Başlarken yanınıza sözlük alın çünkü denizcilik terimleri ve değerli taş isimleri bilinmezliğiyle karşı karşıya kalacaksınız
“Fable” için kısaca, ne romanı diye sorsalar bir başkaldırı, bir azim romanı derim. Fantastik roman değil bile derim, ki bu benim için daha güzel oldu.
Azim konulu olması, pasif kişiliktekileri rahatsız edebilir ya da onlara ışık olabilir, berden bakarlarsa artık.
“Yapma” denen her şeyi yapan, tüm yasakları çiğnemeyi seven benim için güzel bir okumaydı.Bazı soruların cevaplarını doğru tahmin etsem de şaşkınlıkla öğrendiklerim daha çoktu.
#konusu
Jeval adasına terk edilen Fable, deniz altından değerli madenleri çıkarmayı ve bir şekilde hayatta kalmayı öğrenmiş bir genç kızdır. Babası Saint, dört yıl önce onu- annesini kaybettikleri bir fırtına sonrası -bu adada, dirseğinden bileğine kadar hançeriyle yaralayarak ölüme terk etmiştir. Fable yıllardır babasını bulup, bunu ona sorma isteğiyle yaşıyordur. Yeterli parayı biriktirdiğinde onu babasına götürecek gemiyi bulur. West’in gemisi Marigold!
Bir baba kızını neden ölüme terk eder ?
Gemi mürettebatı Fable’yi neden istemiyordur?
Okurken onlarla birlikte gibiydim.
Devam kitabını merak ettirecek bir yarı finalle bitti.