sona bağlamak istediğini anlayabilmiş değilim. Daha gerçekçi bir son daha güzel olurdu bence.
Herkese seelam
(Az sonra anlatacağım kitabın pek sevimli olmamasına karşın fazla pozitif bir giriş oldu.)
Bugünkü kitabım, favori korku yazarlarımdan biri olan Jennifer McMahon'ın belki de en popüler kitabı olan 'Söylemeyeceğine Söz Ver'.
Kitabın yazarın en popüler eseri olmasına karşın benim okuduğum beşinci kitabıydı. Kitabı okumayı neden bu
Kate Cypher, Alzheimer hastası annesi için huzurevlerine bakmak üzere memleketine dönen Seattle'lı bir okul hemşiresidir. Genç bir kız, geldiği gece, annesinin evinin yakınındaki ormanda, otuz yıl önceki çocukluk arkadaşı Del Griswold namı diğer Patates Kız'ın yaptığı gibi vahşice öldürülür. Kate hikayeyi şok edici bir itirafla başlatıyor: Bu gece birini öldürdüm.
Patates Kız, Yeni Canaan vatandaşları arasında Kanca ve Hayalet Otostopçu kadar popüler bir efsane haline geldi. Kalbinin kesildiği yerden ölümden dirildiği, kurbanlar ve intikam arayışıyla ormanda dolaştığı söyleniyor.
Gerçek şu ki, hayattayken Del Griswold, harap bir çiftlikte istismarcı bir baba ve onun yedi erkek kardeşiyle birlikte yaşayan 11 yaşında annesiz bir çocuktu. Okulda acımasızca zorbalığa uğradı ve alay edildi, Kate annesiyle birlikte bir hippi komününde yaşamak için kasabaya gelene kadar neredeyse arkadaşsızdı.
Söylemeyeceğine Söz Ver, bazen kendilerini tehlikeye atarak sır saklayan veya başkalarının sırlarını tehdit eden insanların hikayesidir. Zorbalık ve akran baskısı ile bunların yarattığı utanç ve suçluluk duygusu hakkında psikolojik bir kitaptır. Ve en önemlisi geçmişi geride bırakarak gerçekleştirilen yeni başlangıçlardır.
Yazarın, günümüz / geçmiş, çocuk / yetişkin, sır dolu insanlar ve geçmişten gelen hayalet kalıbı 29. Oda'da olduğu gibi bu kitapta da bulunuyor. Ancak bu kitabını 29. Oda'ya göre daha sağlam buldum. Oldukça akıcı, gerilim dozu çok daha yüksek. Okumak isteyenlere tavsiye ederim.
........ Gecmisten gelen hayaletlere inanır mısınız?
"Patates Kız" lakaplı Del'in çözülememiş ve şehir efsanesine dönüşen cinayetinin üzerinden otuz yıl geçmiş ve yıllar sonra benzer şekilde işlenen cinayetten sonra eski dosyalar yeniden açılmıştır. O zaman Del'in en yakın arkadaşı olan kahramanımız kısmen cinayetten kendisini sorumlu tutmakla birlikte artık tüm soruların cevabını bulmak için araştırmalara başlar.
Merhabaaa, sadece gerileceğimi sanarak okuduğum kitabın bana hissettirdiği çok başka duyguları nasıl yazıya dökebilirim bilmiyorum.
Kitabın konusu şu: İşlenen bir cinayet, geçmişte işlenen ve gizemini koruyan cinayetle benzer detaylar barındırıyor ve böylece sırlar ortaya çıkmaya başlıyor.
Kitapta yaşanan bazı olaylar inanılmaz rahatsız edici. Hem kitabı okuyacak olabilecekler için uyarmak istiyorum hem de spoiler vermekten korkuyorum.
Del beni çok ağlattı, küçücük bir çocuk, tüm başına gelenler ve okuduklarımı gerçek hayatta yaşayan çocuklar... Etkilenmeden okumak bu anlamda zordu.
Önerir miyim bilmiyorum ama yazarın başta çok betimleme yapması beni sıkarken sonradan diline alıştım. Diğer kitapları da elimde, mutlaka okuyacağım. Yazarı daa 1 2 kitap sonrası yorumlamak istiyorum umarım benzer konuları işlemiyordur.
Keyifli okumalarrr...
Belirli bir yaşın altındakilere ve bazı şeylerden çok fazla etkilenenlere asla önermediğimi söylerek başlamak istiyorum. Bunun kitabın türüyle bir ilgisi yok. Del isimli küçük kızın yaşamış olduğu şeyler çok rahatsız ediciydi ve sarsıcıydı. Özellikle de böyle şeyleri gerçek hayatta da yaşayanları düşünürsek. Lütfen kitabı bunu bilerek alıp
İlk başlarda gerçekten okumak için kendimi çok zorladım ve yarım bırakmamak için okumaya devam ettim. İyiki de devam etmişim sayfalar ilerledikçe olayın örgüsü beni alıp götürdü taaa en derinlere. Gerilim tarzında seven okurlar için gerçekten çok güzel bir eser. Sayfalar ilerledikçe gerilim daha çok hissedilir oldu. Nasıl bittiğini anlamadım bile. Zaman zaman mistik konulara değinilmiş gerilimi artırmak adına olsa gerek. ;) İşe yaradığını söyleyemem açıkçası. Kitapta hayattaki pişmanlıklar çok güzel ele alınmış. Özellikle bu kısmı çok sevdim. Kitap genel anlamda güzeldi, ben sevdim tavsiye edilir. :)
Herkese merhaba. Size çok sevdiğim yazarımın kitabıyla geldim. Neptün cinayetleriyle geldim. Ne kadarda geriliyor demi insan biraz da olsa neptün cinayetlerini gördüğünde ya da ismini okuyunca. Şunu söylemem gerekirse jennıfercım her seferinde beni şasırtmayı seviyor. Yani demem o ki sonunu farklı bir şekilde tahmin ediyorum ve sonuç aha farklı
Kavga esnasında Del olay yerinden ayrılıp eve doğru koşmaya başlar. Katy'de avucunun içindeki taş parçasıyla peşinden gider...
Ne olduysa zaten o gece olmuştur.
Del artık bir cinayete kurban gitmiş, göğüsünden kare şeklinde kesik alınmış fakat ondan öncesinde boğularak ve boğazı kesilerek öldürülmüştür...Artık üstün den o kadar zaman geçmişti ki kimse Del'e neler olduğunu hatırlamak istemiyordu.
Patates Kız'a veda etmek çok zordu...
"Sıkıysa beni yakala." Ahhh Del! Harika bir kitaptı. Sürükleyici, heyecan verici... Sırlarla dolu bir kasaba. Kesinlikle şiddetle tavsiye ediyorum. Yazara ve çevirmene çok teşekkürler. Akıcı bir dil kullanılmış. Çok fazla bi şey söylemek istemiyorum. Ama sonu beni ağlattı. Seni hiç unutmayacağım PATATES KIZ! Sonsuza kadar, hoşçakal...
Bir kitabı beğenmezsem ya da orta halli bulursam yazara bir şans daha veririm. Daha önce "söylemeyeceğine söz ver" kitabını orta halli bulup ikinci şans olarak da bu kitabı okudum. Çok sıkılarak, elimde kalmasın diyerek okuduğum bir kitap oldu. Keşke birinci kitapla bıraksaydım hiç olmazsa gözümde daha iyi bir yerde olurdu yazar.
Öncelikle olay durağan aktarılıyor, heyecan ve merak en alt düzeydeydi benim için. Hatta kayıp kıza ne olduğu ortaya çıkınca kendi kendime şimdi geçmişte kaybolan kıza da şöyle şöyle olmuştur dedim. Ve o şöyle şöyleler de doğru çıktı.
Okuyanlar iyi puan verip beğenmiş ama ben beğenmediğimi ve tavsiye etmediğimi söyleyebilirim.
Jennifer Mcmahon ile tanıştığım ilk kitap oldu. Yazarın tarzı bana bir başka korku-gerilim yazarı olan Josh Malerman'ı anımsattı. Ve bu okuduğum kitabı, Malerman'ın çoğu kitabından daha iyi diyebilirim.
Kitaba gelecek olursak, soluksuz okuduğum bir hikâyeydi gerçekten. Dili oldukça hafif ve olayların gizemi de merakımızı artırarak bizi kitabın içine daha da çekiyor...
Hikâyemiz iki zaman aralığında geçiyor, ilki 70'li yıllar ikincisi de 2002 yılında. 1970'lerde yaşanan bir cinayet tam manasıyla çözülememiş, katilin kim olduğu bulunamamıştı. Bu olaydan yıllar sonra benzer bir cinayet yeniden işlenir...
Ilk cinayette öldürülen kızın adı Del'dir. Del ailesi ile çiftlik evinde yaşayan tuhaf bir kızdır. Ailesi de en az onun kadar tuhaftır. Ve günlerden bir gün öldürüldüğü haberi gelir, buna en çok üzülen Del'in en yakın arkadaşı Kate olmuştur. Kate yıllar sonra kasabasına döndüğünde Del'in başına gelenlerin aynısı başka bir kızın da başına gelir ve olaylar gelişmeye başlar...
Yukarıda da belirttiğim gibi kitap gayet akıcı. Ayrıca baskı kalitesi de mükemmel. Korku, gerilim ve gizemin eksik olmadığı güzel bir hikâyeydi. Bu türlere ilgisi olanlar için kesinlikle tavsiye ederim.
itap 1971 yılında öldürülen, Patates Kız lakaplı Del’in hikayesini anlatıyor, pedofili bir baba, birbirinden tuhaf erkek kardeşler ve patates çiftliğinde pislik içinde geçen bir hayat,Del’in akıl sağlığının pekte yerinde olmamasının en önemli nedenleri…
Kitabı Del’in zamanında onunla tuhaf bir arkadaşlık kurduğu günümüzde okul hemşireliği yapan Kate’in ağzından dinliyoruz.
Yıl 2002 yani cinayetin üzerinden tam otuz bir yıl geçmiş Kate on yedi yaşındayken terk ettiği kasabaya geri dönüyor çünkü annesi Alzheimer hastası…
Kate bir yandan kaçtığı geçmişiyle yüzleşirken ki onun çocukluğu da pek de sağlıklı geçmemiş, bir yandan da Del’in hayaletiyle uğraşıyor , bir şekilde Del’in geri döndüğünün ve kendisini izlediğinin farkında zira gördüğü hayaller ve ona bırakılan ipucları bunun mümkün olabilme ihtimalini akla getiriyor..
Sayfalar ilerledikçe yıllar öncesine dönüp, Del’in yaşadığı tuhaf ve sancılı çocukluğuna ortak olurken yavaş yavaş bir cinayetin aydınlanmasına tanık oluyoruz..
İçerisine biraz paranormal olguların yerleştirildiği çoğunun akıl sağlığından şüphe ettiğimiz karakterleriyle anlatımı ağır, çoğu sayfalarda sıkıldığımız orta şekerli bir kitap : )